Telepresence (telebulunuş) teknolojisinin günlük hayatta ne tür amaçlarla kullanıldığına dair çoğumuz az buçuk fikir sahibiyiz. Örnek vermek gerekirse Çağdaş Sanat Müzesi Hastings Contemporary’de olduğu gibi, uzaktan sergi gezme amacıyla kullanılabiliyor. Kullanıcılar, pandemide doğan bu sistem sayesinde evden çıkmadan eserleri istedikleri kadar inceleyebiliyor ve kamerayla eserlere zoom yapabiliyor. Bu sistem özellikle engelli bireyler ve pandemi nedeniyle risk altındaki gruplar için oldukça fayda sağladı. Peki ya bu sistemin daha gelişmiş robotlarla, daha karmaşık görevler için kullanımı üzerine hiç düşündünüz mü? Örneğin kilometrelerce uzaktaki sevdiklerinize, sizi temsil eden bir robot aracılığıyla sarılmak sizi mutlu eder miydi? İngiliz robotik şirketi Cyberselves, bunu yapabilmenizi sağlayacak bir sistemi çoktan geliştirdi bile.
Avrupa’daki bir insanın yaptığı hareketler, ABD’deki bir robot tarafından neredeyse aynı anda gerçekleştirilebiliyor
Cyberselves geliştirdiği yeni telepresence teknolojisiyle, 4 yıldır süren avatar ve bağlantı odaklı küresel yarışma ANA Avatar XPRIZE’da finale kalmış. Bu arada yarışmanın oldukça prestijli bir yarışma olduğunun altını çizeyim. Öyle ki yarışmanın carbon removal ayağında Elon Musk da ödül için destek sunmuş ve bu kategori için 100 milyon dolarlık ödül konulmuş. Cyberselves’in başarısına geri dönelim. Bu gelişmiş teknoloji, kullanıcıların bir robotla varlık göstermesine ve onu tamamen sezgisel ve sürükleyici bir şekilde kontrol etmelerine olanak tanıyor. Robotu yöneten insan operatör; robot aracılığıyla görebiliyor, duyabiliyor ve hissedebiliyor. Böylece uzakta olsa da sanki oradaymış gibi görevlerini yerine getirebiliyor.
Teknoloji, Animus adı verilen bulut tabanlı ve düşük gecikmeli bir iletişim platformu aracılığıyla sinyal gönderiyor. Bu platform, Avrupa’daki bir insan operatörün yaptığı hareketlerin ABD’deki bir robot tarafından neredeyse aynı anda gerçekleştirilmesine olanak tanıyor.
Bir robotla, kilometrelerce ötedeki sevdiklerinize sarılmak ister miydiniz?
Cyberselves’in bu teleport uygulamasının en önemli teknik avantajlarından biri, herhangi bir robotik sistemle birlikte kullanılabilmesi. Çünkü mevcut telepresence teknolojileri, her robotik sistemle uyumlu değil ve belirli robotik donanım türleri gerektiriyor.
Cyberselves’in kurucu ortağı ve baş teknoloji sorumlusu Daniel Camilleri, “Teleport uygulamamız robotların uzaktan çalıştırılmasını hem daha etkili hem de işlevsel olarak basit hale getiriyor. Bir akıllı telefon, tarayıcı veya VR kulaklık aracılığıyla kullanıcı; vücuduyla sezgisel bir şekilde herhangi bir robotun uzaktan kontrolünü gerçekleştirebilir. Sistem zaten su altı ROV’ları, kara tabanlı UGV’ler ve insansı sosyal robotlarla entegre edildi.” diyor.
Görsel YouTube