Arıların doğadaki yaşam piramidinde yerleri çok mühim. Çiçekten çiçeğe gezerken ayaklarında taşıdıkları polenlerle yaşamın devamına katkıda bulunuyorlar. Birçok distopik senaryoda arıların yok oluşu insanları korkutur. Doğanın felaket alametlerindendir, bize “bir yanlış var burada” diye ikaz eder aslında Doğa Ana. Black Mirror gibi dizilerin de değindiği bir konu hatta arıların yok olması. Hatta onun olduğu kesin olmamakla birlikte Einstein’a ithaf edilen bir söz vardır: “Arılar yok olursa insanlık yok olur”. Avustralyalı Michael Candy de bu konuyu önemseyen ve buna olumlu yönde önerme sunan bir sanatçı.
Avustralyalı Michael Candy, azalan arı popülasyonunun yeniden artmasına yardımcı olmak için bir yapay polenleme yöntemi geliştirdi. Sanatçı bunun için 3B baskı yöntemiyle robot çiçekler kullanıyor. Synthetic Polleniser isimli projesinde arıların gerçek faunaya göre tasarladığı robotik çiçeklerde daha güvenli bir şekilde polenleme gerçekleştirmesini sağladığı bir sistem yaratıyor. Projenin yerel çiçeklerin üreme döngüsüne dahil olup robotik çiçeklerle ekolojik sistemlere olumlu bir müdahale olmasını ve nektar desteği sağlamasını amaçlıyor. Sanatçı ayrıca Synthetic Polleniser projesiyle arıların ekosisteminin ana parçalarından olduğuna da dikkat çekmek istiyor.
Michael Candy, geliştirdiği robotik çiçeklerin içerisinde arıların dikkatini çekecek polen ve nektarı stokluyor. Robotik çiçekleri ayrıca gerçek çiçeklerin arasına serpiştirebiliyor. Böylece arıları polenlemeye teşvik ediyor ve bu şekilde arılar robotik çiçeklerden aldıkları polenleri çevredeki gerçek çiçeklere de taşıyabiliyor. Ayrıca sanatçı robotik çiçeklerin görünümünü de gerçeğe benzer tasarlayarak arıların onların gerçek olduğunu düşünmesini sağlıyor.
Robotik Çiçekler ve Sentetik Polenleme: Yaşasın Arılar!
Geliştirilen sistemdeki robotik çiçeklerin yaprakları görünüm olarak keklik ve kolza tohumlarını andırıyor. Robotik çiçekler, arıları kendine çekmek için de çiçek yüzeyine insan yapımı bir nektar solüsyonu salgılıyor. Bu salgılama kompleks bir motor ve tüp ağıyla gerçekleştiriliyor. Sanatçı projesinde kullandığı polenleri de arı kovanlarından bir polen tuzağı kurarak topluyor. Bu tuzak sayesinde arıların arka ayaklarındaki kalan polen kırıntılarını toplama işlemi, kovanların girişinde arılara fark ettirilmeden yapılıyor. Sonrasında toplanan polen, polen miktarını düzenleyen motorlar aracılığıyla çiçeklerin içerisindeki sentetik kısımlara dağıtılıyor. Böylece, arılar normal bir çiçekten polen alır gibi farkı anlamadan bu işlemi gerçekleştiriyorlar.
Sanatçı 2014 yılından beri Synthetic Polleniser projesi üzerinde çalışıyor ve geliştiriyor. Arılar da zaten hemen robotik çiçekleri gördüğü gibi onların üzerine inişe geçip polenlemeye başlamamışlar. 3 yıl arılar için de bir alışma süresi olmuş aslında. Sonuçta arılar konacakları çiçekleri kokusu, rengi ve biçimine göre seçiyorlar. Arıların çiçekleri tanıması için bazı detayların önemli olduğunu proje ilerledikçe araştırmaları ve deneyimleriyle de iyice anlamış Michael Candy.
Arılar endüstriyel tarımın gerçekten de en çalışkan işçilerinden ve ne yazık ki ekolojik değişimler nedeniyle hem onların sayısı azalıyor hem de çevre sorunları yaşıyorlar. Ama belki Michael Candy gibi sanatçıların projeleriyle gelecekte arıların ekolojik sistemin bir parçası olması sağlanabilir.
Synthetic Pollenizer Canlı Kaydı:
Görsel: Michael Candy, Vimeo