Çin, Fransa, İspanya, Almanya, Brezilya, Hindistan, İsrail ve Avustralya’da çok zamandır olan sistem New York’a da geçtiğimiz günlerdeCiti BikeNYC ile geldi. Bu sayede şehrin yerlileri ve şehri ziyaret edenler kalıcı bir bisiklet kullanmadan ya da toplu taşıma kullanmadan günlerini geçirebiliyorlar; işleri bittiğinde sistem kartları yardımıyla aldıkları bisikleti şehrin birçok noktasında olan yerlere bırakabiliyorlar. NYC Citi Bike’a önümüzdeki ay 5.500 yeni bisiklet eklenecek.

Şimdilerde ise gittikçe dünya üzerinde daha çok insan paylaşılabilir taşıma ağlarından faydalanıyor. Spinlister, bisiklet kiralama pazarında yeni bir soluk, bir nevi çöpçatanlık sitesi; bisiklet sahiplerinin kullanımda olmayan bisikletlerini kiralıyor. Yani Airbnb’nin bisikletler için olan versiyonu. New York ve San Francisco’da lansmanı yapılan servis, bisiklete ihtiyacı olanlarla bisikletini kullanmayanları çöpçatıyor.

İstediğiniz bisiklet tipini, lokasyonu, boyutu ve aksesuarları seçebiliyorsunuz; örneğin kask, kılık, ışık gibi… Bisiklet sahibi de aynen bir ev sahibi gibi uygun olan bisikletinin özelliklerini ve hangi saatler, haftalar, aylarda uygun olduğu bilgilerini giriyor.

Bir yanda Airbnb gibi servislerin güvenlik sorunlarını büyük oranda bertaraf ettiğini düşünürsek bisiklet için bu çok önemli bir konu olmasa da, yeni servise kullanıcıları motive etmek ve kullanımını arttırmak için hırsızlık, zarar verme gibi güvenlik sorunlarına karşı Spinlister’in güvencesi her bisikleti 5.000 dolar tutarında koruma altına almak.

Paylaşılabilir taşıma da bir trend olarak yükselişte, çünkü gezginler ve yerliler sosyal taşımanın nimetlerinden faydalanmayı ve paylaşılabilir ekonomiyi büyütmeyi bir deneyim olarak görüyor bir yandan da. Aynı zamanda bu tür uygulamalar yakıt tasarrufu konusunda avantaj sağlarken, kendi içinde topluluklar da yaratıyor sosyal anlamda. Paylaşılabilir ihtiyaçları karşılayan kaynaklar, bu örnekte araç sahibi ile ihtiyaç sahibini buluşturuyor.