Avrupa’da ve dünya genelinde yükselişe geçen aşırı sağ partiler ırkçı ve ayrıştırıcı söylemlerle; etnik kimlik, ırk ve din ayrıştırmasına gidiyor ve kendilerinden olmayan herkesi dışlayan bir politika izliyorlar. Küresel anlamda taktiksel savaşların yaşanması mülteci ve göçmen sayısını artırıyor. Bu insanlar gittikleri coğrafyada hem kendi evinden uzaklaşmış oluyor hem de bulundukları ortamlarda dışlanıyorlar. Ülkeler ve topluluklar kendi menfaatlerini gözetmesi sonucu aşırı uç partilerin popülaritesi artmış oluyor.
Geçtiğimiz Mayıs ayında Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleriyle eş zamanlı olarak Belçika’da da genel ve bölgesel seçimler gerçekleştirildi. Flaman bölgesinde aşırı sağ eğilimli, ırkçı Vlaams Belang partisi gerçekleştirdikleri söylemler ve afişlerle dikkat çekmişti. Parti, eerst onze mensen (bizim halkımız öncelikli) sloganıyla mülteci ve göçmenlere sınır kapılarını kapatmayı destekleyen bir tutum sergiliyordu. Seçimlerin sonucunda Flaman bölgesinde aşırı sağ eğilimli Vlaams Belang ipi göğüsleyen parti oldu. Parti, islam karşıtı ve ırkçı söylemlerinin yanında göçmenlere ve sığınmacılara sınır kapılarını kapatmaya çalışacağını duyurdu.
Vlaams Belang partisinin afişleri toplanarak geri dönüştürüldü
Mültecilerin haklarını savunan sivil toplum kuruluşu Vluchtelingenwerk Vlaanderen, aşırı sağ partisinin adayının afişlerini seçim sonrası topladı ve gerçekleştirecekleri projede kullanmaya karar verdi. Mortierbrigade ajansı ile yürütülen çalışmada bölgenin çeşitli yerlerine asılmış olan afişler toplandı. Toplanan kağıtlar klasik yöntemle geri dönüştürüldü ve yeniden kullanılmaya hazır hale getirildi.
“Bizim halkımız öncelikli” yazan afişlerin kağıtları geri dönüştürüldükten sonra ook onze mensen (Bizim halkımız da) söylemiyle birlikte dört sığınmacının hikayesini anlatmak üzere kullanıldı. Hazırlanan afişler 11 Temmuz Flaman Günü’nde bölgenin dört bir yanına asıldı. Vluchtelingenwerk Vlaanderen kuruluşunun sözcüsü Eef Heylighen Flaman bölgesinde herkesin özgür ve iyi hissetmesi gerektiğini söylerken kapsayıcı ve kucaklayıcı bir söylemin halk tarafından benimsenmesini arzuluyor. Kendini güvende hissetmek ve daha hoşgörülü bir topluma doğru ilerlemek için partinin söylemini kendilerine uyarladıklarını ifade ediyor.
Mültecilerin hayat hikayeleri internet üzerinden yayınlandı
Asılan posterlerin yanı sıra bu dört insanın hayat hikayesini anlatan yayınlar ookonzemensen.be adresi üzerinden yayınladı. Mülteciler, hikayelerinin yanı sıra sosyal medya üzerinden gelen hoşgörüsüz ve ırkçı söylemleri değerlendiriyor. Sığınmacıların hikayelerinde kullandıkları kelimeler, mülteciler hakkında Twitter’da yazılmış olan gönderilere atıfta bulunuyor. Vluchtelingenwerk Vlaanderen kampanya ile nefret söylemine dönüşen bu olumsuz mesajları ve sloganları umuda, mutluluğa ve birlikteliğe dönüştürmeyi hedefliyor.
Künye
Müşteri: Vluchtelingenwerk Vlaanderen
Ajans: mortierbrigade, Brussels, Belgium
Yaratıcı Yönetmen: Jens Mortier, Joost Berends, Philippe De Ceuster
Yaratıcılar: Frédéric Zouag, Nicolas Gaspart
Dijital Yaratıcı: Ramin Afshar
Yapımcı: Tuyen Pham
Halkla İlişkiler Yönetimi: Anne-Cécile Collignon
Sosyal Medya: Jonas Van Bael, Tom Baetens, Laura De Mey
Dijital Yönetmen: Pieter Nijs
Dijital Proje Müdürü: Jeroen De Bock
UX Strateji Uzmanı: Wout Leemans
Tasarım: Milk&Cookies
Geliştirme: Milk&Cookies
DTP: Vito Latorrata
DOP: Jordan Vanschel & Pieter Neirynck
Editör: Jelle Stroo
Müzik: Peter Baert
Ses: Raygun
Fotoğraf: Jimmy Kets
Geridönüşüm: Superdruk
Görsel: Vimeo, adsoftheworld
