“Leave the Cult, Join the Club” (Tarikattan Ayrıl, Kulübe Katıl) sloganıyla öne çıkarılan kampanya, sporun kişinin hem fiziksel hem zihinsel sağlığına katkı sağlaması ve ona sosyal baskı yerine sosyal bağlar vermesi gerektiğinin altını bu etkili cümle ile çiziyor. Genel pazarlama stratejisinde de “Where Wellness Gets Real” marka mesajını kullanan Virgin Active, aynı zamanda bu OOH kampanyasıyla salonlarında bulunan sauna, ses terapisi odası ve SPA gibi alanları öne çıkarmayı amaçlıyor.
Wellness Tükenmişliği Diye Bir Şey Var
Son yıllarda adını sıkça duyduğumuz bir kavram olan ‘Wellness Tükenmişliği’ yani insanların kendilerinin daha iyi bir versiyonuna ulaşma baskısı sonucunda yaşadıkları depresyona da dikkat çeken Virgin Active, kampanyanın her etabında sporu mutlulukla ilişkilendiriyor.
Bir dönem sosyal medyada trend haline gelen ve birçok gencin beden dismorfik bozukluğu gibi sorunlarla boğuşmasına neden olan ‘Go Hard or Go Home’ ‘No Rest Days’ ve ‘Blood, Sweat, Tears’ (Kan Ter Gözyaşı) gibi acımasız spor klişelerinin artık hükümsüz olduğunu ve iyilik halinin zihinden başladığını vurgulayan Virgin Active, bu OOH işini World Mental Health Day ve Londra’da gerçekleşen Royal Parks Half Marathon etrafında konumlandırıyor. Her sene profesyonel ve amatör, her yaştan sporcunun katıldığı ve insan bedeni kadar sosyal bağları da güçlendiren bu önemli yarı maratonun 13 millik parkuru boyunca kampanyanın bir uzantısı olarak Virgin Active tarafından yerleştirilen tezahürat alanları (Cheer Zones) ve markalı bir “Recovery Zone” (Dinlenme Alanı) bulunuyor.
Kampanya Amsterdam merkezli yaratıcı ajans We Are Pi imzasını taşıyor.
Görsel kaynak: We Are Pi