Apple, 25 Mart’ta gerçekleştirdiği özel etkinlik ile sadece servislerine odaklanan bir lansman gerçekleştirdi. Her teknoloji şirketinin yavaş yavaş her yazılım, donanım, hizmet, platform ve servise sahip olma yolunda ilerlediği günümüzde Apple da gücünü korumak için bu adımları attı. Etkinlikle birlikte Apple News+, Apple Card, Apple Arcade ve Apple TV+ servisleri tanıtıldı. Abonelik sisteminin velinimetlerinden faydalanmak isteyen Apple bir gecede 3 yeni abonelik servisi ve bir kredi kartı tanıtmış oldu.
Türkiye saatiyle 25 Mart akşamı 20:00’daki etkinlikle tanıtılan Apple TV+ hakkında söylentiler geçtiğimiz yıla dayanıyor. Eğlence sektöründeki ağırlığını artırmak ve TV karşısında geçirilen zamandan pay almak isteyen Apple, son yıllarda yavaş yavaş bu ürününe büyük yatırım yapmış ve geliştirmişti. Tüm bu hazırlıklar sonrasında ise Apple, yeni yayın platformunu dün akşam tanıttı. Dünyanın önde gelen yaratıcı hikaye anlatıcılarının yeni platformu olarak lanse edilen Apple TV+ özel program, belgesel ve filmlere ev sahipliği yapacak.
Yıldızlarla dolu içerik lansmanı
Lansman etkinliğinde Oprah Winfrey, Steven Spielberg, Jennifer Aniston, Reese Witherspoon, Octavia Spencer, J.J. Abrams, Jason Momoa, M. Night Shyamalan, Kumail Nanjiani ve Jon M. Chu gibi isimleri sahneye çıkararak adeta platformunun görkemini sergileyen Apple, servisini sonbaharda yayınlayacak. İçeriğe de dağıtıma da Apple sahip olduğu için bu platformunu tüm dünyada ayn anda yayınlaması muhtemel. Türkiye de bu servisin kapsama alanı içinde yer alıyor. Henüz aylık abonelik ücreti açıklanmayan servisin neler yapabileceğini de ilerleyen günlerde göreceğiz.
Abonelik sistemi günümüzün en büyük gelir kalemleri arasında yer alıyor. iPhone satışları gerileyen, bunu yükselen telefon fiyatlarıyla dengeleyen ve hatta bunların üzerine açık mektup yayınlayan Apple için de çözüm abonelik sisteminden geçiyor. Diğer pek çok teknoloji şirketi gibi konumunu korumak için gelirini de koruması gerekiyor. Artık her iki yılda bir telefon yenileme alışkanlığı tüketiciler için geride kalırken Apple çizgisini korumak için sürdürülebilir gelir modellerinin de arayışında. Çünkü bir kişi iPhone satın aldığında tek seferlik bir işlem gerçekleşiyor. Ancak abone olduğun aylar ve yıllarca öngörülebilir nakit akışı yaratıyor.
Apple TV+ görkemli bir şekilde sunulmuş olsa da bir insanın tüketici olarak abone olabileceği servis sayısı sınırlı. Aynı anda iki müzik, üç dizi ve film servisine abone olmak pek de gerçekçi bir davranış olmayacaktır. Apple TV+’ın içeriğinin izlenmeye değer olup olmayacağı, maliyetinin ne kadar olacağı ve Netflix, HBO, Hulu, BluTV gibi pek çok rakip varken neden Apple’ın seçileceği sorular yanıtlarını buldukça servisin değeri de ortaya çıkacak.
Apple TV uygulaması iOS ve macOS cihazlara geliyor
Apple TV şu anda bir cihaza, tvOS de arayüzüne karşılık olarak kullanılıyor. Apple, Mayıs ayında aynı isimdeki uygulamasını ve Apple TV kanallarını da lansmanda duyurdu. Bu uygulama ile program, spor, film, haber gibi pek çok konu dikeyindeki içeriklere iPhone, iPad, Apple TV, Mac, akıllı televizyonlar ve çevrimiçi yayın aygıtlarından erişilebilecek. Bu mobil uygulaması, üzerinden de kullanıcılar kabloyu yayın izlermişçesine TV kanallarına abone olup izleyebilecekler. Burada ilk akla gelen ve listelenenler kanallar ABD pazarının yayıncıları HBO, SHOWTIME, Starz oldu.
Yayınlanacak bu uygulama üzerinden aynı zaman Amazon Prime, Hulu, Canal+, Charter Spectrum, DIRECTV NOW ve PlayStation Vue gibi ücretli TV hizmetleri de alınabilecek. Apple, milenniallar ve gelecek nesiller için televizyon dendiğinde akla gelen ilk aracı olmayı hedefliyor izlenimi veriyor. Apple TV uygulaması ve dolayısıyla Apple TV+, tüm Apple cihazlar ile birlikte Samsung, Amazon Fire TV, LG, Roku, Sony ve VIZIO akıllı TV’lerde kullanılabilecek.
Görsel: Apple
