Sinestezi “birleşik duyu” anlamına geliyor. Sinestezik kişilerde herhangi bir duyunun uyarımı otomatik olarak başka bir duyu algısını tetikliyor. Örneğin renkler beyninde ses olarak algılanıyor, sayılara bakarken her sayı farklı renkte görülebiliyor ya da şekiller tat olarak algılanabiliyor. Amsterdamlı sanatçı Daniel Mullen, bu büyüleyici duyusal fenomeni, “Synesthesia” adlı resim serisi ile anlatıyor.
Dünyayı sürekli değişen karmaşık bir filtrenin ardından görmek
Mullen, Synesthesia serisi için sinestezik bir birey olan film yapımcısı ve sanatçı Lucy Engelman ile iş birliğiyle yapmış ve onun zamanı, sayıları ve harfleri nasıl algıladığını görselleştirmiş. Sinestezi her insanda farklı şekilde kendini gösterebiliyor. Engelman’ın yaşadığı sinestezi ise onun zamanı ve sayıları gördüğü veya yalnızca düşündüğü zaman bunları farklı renk dizileri olarak algılamasına neden oluyor. Engelman, dünyamızın soyut kavramlarını sürekli değişen karmaşık bir filtrenin ardından görüyor da denebilir. Mullen kendisi sinestezik değil belki ama Engelman’a göre onun resimleri, şimdiye kadar sinestezi deneyimini yansıtan en iyi görselleştirme çalışması.
İlk bakışta, Mullen’in eserleri, geometrik sıralar ve diziler halinde düzenlenmiş üç boyutlu renkli pleksiglas tabakalarına benziyor. Mullen parçaları, büyük bir titizlikle elle boyamış. Her parça Engelman’ın zamanı nasıl algıladığına dair görselleştirmeler. 1950-80’ler canlı tonlarda 3D pembe, turuncu, mavi ve yeşil formlarla tasvir edilmiş. 5132-5097 yılları arasındaki antik dönemleri temsil eden bir başka parçada ise renkler daha yumuşak ve çizgiler daha ince.
Daniel Mullen‘in çalışmalarını Facebook sayfası aracılığıyla da takip edebilirsiniz.
Görsel: Instagram
Manşet görseli düzenlenmiştir.