Dünya insanları olarak özellikle Afrika ve Orta Doğu’da günümüzde yaşanan göçmen krizi, dünya ekonomisinin farklı bir boyuta evrildiğini ispatlıyor. Bugün, bu bölgelerde yaşanan göçlerin, gelecekte gelişmiş ve okyanusa kıyısı olan ülkelerden daha yüksek rakımlı ülkelere doğru kayacağı öngörülüyor. Göçmen ve mülteci krizine yönelik Google, Kickstarter ve Birleşmiş Milletler farklı kampanyalarla destek toplasa da ekonomik yardımın hangi noktaya kadar değer yaratacağı bir soru işareti olmaktan öteye gidemiyor.
Almanya, bu konuda sivil inisiyatiflerle farklılaşan bir toplum izlenimi veriyor. Refugees Welcome girişimi, Almanya’ya gelen mülteciler için Airbnb modelinde konaklayacakları hane bulmasını sağlıyor. Bunun yanı sıra Arriving in Berlin isimli haritalama girişimi de farklı bir koldan hayati bir damara temas ediyor. Hamidullah Ehrari, Mohammad Yari, Farhad Ramazanali, Alhadi Aldebs tarafından geliştirilen harita; dili, kültürü, yaşam standartları bambaşka olan bir topluma gelen göçmenlerin daha kolay iletişim kurabilecekleri ve acil durumlarda yardım alabilecekleri noktaları listeliyor.
Haritanın lejantında; Arapça ve Farsça bilen doktorlar, mülteciler için danışma merkezleri, Almanca dil kursları, polis, avukat, kütüphane, ulaşım gibi insan ve toplum olmanın getirdiği temel ihtiyaçları karşılayacak noktalar yer alıyor.
Berlin diyince akla Küçük İstanbul olarak anılan Kreuzberg ve orada kurulan Türk kültürü düşünüldüğünde bu kozmopolit yapının sunduğu dayanışma ve sivil çözümler üretme içgüdüsü devlet denetiminden daha yüksek fayda sağlıyor.
Haritanın İngilizce sürümüne buradan, Arapça ve Farsça sürümlerine ise ana sayfa üzerinden ulaşabilirsiniz.
Görsel; Arriving in Berlin