Yaratıcı bünyeler için günlük besin kaynağı
Ayrılığın Ardından Günlük Yaşamın İçine Karışan Hatıralar

Ayrılığın Ardından Günlük Yaşamın İçine Karışan Hatıralar

Matan Portnoy, "Entropy" adlı kısa filminde biten bir ilişkinin ardından yaşananları sembolik bir üslupla görselleştiriyor.

Aşk ve ilişkiler hakkında yapılmış pek çok kısa filme yer verdik. Bunların çoğu da animasyon formatındaydı. Örneğin Ahead isimli kısa animasyon, kafası olmayan bir karakterin ve ona destek olmaya çalışan sevgilisinin iç dünyasına odaklanıyordu. Yünden malzemelerle yünden bir aşkı anlatan A Love Story ve stop-motion animasyon yapan bir çiftin sorunlu ilişkisini stop-motion animasyonla ele alan Dolls Don’t Cry da unutulmazlar arasındaydı. Bu defa ise animasyon olmayan bir kısa film karşımızda. Entropy isimli film, ayrılık sonrası yaşanılanları ve hissedilenleri özgün bir üslupla görselleştiriyor.

“Entropy” ayrılığın ardından hissedilenleri görselleştiriyor

Bir ilişki bittiğinde hissedilenler karmaşıktır ve elbette ilişkiye ve kişiye göre değişir. Yine de bir genelleme yapmak gerekirse bunların içinde en yaygın olarak hissedilenlerden biri yalnızlık hissidir muhtemelen. Peki bu yalnızlık hissi nereden geliyor? İsrailli genç yönetmen ve fotoğrafçı Matan Portnoy, kısa filmi Entropy ile bu soruyu kendi bakış açısına göre cevaplıyor.

 

Genel bir tanım yapmak gerekirse entropi, bir sistemdeki rastgelelik ve düzensizlik (kaos) olarak tanımlanıyor ve istatistikten teolojiye birçok alanda kullanılıyor. Fizikte bir sistemin mekanik olarak çevrilemeyecek termal enerjisini temsil eden bir termodinamik terimi olarak tanımlanıyor. Kimyada, kimyasal bir reaksiyon sırasında parçacıkların düzensizlik derecesi de entropi olarak isimlendiriliyor. Özetlersek, bilim insanları düzensizliği entropi adı verilen nicelikle ölçüyorlar. Sistemlerdeki düzensizlik arttıkça, entropi de artıyor Bu durumda faydalı (iş yapabilir) enerji miktarı azalıyor, faydasız enerji artıyor. Bu son cümle ilişkiler söz konusu olduğunda ne kadar da çok metafor içeriyor değil mi?

Matan Portnoy filmi hazırlarken bu yaklaşımdan yola çıkmış. Ona göre bir ilişkide entropi, ilişki bittiği anda hissedilen ve anılara dönüşen tutkunun ve acının derecesi. Renklerin belirli bir sembolizme sahip olduğu çağrışımcı imgelerle oynayan yönetmen, kendisine sorduğu bir soruyu yanıtlamaya çalışıyor. Aynı anda izleyicileri de bu soruyu kendilerine sormaya itiyor. Soru şu: Her şey bittiğinde sevdiklerimizin anılarıyla baş başa mı kalıyoruz yoksa aynı anılar bizi yalnız kalmaktan alıkoyan şeyler mi? Başka bir deyişle, ayrılığın ardından insanın peşini bırakmayan bu anılar üzerimizde kötü bir etki mi yaratıyor yoksa bir şekilde bize arkadaşlık mı ediyorlar? Siz ne dersiniz?

Künye

Yazan ve Yöneten: Matan Portnoy
Görüntü Yönetmeni: Tom Riechart
Prodüksiyon: Noa Cymerman
Editör: Ido Zrihen
Film Skoru: Soof Nikritin
Oyuncular: Eran Ivgy, Inbal Erez
Sanat Yönetmeni: Maayan Ladani
Yardımcı Yönetmen: Ido Toueg
Focus Puller: Mielle Lavie
Gaffer: Ashraf Joron
Yardımcı Gaffer: Tioma Tarachov
Key Grip: Ira Newman
Yardımcı prodüktör: Yuval Lubezky
After Effects ve VFX: Rotem Shapira
Mix ve Ses Tasarımı: Gal Oved
Renk: Gal Issar, Lux Studio

Görsel: Vimeo