Arıların nesli hızla tükeniyor bunun da insanlar için büyük bir tehlike yarattığının pek çoğumuz farkındayız artık. Tozlaşma açısından büyük öneme sahip bu canlıların ortadan kaybolması, insanlar için yeterli gıdanın yetişmemesi anlamına geliyor. Günümüzde arı popülasyonunun yeniden artmasına yardımcı olmak için yapay çiçeklerle arıları besleyen Food for Buzz ya da 3B baskı robot çiçeklerden oluşan Synthetic Polleniser gibi projelere sık sık rastlıyoruz. McDonald’s ise McHive ile konuya dikkat çeken markalardan oldu. Gıdaya güveni sarsılmış tüketiciye odaklanan Cheerios açık hava reklamlarında gerçek bir arı kovanını tercih ederken, Philips evde bal üreten dijital arı kovanı Philips Urban Beehive adlı konsept tasarımı öne sürmüştü. Şimdi ise hem kullanıcı dostu hem de arı dostu kovan B-box var karşımızda.
B-box’ın yaratıcısı olan İtalyan şirket Beeing, ailesi üç nesildir arıcılıkla uğraşan Roberto Pasi tarafından kurulmuş. B-box, arıcılık kıyafetlerine, korumalı eldivenlere ya da herhangi bir deneyime ihtiyaç duymadan herkesin arı yetiştiriciliği yapabilmesini hedefliyor. Üstelik bir apartman dairesinin balkonunda ya da varsa arka bahçede. Böylece Beeing’e göre kullanıcılar hem arı nüfusunun azalmasına karşı destek verebilir hem de taze bal tüketme şansı bulabilir.
B-box hem kullanıcının hem de arıların güvenliğini önemsiyor
B-box doğaya yabancı şehir insanının arı yetiştiriciliği yapmasını ve taze bal yiyebilmesini amaçlarken aynı zamanda arıların huzurunu da önemsiyor. Arılar 2,13 m yüksekliğindeki bir bacadan kovana girip çıkıyor. Bu sayede arılar kullanıcılarla etkileşime girmeyecekleri bir mesafeden kovana giriş çıkış yapıyor. Bal hasadı küçük çerçeveler halinde yapıldığından kovandaki arıları rahatsız edecek ya da onların sağlığını tehdit edecek etkiler yaratmıyor. Hasat sırasında hiçbir arı ezilmiyor. Arıların yaşam alanıyla balın bulunduğu alan ayrı olduğundan hasat sırasında kullanıcı arılarla etkileşime girmiyor. Kullanıcı bir kolu çekerek petek haznesini kovanın geri kalanından ayıracak süreci başlatıyor.
Böylece arılar petek odasından ayrılmaya başlıyor. Petek odası bir süre sonra tamamen boşalıp “arısız ortam”a dönüşüyor. Bu sayede kullanıcı, koruma giysisi giymeden balı alabiliyor.
Patent bekleyen B-box şu sıralar Indiegogo’da fonlanıyor ve büyük ilgi topluyor. Kampanyanın sona ermesine 48 saat kala hedeflediği fonun %380’ine ulaşmış durumda.
Profesyonel arı yetiştiricileri, eleştirilerini esirgemedi
Ancak Beeing’in YouTube kanalına göz attığınızda, özellikle profesyonel arı yetiştiricileri tarafından eleştirilere de maruz kaldığını görebiliyorsunuz. “Hobi arıcılığı”nın profesyonel arıcılığı ve arıları tehdit ettiğine inanan bu yetiştiriciler, hobicilerin arı kovanlarını zararlı böceklerden koruyamayacağını düşünüyor. Bu yetiştiricilere göre hobicilik, zamanla büyük ölçekli arı yetiştiricilerinin kovanlarını da tehdit edebilir. Ayrıca aşırı bir gürültü olması durumunda arıların hırçınlaşıp sokabileceğini savunanlar, bu kovanı işe yaramaz bir hipster projesi olarak görenler de var. Benim aklıma takılan şey ise balkona böyle bir kovan koymam durumunda üst kattaki komşuların duyacağı rahatsızlık oldu. Çünkü arılar benim menzilime girmese de üst kattakilerin burnunun dibinde kovana girip çıkacak. Ancak şirketin “arıcı bir aileden” gelen kurucusu Roberto Pasi’nin tüm bu eleştirilere ya da sorulara mantıklı bir açıklaması olabilir. Hesaba katmadığı bir şeyler varsa da en azından ürünü geliştirmek üzere biraz daha üzerinde çalışabilirler. Bu açıdan ben B-box’ı iyi niyetli bir
Siz ne dersiniz? B-box sizce şehir hayatına uygun bir çözüm mü?
Görsel: Indiegogo