Günümüzde müzikle teknolojiyi ve görsel sanatları birleştiren olağanüstü müzik makineleri tasarlanıyor. Eski barkod okuyucuların enstrümana dönüştüğü Barcoder ve Barcodress, hem duvar heykeli hem de etkileşimli bir enstrüman olan Ghost Box, Bichopalo’nun hareketli heykellerden oluşan müzik makineleri yakın zamanda yer verdiğimiz sıra dışı örneklerdendi. Müzisyen Lomond Campbell’ın Harmonograph Synthesiser projesi de aynı şekilde iz bırakacak türden.
Kalemin her hareketi bir sese karşılık geliyor
Çizim yaparken kalemin kağıt üzerindeki sürtünme sesinin ne kadar melodik olabileceğini hiç düşündünüz mü? Lomond Campbell’ın Harmonograph Synthesiser adlı makinesini izlerken ilk önce bu soruyu soruyorsunuz kendinize. Öyle ki bu makinede müzik ve çizim alışkın olduğumuz bağlamlarını aşıyor ve karşılıklı olarak birbirlerini besleyen yepyeni bir dil yaratıyor.
19. yüzyılın ortalarında görülmeye başlayan harmonograph 1890’larda popülerlik kazanmış. Bu çizim makineleri, geometrik görüntüler oluşturmak için sarkaç kullanan mekanik düzeneklerden oluşuyor. Tipik olarak Lissajous eğrileri veya daha karmaşık çizimler yapabiliyorlar. İcadı tek bir kişiye atfedilemese de pek çok kaynağa göre resmi mucidi Glasgow Üniversitesi’nde matematik profesörü olan Hugh Blackburn. İşte Lomond Campbell, kendi hibrit makinesinde bu mekanik düzeneklerden birini kullanmış. Modern ve modüler bir synthesizer’ı eski bir harmonograph’a bağlamış. Bu bağlantıyı yapılandırmak için de yakınlık sensörleri ve Arduino kullanmış.
Harmonograph Synthesiser’da hareket halinde olan 3 dikey çubuk göze çarpıyor. Bunlardan biri çizim yapan kalemin bağlı olduğu çubuk. Diğer iki çubuk da uzaktan kaleme bağlı ve onunla birlikte hareket ediyor. Her biri hareket ederek sentezleyiciyi tetikliyor; sentezleyici de bu harekete (çizime) karşılık gelen ses parçasını oluşturuyor. Ayrıca ek bir mikrofon kalemin sesini de parçaya dahil ediyor.
Lomond Campbell’ın çalışmalarını YouTube kanalı ve Instagram’ı üzerinden takip edebilirsiniz.
Görsel: YouTube