Dünya artık öyle bir yer ki gün içerisinde bile olanlar oluyor ve her şey değişebiliyor. Düşünün son 3 ayda kim bilir neler neler olmuş olabilir? Bu neler neler sorusunun içerisinde tabii ki tüm dünyada neler olduğundan bahsetmeyeceğim ama Hootsuite ve We Are Social’ın üçüncü çeyrek (Q3) raporuna göre küreselde 2018 yılında dijital dünyada neler olmuş onlardan bahsedeceğim.
Hootsuite ve We Are Social’ın yeni 2018 Q3 Global Digital Statshot raporuna göre, son üç ayda dijital, sosyal ve mobil dünyalarda çok fazla değişiklik olduğunu gözlemliyoruz. Bu yeni verilerde birçok cesaretlendiren yer var, ancak pazarlamacıların önümüzdeki aylarda yakından izlemeleri gereken bazı endişe verici bulgular da var. Özellikle, Facebook’un en son verilerine bakarsak mesela, platform üzerindeki reklamlara yapılan tıklamaların son üç ayda önemli ölçüde düştüğünü ve tipik küresel kullanıcının şu anda, üç ay öncesine göre, bu süreden yüzde 20 daha az reklam aldığını gösteriyor. Zuckerberg ve davalarının da bunda bir etkisi vardır elbet.
Büyümenin Gücü Adına, İnternet!
Dünyamızdaki internet kullanıcılarının sayısı geçmiş yıla göre yüzde 8 arttı. Rapora göre bunun en önemli nedenlerinden biri Afrika ve Günay Asya’daki internet erişim ve kullanıcı sayısının da artık bu kitleye dahil olması.
Her saniyede yaklaşık 10 yeni kişiye denk gelen bir ortalamayla toplamda 300 milyon kullanıcı son bir yılda yani Temmuz 2018’e kadar internete merhaba demiş oldu. Böylece artık dünyada 4,1 milyardan fazla insan online diyebiliyoruz. Bu da dünya popülasyonunun yüzde 54’ü internette demek oluyor. Gerçekten çoğunluğumuz internette ve bir gün belki de hepimiz internette olacağız.
Sosyal medya kullanan insan sayısı da internetteki kişi sayısı artarken yerinde saymıyor elbet. İnternete gelen herkes sosyal medya kullanımına da başlıyor. Bu da kullanımın etkileyici bir şekilde oranını artırması anlamına geliyor. Rapora göre geçtiğimiz bir senede küresel kullanıcı sayısında yüzde 11 artış olmuş sosyal medya kullanımında. Hatta şöyle bir bilgi de var. 300 milyon insan internete geldi fakat 328 milyon insan sosyal medyaya dahil oldu. Yani eski kullanıcılardan hala sosyal medyada olmayan 28 milyon kişi de artık sosyal ağlarda.
328 milyon kullanıcının olması da her gün 1 milyon kullanıcının sosyal ağlarda kendilerine yer bulmasına tekabül ediyor. İyi ki internet bir banka gişesi gibi değil. Yoksa gişe çalışanlarına günde 1 milyon kişi gerçekten çok zor olabilirdi. Fakat yine de raporda şöyle bir not da var. Evet, küresel sayı büyüdü lakin ilk çeyrekteki (Q1) gibi hızlı bir büyüme değil bu. Çünkü ilk çeyrekte %13’ken şimdi %11. Şu an dünyada 3,3 milyar insan her ay sosyal medya kullanıyor ve bunların en yüzde 92’si sosyal medyaya mobil cihazlarından erişiyor. Çok yüksek bir kullanım oranı, değil mi sizce de?
Yine mi Mobilin Yılı!
