2050 yılında, iklim değişikliğinin etkisiyle evini kaybeden “iklim mültecileri”nin yanı sıra siyasi sorunlar nedeniyle ülkelerini terk etmek zorunda kalan göçmenlerin daha fazla olacağı tahmin ediliyor. Buzulların erimesi ve suların yükselmesi nedeniyle de insanlar yüzen mobil evlerde yaşamak zorunda kalabileceği de bir başka yaygın senaryo. Bu senaryoya göre geleceğin insanları, doğayla bir arada yaşadıkları eşsiz bir ekosistem oluşturarak deniz göçebeleri gibi bir hayat sürebilirler.
Mültecilik ve deniz göçebeliği senaryolarınızı birleştirdiğinizde, farklı kültürlerden insanların bir arada yaşamak zorunda olabileceği sonucu ortaya çıkıyor. Peki farklı kültürlerden insanlar okyanusta yaşarken, bir arada nasıl var olabilirler? Bir arada yaşarken aynı zamanda kendi benliklerini nasıl koruyabilirler? İşte Sony’nin bu tasarım prototipi, insanların 2050’de denizdeki yaşamını ve oluşturdukları ekosistemi konut perspektifinden inceliyor.
Göçebelerin kentini hayal etmek: Tokyo in 2050
Sony tasarımcıları, bilim kurgu yazarlarıyla iş birliği içinde 2050’de Tokyo’yu hayal etmişler. Floating Habitat (yüzen yaşam alanları) isimli evleri tasarlamak için bilimkurgu prototipleme tekniğini kullanmışlar. “2050”, “Tokyo” ve “romantizm”, kapsayıcı temayı tanımlayan anahtar kelimeler olarak esas alınmış. Sony tasarımcıları ve bilim kurgu yazarları; 2050’de yaşamı, yaşam alanlarını, duyuları ve esenliği hayal etmek için atölye çalışmaları düzenlemişler.
Floating Habitat; hava durumuna, gelgitlere ve günün saatine bağlı olarak denizde özgürce seyahat edebilen yüzen mobil evlerden oluşuyor. Bu evlerde yaşayan insanlar, balık sürülerinin olduğu bir yere yiyecek aramak için taşınabilirler. Her hane gerektiğinde kenetlenip yan yana durabilen gerektiğinde de ayrılabilen bağımsız birer birim. Bu sayede evleri kullananlar, farklı kültür ve değerlere sahip insanlarla etkileşim kurmak için farklı “deniz şehri” evleriyle bağlantı kurabilirler. Sony’ye göre bu tür bir mobil yaşam tarzı, kentsel ekosistemleri daha akıcı hale getirecek.
Yüzer mobil evler; temizleme filtreli bir motor, yelken ve dengeleyicilerle donatılmış konutlar. Değişken tavan, rüzgardan kaçınmak için bir fırtınada katlanabilir ve seyahat ederken rüzgarı bir güç kaynağı olarak kullanmak için dikilebilir. İki katlı yapı, su üstünde kamusal alan ve su altında özel alan olarak ikiye ayrılıyor.
Floating Habitat Evlerinde güneş panelleri de bulunuyor. Üretilen elektrik, gerektiğinde elektrik olarak geri alınabilen termal enerji olarak, su içeren bir enerji tankında depolanıyor. Daha fazla elektriğe ihtiyaç duyan evlere, bağımsız bir enerji tankı bağlanabiliyor.
Yüzen yapılar ilginizi çekiyorsa daha önce yer verdiğimiz yüzen kapsül ofislere de göz atabilirsiniz.
Görsel: Sony