SARS-COV-2 virüsü ve COVID-19 hastalığı tüm dünyanın yaşama biçimini değiştirdi. Tüm dünya bir ayı aşkın bir süredir evlerinde yaşıyor ve evlerinden çıkmaması gerektiği her fırsatta dile getiriliyor. Öyle ki şu anda dünya genelinde (7 Nisan 2020, 14:21 TSİ) 1.360.223 onaylanmış vaka bulunuyor. Her ülke yönetimi kendi politikaları ve görüşleri doğrultusunda önlemler alıyor ve halkını bunlara uymaya davet ediyor. Bu önlemlerin yeterli olmadığı görülmediği anda ise daha sıkı önlemler alınıyor. Bu ortam içinde Ocak 2020’den veya 2019 yazından bazı günleri hatırlayıp yaşam biçimimizin ne kadar hızlı değiştiğini fark edebiliyoruz. AFİ Akıl Fikir İşleri ve GOOD Ad Lab bu değişimi ve dijital ortamdaki farklılaşmayı göz önüne alarak COVID-19 ve Dijital İletişim İnceleme isimli bir araştırma yayınladı.
Raporda Dünya COVID-19 isimli bir hastalıkla daha önce mücadele etmemiş olsa da, bundan önce son gördüğü pandemi İspanyol Gribi olarak anılan influenza olsa da bir kriz anı olarak bakıldığında dijital ortamlarda verdiğimiz tepkiler diğer krizlerle benzer bir akışa sahip olduğu gözlemini yapılıyor. Ve bu düşünceden yola çıkarak araştırma salgının dijital etkileri, salgın ve sosyal medya, COVID-19 sonrası içgörüler ve iletişim önerileri olmak üzere gruplara ayrılmış.
Salgın yeni ancak internetteki kriz refleksler benzer
Rapor, sürecin genel akışının ve kullanıcı alışkanlıklarının nasıl değişeceği gözleminden başlayarak bu süreçte doğru bilgiyi yayma ve değer yaratma konusunda pedagog Tom Senninger’in 2000 yılında yayınladığı “Öğrenme Alanı Modeli”ni uyarlayarak örneklendiriyor. Araştırma salgının dijital etkilerinde Google üzerinde sık yapılan arama trendlerinden sosyal medyadaki takip ve paylaşım trendlerine uzanıyor. Bu süreçte markaların aldığı kararlar, önlemler ve kampanyalar da anılırken olumlu ve olumsuz örnekler bir arada ele alınmış.
İnternetten alışveriş yapmayan ve geleneksel yöntemleri kullanmakta ısrarcı olan bir kitle de evden çıkamamasıyla internetten alışveriş ve bankacılık gibi temel işlemlerin nasıl yapılacağını bu süreçte öğrendi. Geleneksel süreçlere bağlı kalan ve dijital çalışma mekaniklerini oturtmamış kurum ve şirketler de hızla bu sürece uyum sağlamak zorunda kaldı.
Salgından sonra sosyal medya nasıl bir yer olacak?
COVID-19 ve Dijital İletişim İnceleme araştırması, salgından sonra ortaya çıkabilecek sonuçları ve pratikleri de 4. bölümde içgörüler olarak derliyor. “Salgından sonra hangi içerikler ilgi görecek?”, “Salgın sonrasında sosyal mecralar nasıl etkilenecek?”, “Salgın sonrasında dijitalde marka iletişimleri nasıl etkilenecek?” ve “Salgın sonrasında e-ticaret nasıl etkilenecek?” sorularıyla rapor şu anda sert bir dönüşüm ve değişime uğramış alanların yarınlarını tartışıyor. Ve son bölümde de markalara ve iletişim alanında çalışanlara kriz döneminde atılacak doğru ve yanlış adımları listeleyerek önerilerde bulunuyor.
COVID-19 ve Dijital İletişim İnceleme raporu:
Görsel: AFİ, cottonbro