Günümüz sanatçıları seramikle ve porselenle oldukça sıra dışı eserler ortaya koyuyor. Jess Riva Cooper’ın çiçek açan büstleri, Evelyn Bracklow’ın karınca istilasına uğramış porselenleri, Yeesookyung’ın atık porselen parçalarıyla yaptığı tuhaf heykeller, Ronit Baranga’nın yarı insan yarı fincan tekinsiz seramikleri ve Luciano Polverigiani’nin nefis illüstratif karakterleri en çok akıllara kazınan örneklerdi. Geleneksel porselen estetiğini rahatsız edici çağdaş bir yorumla bir araya getireren Çinli sanatçı Geng Xue de önemli keşiflerimiz arasındaki yerini alıyor.

Geng Xue insanın kırılganlığını porselen figürlerle yansıtıyor

Geng Xue’nin heykelleri geleneksel renkleri ve dokularıyla alışkın olduğumuz porselen biblolardan ve eşyalardan farksız. Fakat karakterler ve kompozsiyonlar o zarif süs eşyalarında olduğundan oldukça farklı. Geng Xue bu heykelleri multimedya sergisinde ve hatta stop-motion film yapımında kullanmış. Böylece mitolojiden ilham alan anlatılar yaratmış. Geng, özellikle de 1740’da Songling Pu tarafından yazılan Qing Hanedanı’nın Klasik Çin hikayeleri koleksiyonunda bulunan Strange Stories from a Chinese Studio (Bir Çin Stüdyosundan Garip Hikayeler) adlı kitaptan ilham alıyor. Sanatçı, bu porselen insan figürleriyle bir bakıma insanın kırılganlığını yansıtıyor gibi.

Çin’in geleneksel halk edebiyatından ve felsefesinden esinlenen Geng Xue’nun yapıtlarında insan bedeninden kesitler veya birçok bedenin birleşmiş versiyonları görülüyor.

Görsel: Hi-Fructose Magazine
Manşet görseli düzenlenmiştir.