StatCounter’a göre mobil cihazlar şu an küresel internet trafiğinin yüzde 52,5’ini kapsıyor. Geçtiğimiz yıldan beri hızlı bir artış olmamış lakin ama bu sene Nisan’dan beri yüzde ikilik bir fark olmuş. Mobil cihazların payı yüzde 3 artış gösteriyorken bilgisayar kullanımlarında herhangi bir artış gözlemlenmemiş. Tabletlere de sunulan sayfa hizmetinde ufak bir azalma mevcut hatta. Eh tabii, mobilin yılı olduğu için her yıl gibi mobil cihazlara daha fazla sayfa ve şans sunuluyor. Fakat bu tablet cihazlarının satışını ve kullanımını ne derece etkileyecek onu da ileriki raporlarda gözlemleyeceğiz.
Google’ın yayınladığı Consumer Barometer study’de ise gözlemlenen sonuçlar daha dramatik diyebiliriz. Raporun verilerine göre, dünyanın internet kullanımı tercihlerinde cep telefonlarından kullanımın bilgisayarlardan 5 katı yüksek oranda tercih edildiği söyleniyor.
Sadece yüzde 12’lik bir kullanıcı internete bilgisayar ya da tabletten erişim sağlıyor ilk olarak. Yüzde 57’lik cep telefonu kullanımıyla kıyaslarsak modern dünya koşuşturmacalarının cep telefonlarını öne çıkardığı aşikar. Hep acelemiz var ve internet bir telefon uzaklığımızda gerçekten. Hızlı ve çabuk kullanımlarımız için ideal ama raporun sonucundan yine de önemli sunumlar ve araştırmalarımızda bilgisayarları hala kullandığımızı da çıkartabiliyoruz.
Bağlantı Hızı Olay!
Ookla raporuna göre küresel ölçekte son üç ayda internet yüzde 8 oranında bir artışla hızlandı. Ortalama mobil bağlantının hızı, Nisan ayından bu yana 1 MBPS’den (saniyede megabit) fazla arttı ve yüzde altı iyileşme gösterdi. Singapur bu sene de birinciliğini koruyor. 180 MBPS ile dünyanın en hızlı ortalama sabit internet bağlantılarına sahip oluyor. Singapur sadece son 3 ayda yüzde 12’lik bir artış sağlarken, bununla birlikte ikinci sıradaki Hong Kong’dan da yüzde 20 oranında yüksek bir hıza sahip olmuş oluyor.
Katar’sa mobil sıralamasında dünyanın en hızlı ortalama sabit internet bağlantılarına beş sıra ilerleyerek birincilik pozisyonundan merhaba diyor. 5 ülke geçip birinci olmak gerçekten önemli bir şey. Böylelikle Körfez bölgesinin mobil bağlantıları ortalama hızını ikinci çeyreğe göre yüzde 22 artırıp 63,22 MBPS yapmış oluyor.
İnternette Alışveriş Dörtnala Koşuyor
Alexa’ya göre Taobao ve Amazon siteleri ikinci çeyrekteki liste sıralamasına göre yükseldi. İki site de Twitter’ın önüne geçerek ilk 10’a girmeyi başardı. Geçtiğimiz çeyrekte 6. sırada olan Reddit’se 18. sıraya geriledi. SimilarWeb’in de sıralamalarında bu çeyrekte değişiklik gözlemleniyor ama. YouTube Facebook’un ikinciliğini bu sene elde ediyor ve Google birinci YouTube ikinci elele ilk üçte gözlemleniyor. Facebook kardeşlerinden Instagram ise web-dostu atılımlarıyla 6. sırada görülüyor.
Amazon’sa SimilarWeb’in sonuçlarına göre başarı merdivenlerini tırmanmaya devam ediyor ve 3 sıra ilerleyerek 14.lüğe geliyor. Prime Day sonrasıysa Amazon’un dördüncü çeyrekte ne kadar yükseleceği heyecanla ve merakla bekleniyor.
