2020; markaların pandemi altında var olabilmek için dijital dünyada varlık göstermesi gereken bir yıl olarak tarihe geçti. Markalar ve tüketiciler arasındaki dijital bağlar güçlenirken yeni fırsatlar ve tasarım anlayışları da ortaya çıktı.

Bu dönüşümü ele alan Web Summit oturumlarından biri de “Digital brand experience in 2020” isimli oturumdu.Wolff Olins CEO’su Sairah Ashman ve BBC genel tasarım yönetmeni Ellie Runcie’nin katıldığı oturumda, ardımızda bıraktığımız yılın markalar açısından değerlendirmesi yapılırken, önümüzdeki seneye dair de iç görüler paylaşıldı.

Markalar dijital dönüşüme nasıl uyum sağlayacak?

Markaları dönüştürmeyi amaçlayan tasarım-odaklı bir şirket olan Wolff Olins adına konuşan Sairah Ashman; bu yıl karşımıza çıkan makro ve mikro ölçekteki değişimlerin hem bireyler hem markalar açısından  bir sorgulama yarattığını belirtiyor. Dünyadaki yerimiz ne, bir marka olarak neler başarıyoruz, neleri iyileştirebiliriz gibi soruların sıklıkla karşımıza çıktığını söylüyor. Bunun da değişen tasarım anlayışıyla sonuçlandığını vurguluyor.

Ashman’a göre pratik bir fayda sunan, amacı olan tasarımlar giderek daha fazla önem kazanıyor. Daha öncenin belli bir tüketicinin ihtiyacına cevap vermeye yönelik tasarım anlayışı artık daha kapsayıcı olmak zorunda. Bir görsel tasarlarken daha bunun ne için ve nasıl kullanılacağını, örneğin görme engelli birinin bundan nasıl yararlanacağını aklımıza getirmemiz gerekiyor. Bu anlamda çeşitliliği kucaklayan bir tasarım anlayışı yerleşmekte.

Ellie Runcie ise BBC’deki deneyimlerini paylaşıyor. BBC’nin temel amaçlarının bilgilendirme, eğitme ve eğlendirme olduğunu söyleyen Runcie de Ashman gibi kapsayıcılığa vurgu yapıyor. Dijital dünyaya doğru evrildiğimiz bu yılda, artık herkesi temsil edecek içeriklere ihtiyaç var zira. Çünkü 2020 her şeyin değiştiği bir yıl. Şimdi hayatımızda uzaktan eğitim modelleri, yeni dijital araçlar, çevrim içi ortamda anlamlı olabilecek deneyimler var.

Dolayısıyla erişilebilirlik ve kültürel farklılılıkları kucaklayan içeriklerin tasarlanması gerekiyor. Dünyanın farklı yerlerinde farklı insanlara anlamlı gelecek, daha kişisel içerikler… Bunu yapabilmek için de insanların neyi nasıl tüketiyor olduklarını veya neyi deneyimlediklerini anlamak gerekiyor. Bundan sonra da bu deneyimi geliştirmek için marka olarak neler yapılabileceğini düşünmek.

Ashman’ın da dediği üzere bugün artık küresel çapta iş yapmak daha kolay. Markaların daha genel bir kitleye seslenebilecek, daha entegre tasarımlar yaratabilmeleri için doğru araç ve doğru yöntemleri bulmaları gerekli. Yeni üretim şekilleri artık kaçınılmaz oluyor.

BBC de karantina sırasında yapım süreçlerinin devam edebilmesi için yenilikçi yollar bulmak zorunda kalmış. Aynı zamanda BBC Bitesize üzerinden evde eğitime yönelik içerikler de bu dönemde üretilmiş. Tüm bunlar yeni ortaklıklar ve iş birliklerinin doğmasına da imkan vermiş.

2021’de bizi neler bekliyor?

Rucie’ye göre iş birliği odaklı yaklaşım önümüzdeki gelecekte de devam edecek. Tüm markaların artık insanlara ulaşmak yerine, onların hayatlarını zenginleştirmenin yollarını araması gerekecek. Hatta bu iş birlikleri büyük ölçekli olacak. Eskiden beraber çalışmayan devlet kurumları, bilim insanları, iş dünyalar bir araya gelerek ortak sorunumuzu çözmek için çalışacak.

Kurum içi iş birlikleri de elbette dönüşecek. Uzaktan çalışma modellerinin yaratıcılığı ve inovasyonu nasıl etkilediği daha çok konuşulacak. Yaratıcılığı tetikleyen Zoom dışı modellerle farklı farklı insanların uzaktan nasıl bir araya getirileceği düşünülecek. Yani Rucie’ye göre önümüzdeki dönemin sorusu yaratıcı alanların nasıl olacağı olacak.

Ashman, her kriz döneminde önce bir küçülme ve sadeleşme dönemi geldiğini söylüyor. Adaptasyondan sonraysa sıra yeniliğe ve hızlanmaya geliyor. Dolayısıyla 2021 öngörüsü, bu dijital dönüşümün giderek daha hızlanacağı yönünde. Ashman artık çevrim içi yaşama alıştığımız için bu alanda ilginç adımlar ve akıllı fikirler göreceğimizi düşünüyor. Örneğin, artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik teknolojilerinin sadece oyun ve eğlence alanlarında kalmayıp günlük hayatımıza daha çok entegre olması, daha beklenmedik alanlarda karşımıza çıkması çok olası.

Görsel: Web Summit – Wolff Olins