Birçok kişinin ilk defa geçtiğimiz yıl adını duyduğu Beeple (Mike Winkelmann), 69,3 milyon dolara satılan “The First 5000 Days” adlı NFT sanat eseriyle bir anda gündeme oturmuştu. Bu satışın ardından eserin arkasında yatan emeği ve kolaja dair detayları geçtiğimiz yıl yazmıştık. Beeple’ın bu eseri David Hockney’nin “Portrait of an Artist – Pool with Two Figures” ve Jeff Koons’un “Balloon Dog” isimli eserlerinden sonra sonra yaşayan bir sanatçıya ait en pahalı sanat eseri unvanına sahip olmuştu. Bu satışın yaklaşık bir yıl ardından SXSW 2022’ye konuk olan sanatçı, dünyanın en etkili teknoloji liderleriyle röportaj yapan ödüllü gazeteci Laurie Segall’ın ve izleyicilerin sorularını yanıtladı.

Bu bir yıllık süreç içerisinde artık grafik tasarımcısı kimliğinden sanatçı kimliğine geçiş yapan Beeple, 2007 yılından bu yana her gün ara vermeksizin bu projesini sürdürmeye devam ediyor. Hiç kuşkusuz geçtiğimiz yılki rekor satışın ardından kendisine olan ilgi daha çok arttı ancak projeye karşı bakış açısını hala koruduğunu söyleyebiliriz. Ve öyle görünüyor ki Winkelmann yakın bir süreçte de günlük üretimi bırakmayacak. Beeple, sanatını yıllar içinde farklı bir estetiğe bürünen, politik duruşu olan, tuhaf, distopik ve bilimkurgu ögeleriyle harmanlanan bir bütün olarak görüyor.

Beeple, son bir senede yaşadıklarının akıl almaz olduğunu vurguluyor. Kripto para borsası ve blockcahin hakkında bir yıl içerisinde birçok bilgi öğrendiğine dikkat çeken sanatçı, küresel ölçekte de bu bir yıl içinde hızlı bir aydınlanma olduğunu vurguluyor. Son bir yıl içinde NFT sanatçılarıyla yapılan röportajlarda sorulan klasik sorular ona da sorulmuş tabii ki. NFT’nin ne olduğunu bir yıl boyunca yeteri kadar açıkladıktan sonra artık ilerleyen ve gelişen bir sürecin devamındayız. NFT, fiziksel bir sanat eserinin dijital olarak sertifikalanması anlamanına gelecek ancak hala bu süreç için zamana ve eğitime ihtiyaç var.

Geleneksel sanatlar NFT’den ne öğrenebilir?

Sanat konusunda limitleri ve bakış açısını genişletmek gerekiyor. Özellikle Christie’s müzayede evinde açık artırmaya çıkarılan meşhur eserinden sonra üretimini sanat olarak adlandırmayan kişileri anlayamadığını ifade eden sanatçı, NFT’lerin kendi içinde barındırdığı potansiyele dikkat çekiyor. Film sahnesinden internet sitesine, reklam filmlerinden herhangi bir görsele kadar her üretimin bir NFT sayılabileceğini söylüyor.

Henüz Blockchain kavramı ortada yokken günlük olarak üretimine başlayan sanatçı bir şekilde şanslı olduğunu ve yaptığı işin güncel süreçle örtüştüğünü düşünüyor. Bireylerin Web3 ile birlikte dijital alandaki mülkiyet fikirleri oturdukça insanlar da zamanla NFT’nin ne anlama geldiğini anlayacak. İnsanlar bunu anladığında bu gelişim de doğal sürecin bir parçası olacak. Tıpkı her gün mailleri kontrol etmek gibi. Eskiden mailleri her gün kontrol etmek saçma bir iş gibi gözükürken bugün artık sosyal normların değişimiyle birlikte bu iş gündelik bir işe dönüştü.

NFT’nin sanat olarak sayılıp sayılmamasını fotoğraf örneği üzerinden açıklayabileceğimizi ifade ediyor Beeple. Henüz 20. yüzyılın başlarında fotoğraf bir sanat akımı olarak görülmezken şu anda gelinen durum NFT için de gelecek yıllarda ne denli bir değişim olacağının bir göstergesi sayılabilir.

😵‍💫😵‍💫😵‍💫😵‍💫😵‍💫😵‍💫😵‍💫😵‍💫😵‍💫😵‍💫😵‍💫😵‍💫😵‍💫😵‍💫 https://t.co/F5JQbmkHr1

— beeple (@beeple) March 4, 2022

Sanatçının 69,3 milyon dolara alıcı bulan eserinden neredeyse bir yıl sonra açılan serigisi Beeple: Uncertain Future da dijital üretimlerin her türlü forma dönüşebileceğinin bir göstergesi. Beeple, geleneksel ve dijital dünyayı birleştirecek işler ortaya çıkarma hedefinde.

Üretim süreci değişmiş ekibi gelişmiş olsa da Beeple’ın her gün ortaya bir iş çıkarmasındaki en büyük destekçisi çalışma alanında yer alan ekranlar. Aşırı yorucu gibi gözükebilir ancak bu ekranlar Beeple için dijital dünyaya açılan bir pencere gibi. O gün yaratacağı görsel için yaklaşık iki saat harcadığını paylaşan sanatçı dünyada olan bitenler hakkında haberdar olmak için bu ekranları kullanıyor. Oradan aldığı bilgi üretiminin ilham kaynağı oluyor.

@beeple at #SXSW 2022 on #NFTs and opening a physical gallery pic.twitter.com/KavjpYAGlb

— SXSW (@sxsw) March 12, 2022

Bulunduğumuz nokta gelecek için bir sıçrama tahtası

The First 5000 Days eseri de bahsedilen konular arasındaydı tabii. Laurie Segall, koleksiyonerin eserine neden bu kadar değer biçtiğini ve kendisiyle iletişim halinde olup olmadığını sordu. Eserin satılmasının üzerinden bir yıl geçti ve hala aynı kişi bu işe sahip. Beeple, koleksiyonerle sık sık konuştuğunu ifade ederken projenin sürecinin bu satın almada etkili olduğunu vurguluyor. 2007 yılından bu yana her gün ilmek ilmek işlenen proje, eseri alan Hindistanlı koleksiyonerin de yıllar içindeki değişimine ve gelişmesine ışık tutuyor. İşte bu yüzden eserin o kişi için çok anlam ifade ettiğini söylüyor. Segall, bununla birlikte projesi kapsamında geçtiğmiz günlerde paylaştığı “One Year Later” isimli eserini de sordu. Beeple, bu parçanın kendini temsil ettiğini söylerken geçen yıl içerisinde yaşadığı ani olaylara karşı nasıl hissettiğini bu eseriyle gösteriyor.

 

Bu gönderiyi Instagram’da gör

 

beeple (@beeple_crap)’in paylaştığı bir gönderi

Beeple, blockchain’in sanat dışındaki evrimi hakkında da emin konuşuyor. Buradaki temel fikir bir süreci basitleştirmek. Blockchain, takip etmek istediğimiz ya da envanterini tutmak istediğimiz her şeyin sağlam bir kaynağı olabilir. Amy Webb’in 2022 Teknoloji Trendleri Raporu’nu değerlendirdiği SXSW oturumunda olduğu gibi Beeple da internet için yeni bir çağın başlangıcından çok bir sıçrama tahtası üzerinde olduğumuz görüşünde. Web2’de gördüğümüz sınırlandırmaları Web3’te görmemiz de kaçınılmaz olacak.

Görsel: SXSW