GlobalWebIndex raporuna göreyse online perakendecileri ziyaret edenlerin sayısı son rapordan bu yana biraz büyüdü. Dünyadaki internet kullanıcılarının yüzde 92’si her ay online perakendecileri ziyaret ediyor. Geçen çeyreğin raporuna göre %91’lik bir artış mevcut sonuçta. Neredeyse günlük sütümüzü bile online bir siteden alacağız, ya da alanlarımız olabilir, bilemiyorum. Yine aynı rapora göre zaten internette bu siteleri ziyaret eden her 3 kişiden birinin satın alma işlemi gerçekleştirdiğini söyleyebiliriz.
Satın alınan ürünleri arayan kullanıcıların sayısı son üç ay boyunca stabil kaldı ancak Google Trends’e göre daha etkileyici arama hikayelerine sahibiz artık. Bir de küçük bir not, artık kadın internet kullanıcılarının yüzde 65’i her ay alışveriş uygulamalarını kullanırken erkeklerin de yüzde 62’si online alışverişte.
Üçüncü Çeyreğin Kazananı Dünya Kupası
Tabiiki de ortada bir kupa varsa Google aramalarında bu kupanın birinci sırada olmaması bizleri şaşırtırdı. Yüzde 2150 artış gösteren arama sonucunun grafiğine bakarsanız sanki yaz aylarında insanların bu kelimeyi çığlık attığını görebilirsiniz.
FIFA Dünya Kupası sadece kendisi değil, ucu ona değen sporcular, ülkeler ve sporseverler için de artış gözlemlenen bir süreç yarattı. Cristiano Ronaldo son 3 ayda hesabına 6,7 milyon yeni takipçi kazandı. Messi’yse bu Dünya Kupasında Ronaldo’dan daha az gol atmış olsa da Instagram takipçi sayılarında bir milyon fark atarak son üç ayda 7,7 milyon takipçi kazanıyor. Ama iki oyuncuyu da geçen biri var o da Nisan’dan beri takipçi listesine 10 milyon kişiyi ekleyen Neymar.
App Annie’nin raporuna göre de Dünya Kupası sayesinde mobil cihazlardan canlı yayın izleme oranlarında çok ciddi artışlar gözlendi. Sadece turnuvadan 3 hafta öncesiyle kıyaslandığında bile ülkelerde canlı yayın uygulamalarının indirilme ve kullanılma sayılarının arttığı gözlemleniyor.
Biriyle Telefonda Değil Telefonla İletişimde Artış
Yine GlobalWebIndex’e göre özellikle Asya’da sesli komut ve sesli aramada ciddi bir artış gözleniyor. Özellikle dünyadaki internet kullanımının yarısını kaplayan Çin ve Hindistan’da bu iki özellik giderek yaygınlaşıyor. 16 ile 24 yaş arasındaki dünyadaki internet kullanıcılarının yüzde 45’i geçtiğimiz ay ses arayüzlerini kullandığı ve 55 ile 64 yaş arasındakilerin de sadece yüzde 17’sinin kullandığı görülüyor.
Uzun yıllardır konuşmadan yazarak anlaşmaya geçtiğimiz için yeniden görüntülü ve sesli iletişime geçmek kişisel olarak da bir bariyer kaldırmak aslında. Kimilerimiz birilerini aramaktansa mesaj atmayı uzun zamandır tercih eder olmuştu. Tabii ki ama teknoloji ilerledikçe ve Google, Facebook, Apple, Amazon gibi şirketler bizimle iletişme geçen arayüzler yaptıkça bu utangaçlığımızın geçeceğini ve hızlı bir şekilde adapte olacağımıza inanıyorum ben. Çünkü şu an için sesli arayüzler bir lüks olabilir ama bir noktada gelecekte toplumun normu olacak.
YouTube Dalgalanıyor, Facebook Birinciliği Kaptırmıyor
Her ne kadar Facebook güvenimizi sarsmış olsa da son zamanlardaki adının karıştığı davalarla, yine de geçen çeyreklerdeki birincilik bayrağını elinde tutmaya devam ediyor. Bu çeyrekteki raporda da 2,196 milyar aktif kullanıcının olduğu gözlemleniyor. Geçtiğimiz çeyreğe göre 67 milyon kullanıcı kaybeden şirket için çok da üzülemiyorum çünkü dünya da her gün 151,600 kişi ortalamasıyla ölüm gerçekleşiyor. Zaten bu günlük ortalamanın bir yılda getirisi de 55 küsur milyon oluyor.
