Apple’ın bu yıl Nisan ayında çalışanlarına açtığı Apple Park‘ta bulunan ve Steve Jobs’a adanan Steve Jobs Theatre’da yapılan ilk etkinlik olan Apple Eylül 2017 etkinliğiyle iPhone’un 10. yılını kutladı ve yeni ürünlerini tanıttı. Apple TV 4K, Apple Watch Series 3, iPhone 8 ve 8 Plus ile son olarak iPhone X, bu etkinliğin odağında olan ürünler oldu.
Apple’ın WWDC ’17’de tanıttığı watchOS 4 kurulu olarak gelen yeni Apple Watch Series 3, tıpkı iPad’lerin ilk dönemi gibi bir kırılma yaşıyor. Bunun neticesinde de artık Apple Watchların SIM kartları olabilecek. Yani tek örnekle açıklamak gerekirse, artık Apple Watch’un iPhone’a ihtiyacı yok! Tüm ihtiyaçlarını kendi kendine karşılayabilen yeni Apple Watch Series 3, bağımsızlığını %70 hızlandırılmış işlemcisiyle taçlandırıyor. Kendi başına uygulamaları çalıştırıp veri çekebilen akıllı saat bu işlemci sayesinde sesli Siri ve Apple Music kullanılabilir hale geliyor.
Apple Watch Series 3 ile kolunuzda tam anlamıyla bir akıllı saat oluyor, telefona mahkum bir teknoloji parçası olmuyor. Haliyle de Apple ekosistemi altında artık, Apple Watch’unuzu AirPod’larınıza bağlayarak yanınıza telefon almadan dışarı çıkabilirsiniz.
Yeni Apple Watch Series 3’nin önceki modellere göre tek görsel farkı ise Digital Crown’ın içinin kırmızı kaplı olması. Apple’ın her ürün bandında yaptığı yeni modellerini ayrıştırma politikasını saatinde de kırmızı nokta ile görüyoruz.
İşlemci iyileştirmesi, SIM kart desteği ve watchOS 4 ile mümkün hale gelen bu kanatlanma evresinin dikkat çeken diğer yenilikleri ise nabız ölçerde yapılan iyileştirmeler ve barometrik altimetre oldu. Artık spor, egzersiz, yürüyüş gibi farklı aktivitelerde kalp atışlarınızı anlayacak ve genel seyri analiz edecek. Eğer beklenmedik zamanlarda bir artış veya düşüş olursa da uyarı verecek. Özetle, Apple Watch Series 3 ile bir akıllı saatin kendi ayakları üzerinde durma hikayesine tanık oluyoruz.
Görsel: Apple