Pandemi döneminde tüm anlamlarını yitiren “Nasılsın?” sorusunu merkeze alan WeTransfer, 2022 yılı Ideas Report (Fikirler Raporu) adlı çalışması için yaratıcı fikirlerin nasıl geliştirildiğini, hayata geçirilme oranlarını ve fikir üretmeyi engelleyen unsurları masaya yatırdı. Aralarında Türkiye’nin de olduğu 180 ülkede, yaratıcı sektörlerde çalışan 6 bin 500 kişiyle görüşülerek hazırlanan bir iç hesaplaşma niteliğindeki rapor, sektöre dair romantik mitlerin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini vurgulayarak değişim ihtiyacına dikkat çekiyor.
We spoke to over 6,500 creatives from 180 countries to find out how they’re *really* feeling about the industry. We learned that there’s tension between our perceptions and the realities of the industry, but creatives are fired up for change. https://t.co/IqAYwBr89F pic.twitter.com/vFQ5gDvYz4
— WeTransfer (@WeTransfer) November 2, 2022
Araştırmaya katılan grafik tasarımcılar, UX tasarımcılar, müzisyenler, fotoğrafçılar, yönetmenler, illüstratörler, sanatçı, reklam ve halkla ilişkiler stratejistleri, serbest çalışan yazarlar ve TikTok içerik üreticilerinden oluşan 6 bin 500 kişinin yüzde 52’si tam zamanlı bir işte çalışırken, yüzde 25’i kendisini serbest meslek sahibi olarak niteliyor.
Yaratıcı sektöre dair raporda yıkılan ilk mit, “Sevdiğiniz işi yapmak sizi doğal olarak başarıya götürür.” söylemi oluyor. Zira araştırmaya göre katılımcıların yalnızca yüzde 22’si bu düsturu takip edebiliyor. Yüzde 55’i ise kişisel değerleriyle örtüşen projelerde yer almanın daha önemli olduğunu düşünüyor. Ayrıca yarısından fazlası patron, müşteri ve meslektaşları tarafından takdir edilmediğini ifade ederken, yüzde 56’sı kendisini başarısız hissettiğini söylüyor.
Öte yandan başarı kriterlerini de sorgulayan çalışma, “her şey para değil” mitini ise destekliyor. Katılımcıların yüzde 16’sı hobilerine ve ilgi alanlarına yetecek kadar para kazanmanın yeterli olduğunu ifade ediyor. Çalışmada dış dünyayı bir kenara bırakıp içimize odaklanalım derken, küresel ekonomide enflasyonist baskı ile artan yaşam maliyetleri göz ardı edilmişe benziyor. Buna ek olarak içerik üreticilerin yüzde 60’ı sosyal medya paylaşımlarından gelir elde etmediğini beyan ederken, katılımcıların 3’te 1’inin 2021 yılında iş değiştirdiği; yüzde 20’sinin ise yeni fırsatlar aradığı belirtiliyor.
Pandemi ile birlikte iş-özel hayat dengesinin daha yoğun şekilde tartışıldığı bir zamanda katılımcıların yüzde 78’inin kariyer hedefleri için kişisel fedakârlıklardan kaçınmayacaklarını açıklamaları da oldukça dikkat çekici. Buna karşın ajans çalışanlarının yüzde 60’ı tükenmişlik sendromunu deneyimlediklerini ifade ediyor. En az değer verilen iş yeri becerilerinde başı, “Hayır!” demenin ve nazik olmanın çektiği düşünülürse, günün sonunda tükenmek kaçınılmaz gibi görünüyor.
Kendi reklamını yapmayı ilerlemenin anahtarı olarak sunan çalışmanın diğer dikkat çeken sonuçların da şu şekilde: Yalnızca yüzde 12’si formal eğitimin gerekli olduğunu belirtirken katılımcıların yüzde 60’ı yeni beceriler elde etmenin en iyi yolunun çevrim içi eğitimler olduğunu düşünüyor. Yeterli gelir elde edemeseler bile bağımsız içerik üreticiler çalışırken daha fazla eğleniyorlar ve gelecekteki gelir artışı ihtimali konusunda iyimserler. Z kuşağı katılımcılar ise kendilerini en çok çalışan jenerasyon olarak nitelendiriyor. Raporun tamamına bu linkten ulaşabilirsiniz.
Takdir görmemek, az kazanmak, özel hayatından fedakarlık yapmak zorunda kalmak, tükenmişlik sendromu yaşamak, formal eğitimin önemsizleşmesi yaratıcı sektörde çalışanların karşılaştıkları temel sorunlar olarak raporda ön plana çıkıyor. Yaratıcı sektörde çalışanların yaşadıkları sorunlara çözüm bulmanın ilk adımı sorunları tespit etmek ise diğer adımı da birlikte hareket edebilmek. Yakın zamanda Reklamcılar Platformu, WeTransfer raporunda da dikkat çekilen pek çok sorun için değişim zamanının geldiğinin Türkiye’deki işareti sayılabilir.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Görseller: WeTransfer, Twitter, Instagram