YouTube’sa ikincilikteki takibinde rakibiyle arasını kapatıyor ve 1,9 milyar aktif kullanıcı sayısı elde ediyor. Bu yılın en fazla atılım yapan mecralarından olan Instagram’sa geçtiğimiz haftalarda aktif sayısında 1 milyarı geçti. Tabii ki şirket sonradan bu 1 milyarın aktif kullanıcı değil aktif hesap olduğunu belirtti. Yani bir kişinin birden fazla hesabının olabileceği bir dünyada hala Instagram’da gerçek sayılar meçhul.
Facebook’un reklam araçlarından elde edilen en son verilerden de, pazarlamacıların Facebook üzerinden potansiyel olarak iki milyardan fazla insana ulaşabileceğini ve Instagram yoluylada 844 milyon kişiye ulaşabileceğini görüyoruz. Bu verileri mercek altına yatırınca da Facebook kullanıcılarının yüzde 34’ünün 25 yaş altı olduğunu ve reklam kitlesini de oluşturan bu yüzdenin üç ay öncesine göre gerilediğini gösteriyor.
Twitter’sa reklam kitlesinde ciddi değişiklikler yaşadı, tabii bunda 70 milyon sahte hesabın tespit edilip açığa alınmasının da etkisi çok. Bu tespitle birlikte Twitter’ın reklam kitlesinin 25 yaş altındaki kişileri tüm kitlesinin üçte birini oluşturmaya başladı, yani genç kitlede bir düşüş yaşandı.
En büyük değişimse bu alanda cinsiyet dağılımında gerçekleşti. Artık platformların reklam kitlelerinin yüzde 64’ünü erkekler oluşturuyor. Bu da geçen çeyrek raporuna göre erkeklerin sayıda yüzde 57’lik bir artış yaşadığını gösteriyor.
LinkedIn’de ise durumlar iyi. SimilarWeb’in verilerine göre her ay neredeyse 300 milyon insanın uğradığı bir yer artık bu mecra. LinkedIn’in kendi açıklamalarına göre kullanıcıların yüzde 70 ABD dışından ve Hindistan sıralamada ikincilikte. Özellikle de LinkedIn’in Çin’de izin verilen tek ve büyük batılı sosyal platform oluşuna da dikkat eder ve Çin2in nüfusunu da hatırlarsak, bu ülkede kayıtlı 41 milyon LinkedIn kullanıcısı olması belki ülke için küçük ama işverenler için büyük bir pazar olabilir.
Reklamlara Tıklama Sayıları Düşüyor
Bu çeyrek raporunda belki de en önemli bulgu, Facebook reklam tıklamalarındaki çarpıcı yüzde 20’lik düşüş. Bu düşüş şunu da gösteriyor artık insanlar reklamlara kanmıyor ve Facebook’un bir yılan gibi kabuk değiştirmesi gerekiyor. Kendi açıklamalarına göre, tipik küresel kullanıcının, şirketin üç ay önce bildirdiği sayıdan 10 tıklama daha az şekilde, ayda yalnızca sekiz reklamdan oluşan bir ortalamayla tıklandığını gösteriyor. Bu değişikliğin kullanıcı davranışları ile ilgili olduğunu ve Facebook reklamlarının performansındaki herhangi bir değişikliğin bir göstergesi olmadığını unutmamak lazım ama. Hiçbir şeye tıklamasanız dahi sadece platformu kullanarak bir veri oluyorsunuz zaten.
Sonuç olarak, ortalama reklam tıklama sayısındaki bu düşüş, Facebook’un gelirleri üzerinde herhangi bir doğrudan etkiye sahip olmayabilir, ancak reklamverenler ve yatırımcılar, trendin devam eden bir parçanın parçası olup olmadığını görmek için önümüzdeki aylarda bu rakamlara dikkat edecektir ve markaların gelir dağılımları da buna göre şekillenecektir.
