Figma, son yıllarda tasarım alanında en büyük kullanım alışkanlığı değişimini yaratan platformlardan birisi. Kısa bir süre önce Adobe’nin satın aldığını açıklamasıyla tartışmalara da konu olan platform, modern tasarımcıların günlük hayatta en sık kullandığı araçlardan birine dönüşmüş durumda. Bu yıl Web Summit’te Figma’nın üründen sorumlu üst yöneticisi (CPO) Yuhki Yamashita “Modern tasarımın itirafları: Tasarım nasıl değişiyor ve biz buna nasıl uyum sağlayacağız” (Confessions of modern design: How design is changing, and how we need to change with it) başlıklı bir konuşma yaptı ve Web Summit’in Creatiff sahnesinin gördüğü belki de en büyük kalabalığı hayran bıraktı.
Yamashita sunumuna ideal dünyada tasarım ve gerçek dünyada tasarım karşılaştırması ile başladı. İdeal bir dünyada tasarımın adımları nettir ve onları sırayla izleyerek doğru sonuca ulaşabiliriz. Fakat müthiş bir hızla akan dijital dünyada ürünleri zaman kaybetmeden canlı hale getirmek için bu ideal işlem sırasını gerçekleştirmek çok mümkün olmuyor.
Gerçek dünyada tasarımın sürekli güncellenmesi, gelişmesi, yeni ortaya çıkan sorunları ele alarak baştan düşünülmesi gerekebiliyor. İdeal ve gerçek dünyayı karşılaştırdığımızda bir fark daha ortaya çıkıyor. Biz her zaman bir tasarım ya da ürün geliştirirken problemi tanımlayıp sonra da çözümü işaret etmemiz gerektiğini öğrendik. Oysa birçok başarılı ürün aslında önce bir çözüm ortaya çıkartıp bunun hangi soruna derman olacağını daha sonraki aşamalarda tespit ederek büyümüş. Yamashita daha önce çalıştığı Uber’de bu durumu uygulamanın kullanıcıya sorduğu ilk soruyu tanımlarken deneyimlediklerini anlatıyor. Eski Uber’de ilk soru kullanıcının nerede olduğuymuş. Ancak gidilecek yola göre önden tahmini bir fiyat verebilmek ve eğer konum merkezden çok uzaksa, sürücünün dönüşte kaybedeceği zamanın bedelini de kullanıma önden yansıtıp kullanıcıyı bilgilendirebilmek için kullanıcının nerede olduğu değil, nereye gitmek istediği sorusu öne alınmış.
İşte bugünün dünyasında, Uber’deki gibi sürekli bir tasarım değişikliği ve güncelleme gerekli. Bazı tasarımcılar için bu sürekli değişimin hakim olduğu ortamda çalışmak çok zor ama çoğu tasarımcı ve uygulama (Figma gibi) bu yeni düzende başarılı sonuçları kolayca alabiliyorlar. Başlık görselinde de kullandığım ifadeyle Yamashita, artık her dokümanın ve tasarımın WIP, yani work-in-progress, yani devam eden çalışma olduğunun altını çiziyor. Bu da standart olarak alıştığımız taslak sun, geri bildirim al, tasarımı finalize et, onay al ve yayına al sürecini kökünden sarsıyor. Bu yeni dünyada 3 tane ana süreç problemiyle karşı karşıyayız:
- İş sürekli değişirken ben ne zaman incelememi yapabilirim?
- İş sürekli gelişirken ben nasıl geri bildirim verebilirim?
- İşin bittiğini ve yayına alma zamanının geldiğini nasıl anlarım?
Yamashita’nın bu sorulara yanıtı, Figma’dan önce çalıştığı YouTube ve Uber şirketlerindeki deneyimlerine dayanıyor. İlk sorunun yanıtı için çıkarım şöyle: İş her aşamada ileri doğru ilerlemez, aslında bazen çok iyi bir çıkış yakalarız, bazen süreç içinde sonradan geliştirilecek hatalar yapılabilir. Doğru inceleme zamanı için haftalık kesin inceleme planı çıkartılmalı ve işin seviyesine, geldiği yere bakılmaksızın her cumaysa her cuma, her salıysa her salı işin incelemesi yapılıp kayıt altına alınmalı. Geri bildirim konusu daha çetrefilli. Ürünle ilgili geri bildirim istediğinizde alakalı alakasız birçok kişi fikir verir. Bu fikirlerden bazıları gerçekten işin ilerlemesi için önemliyken bazıları söylenmiş olmak için söylenen, çok da dikkate alınmaması gereken geri bildirimlerdir. Yamashita’nın Uber’de yukarıda bahsettiğim kullanıcıya nereye gideceğini sorma sürecinde yaşadığı bir geri bildirim buna iyi bir örnek. Şirkette Hindistan’da sokak ismine göre adres sistemi olmadığı için bu yeni tasarımın orada nasıl çalışacağı sorulmuş. Tasarım sürecinde bu soru gündeme dahi alınmamış ve yeni tasarım hayata geçirilmiş. Dünya genelinde Uber’e büyük bir ivme kazandıracak bu gelişim için sadece bir pazarın sorununu çözmek tasarımı yayına aldıktan sonraki aşamaya bırakılmış. Geri bildirimin farklı formları tanımlanmalı ve gelen önerilere buna göre yaklaşmalı. Geri bildirimin formu, kendisi kadar önemli. Son olarak işi ne zaman yayına alacağımıza gelince; bugünün dünyasında iş hazır gibi olduğu an yayına alabiliriz. Artık tüketiciler ürünlerin sürekli güncellendiğini ve gelişimin sürekli olduğunu öğrendiler. Kimse sizden kusursuz bir ürün beklemiyor. Bu nedenle çalışır durumdaki her şeyi yayına alın ve gerekli düzenlemeyi sonraya bırakın.
Yamashita’nın sunumunun tamamına buradan erişebilirsiniz.
Görseller: Bigumigu, Figma