Yaratıcı bünyeler için güzel bir stüdyoya sahip olmak büyük avantaj. Bugüne kadar yüzen fotoğraf laboratuvarlarından, karavan stüdyolara ve yüzen kapsül ofislere hatta yüzen ofis binalarına değin pek çok ilginç örnekle karşılaştık. Olson Kundig Architects’in tasarladığı Maxon Studio da bu sıra dışı örnekler arasındaki yerini aldı.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Maxon Studio bölgedeki demiryolunun estetiğiyle uyumlu bir tasarıma sahip
Özel bir mobil çalışma alanı olan Maxon Studio, Seattle’ın dışındaki bir ormanlık alana konumlandırılmış. 15 metrelik bir demiryolu rayı üzerine yerleştirilen stüdyo, kabaca tarif etmek gerekirse iki katlı bir çelik kuleden oluşuyor. Böylece hemen yakınındaki evden bağımsız, müstakil bir yapı olarak kullanıcısına nefes alma imkanı sunuyor. Stüdyo’nun yanındaki ev de yine Olson Kundig Architects tarafından tasarlanmış. Bu evin yatay orantılarını dikey bir versiyona çevirerek mevcut bina ile kontrast yaratılmış.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Olson Kundig Architects, Maxon Studio’nun tasarımı sırasında, bölgenin demiryolu endüstrisi alanındaki mirasından, ana evin inşaatı sırasında kazı alanından çıkan çelik kablolardan ve demiryolunun yapımında kullanılan büyük çivilerden ilham alıyor. Renklerde dahi demiryolu konseptine bağlı kalınmış. Geleneksel bir vagona benzer şekilde, stüdyonun alt katı birincil çalışma alanı olarak hizmet ediyor. Bu katta, gömme bir masa ile saklama ve sergileme için çok sayıda raf yer alıyor. Çelik bir merdivenle erişilebilen üst kat, yaratıcı keşif ve dinlenme için huzurlu bir sığınak olarak tasarlanmış. Mimarlar, “Bu kat, bir trenin vagonundaki bir kubbe gibi işlev görüyor. Manzarayı izlemek için yüksek bir bakış noktası…” diyor.
Haberdeki fotoğraflar Aaron Leitz‘in imzasını taşıyor.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Görsel: Aaron Leitz