Bu arada şunu da belirtmeliyiz, Facebook’taki bu düşüş sadece reklama tıklamada değil. Facebook’u yayınladığı veriler kullanıcıların genel olarak daha az erişim sağladığını gösteriyor. Küreselde kullanıcılar karşılarına çıkan içeriklerin 10’unu beğeniyor sadece. Yorumlarda ise ayda 4 yoruma düşüyor kullanıcı ortalaması Facebook’ta.
Locowise’ın yayınladığı rapora göre de geçtiğimiz üç ayda yani ikinci çeyreğe göre Facebook’un organik ve ücretli içeriklerinin etkileşimi yüzde 4 oranında bir düşüş yaşamış. Bu da aslında düşük bir yüzde olsa da yine de dikkate değer bir sayı reklamverenler için. Yine tabii Facebook’un yaşadığı tüm bu düşüşlerde gözler Cambridge Analytica olayına çevriliyor ister istemez. Bu olayın dışında reklamverenlerin Facebook’taki reklam modellerinin kullanımda değişikliğe gidiyor olması da bir etken. Artık markalar ve ajanslar insanların tıklamasından ziyade farkındalık yaşayacakları etkileşimlere rotalarını çeviriyorlar. Keza Newsfeed’in de yeniden düzenlenmesi bu düşüşte rol oynuyordur.
Akıllı Hayatlar, Akıllı Tercihler, Akıllı Dünyalar
GSMA Intelligence ve Ericsson’un Hareketlilik Raporu’ndan elde edilen verilere göre tüm dünyada mobil bağlantıların yüzden 60’ından fazlasını 5,3 milyarlık akıllı telefon oluşturuyor. Dünya genelinde 5,1 milyar mobil kullanıcı olduğunu göz önüne alırsak mobil kullanımının artışında kişi başına düşen cihaz sayısının da artış yaşadığını gözlemleyebiliyoruz. Eh tabii bu da veri kullanımını da arttırıyor. Artık aylık kişi başına düşen veri kullanımı 3,4 GB.
Bir yandan da veri demek uygulama demek. Sonuçta mobilde geçirdiğimiz süre arttıkça uygulamalara harcanan para da artıyor. App Annie’nin açıklamasına göre Nisan’dan Haziran’a mobil uygulamalarda 18,5 milyar dolar harcanmış. Bu harcamalarda toplamda 28 milyondan fazla indirmeye gitmiş.
Üçüncü çeyreğin uygulamalarında ise Facebook indirilme kategorisinde birinciliğine devam ediyor. İlk beşte Facebook, Facebook Messenger, Whatsapp ve Instagram’ın bolca indirildiğini görebiliyoruz. Ayrıca gelir listesinde oyunlardan sonra Netflix ve Tinder’ın ilk 10’da kendine yer bulduğu da gözlemleniyor.
Güvenmesek de Varız!
Güven ve gizlilik, medyadaki önemli temalar olmaya devam ederken çoğu günlük kullanıcının cihaz ve servis kullanımında risklerden daha fazla fayda görmeye devam ettiği görülüyor. Özellikle şirketlerin Cambridge Analytica olayından sonra güven ve gizlilik konusunda daha da dikkat ettiğini yine belirtmekte fayda var. Fakat bu hikayelerin insanların tercihlerini veya davranışlarını önemli ölçüde etkilediğine dair belirgin işaretler yok.
Toparlamak gerekirse her ne kadar olaylar yaşansa da, insanların internetle etkileşimi giderek artıyor ve kullanımı bakkaldan eve gelirken ekmek ve küçük yoğurt alır gibi bir noktaya evriliyor. Belli ki gelecekte bu veriler giderek kendini arttıracak ve hayatımız daha da dijitalleşecek.
Görsel: Digital in 2018: Q3 Global Digital Statshot
Manşet görseli: Facebook