Pandemide hepimiz işe konsantre olabileceğimiz uygun bir alan yaratmanın ne kadar zor olduğunu deneyimledik. Yıllardır uzaktan çalışan benim için bile zorlu bir süreçti bu. Çünkü evin içinde izole bir alanım olmasına rağmen eve kapalı kaldıkları süre boyunca gürültü kirliliği yaratmaktan çekinmeyen apartman ve mahalle sakinleri nedeniyle mağduriyet yaşadım. Monolight Studio’nun yüzen kapsül ofisleri Enclaves bu anlamda önemli bir çözüm olarak 2 ay önce ses getirmişti. Denizen’in tasarladığı kapsül ofis Architype da yaşadığınız çevrenin dışında daha sakin bir yerde işinize konsantre olabilmenizi amaçlayan bir başka çözüm olarak karşımıza çıkıyor.
Uzaktan çalışırken doğaya yakınlaşmak
Architype uzaktan çalışma sistemini desteklerken ve aynı zamanda şehirden kaçış olanağı sunan akıllı, işlevsel ve kişisel bir ofis! Bağlantı sistemi ve mobilyalarıyla birlikte eksiksiz olarak sunuluyor. Sisteme abone olanlar bu kapsülü dünyanın herhangi bir yerinde kullanabilecek.
Kapsüller, uzaktan çalışma ve esnek yaşam tarzı gibi değişikliklere uyumlu. Ayrıca kullanıcının ofis maliyetlerini de düşürmeyi hedefliyor. 100 metrekarelik alanıyla, üretkenliği en üst düzeye çıkarabileceği ve büyük kurumsal ofislerin neden olduğu çevreye zararlı etkileri azaltabileceği konusunda iddialı. Her kapsül USB-C bağlantı, 4K ve 27 inç ayarlanabilir ekran, masada ve beyaz tahtada 4K Web kamerası, audiophile sınıfı ses kalitesi gibi teknolojik özellikler bulunacak.
Denizen’in açıklamalarına göre kapsül; tüketici ürünü olarak, geleneksel bir binadan ziyade bir otomobil veya akıllı telefon gibi. En son teknoloji 3B baskı, robotik üretim ve teknoloji entegrasyonundan yararlanılarak üretilecekler. Geleneksel ofislere göre daha ucuz ve daha hızlı inşa edilebilecekler. Yüksek kaliteli ofis birimleri olarak toplu şekilde de üretilebiliyorlar.
Kapsüller, sürdürülebilir şekilde hasat edilmiş kereste, 3B baskı biyopolimerler ve dayanıklı metal kaplama gibi birinci sınıf malzemelerden yapılmış. Denizen, topluluklar oluşturmak ve yeşil alanlara kapsül yerleştirmeyi kolaylaştırmak için şehirlerle (belediyelerle) ortaklık kurmayı umuyor. Böylece kapsül için yeterince büyük bir arka bahçesi olmayanlar da abone olarak bu ofislerden faydalanabillecek.
“Esnek, uzaktan ve hibrit çalışmaya geçişte henüz karşılanmamış büyük ihtiyaçlar var ve geleneksel gayrimenkulün buna yetişmesi onlarca yıl alacak. Pandemiden önce bile ofisler pahalı, dikkat dağıtıcı ve elverişsizdi. Daha iyi bir çözüm gerekiyordu. Çalışma ve yaşama şeklinizi değiştirecek kadar ilham verici bir alan yarattık. Ve bunu bir abonelik hizmeti olarak sunarak, işverenlerin ekiplerine profesyonel, bağlantılı ve güvenli bir çalışma ortamı sunmasını doğal hale getiriyoruz” diyor Denizen CEO’su Nick Foley.
Bu kapsül ofis sisteminin henüz konsept tasarım aşamasında olduğunu ekleyeyim. Hayata geçirilmesinden önce pek çok sorunun da cevap bulması gerekiyor. Örneğin elektrik ve su gibi önemli ihtiyaçlar şebekeden uzakta nasıl karşılanacak? Bunları karşılamak için hangi sürdürülebilir yöntemler tercih edilecek? Kullanıcının doğal ortamda kirlilik yaratmaması için ne tür önlemler alınacak?
Gelişmeleri Denizen’in Instagram’ından takip edebilirsiniz.
Görsel: Denizen
