Stresin ve akıllı cihazların ekranlarından gözümüzü ayıramıyor oluşumuzun da etkisiyle uyku sorunları salgın hastalık gibi yaygınlaşıyor. Nefesi düzenleyen uyku yastığı Somnox‘u ve dış dünyayla bağlantınızı tamamen kesen göz maskesi OSTRICH PILLOW LOOP‘u uykuya dalmayı kolaylaştırmayı hedefleyen projeler olarak ele almıştık. Yine gün içinde rahatça kestirebilmeniz için tasarlanan uyku maskesi Silentmode da uyku eksikliğini telafi etmeyi vadeden bir üründü. Dreem adlı kafa bandı da sesle uykuya dalmayı kolaylaştırıyor.
İnternetteki müzik platformlarında dahi artık kendi kendine hipnoz, gevşeme ve kolay uykuya geçiş için tasarlanan ses kayıtlarına rastlamak mümkün. Bunun nedeni, beynimizin uyku döngüleri sırasında düşük dalga boylarında çalışıyor olması. Dolayısıyla uyku döngüleri sırasında bazı sesli uyarıcılar aracılığıyla uykuya geçişi kolaylaştırmak mümkün. Dreem de bu yaklaşımla uyku sorunlarına çözüm sunuyor. Ancak yalnızca sesi kullanmakla kalmıyor, hoparlörler aracılığıyla kafatasınızın içine özellikle de prefrontal korteksinizin hemen üzerinde yoğunlaşacak titreşimleri de işin içine katıyor. Rythm adlı startup tarafından geçtiğimiz yıl yaratılan prototip daha sonradan Yves Behar ve tasarım ekibi Fuseproject’in tasarımıyla ürün olarak son haline getirilmiş.
Kafa bandı Dreem, Yves Behar tarafından da test edildi
Dreem’in tasarım işi yalnızca sensörü, EEG’yi ve hoparlörleri stratejik noktalara yerleştirmekten de ibaret değil. 8 saatlik bir uyku boyunca kullanıcıyı rahatsız etmeyecek, yokmuş hissi uyandıran bir kafa bandı tasarlamaları gerekmiş. Ürün sıkı testlerden geçirilerek bugünkü haline getirilmiş. Öyle ki Yves Behar dahi 7 gece boyunca kafa bandını takarak bu test sürecine dahil olmuş. Yataktaki yastık ve benzeri unsurlarla yok denecek kadar az temas kurulan üst alın bölgesinin, kullanıcının rahat etmesi açısından da en uygun yer olduğu tespit edilmiş. Tasarım yumuşak bir köpükle ve oldukça rahat hissettiren peluş bir kumaşla kaplı. Tutuş kalitesi yüksek olan ürün, esnek yapısıyla her kullanıcının kafasına uyum sağlayabiliyor.
Dreem giyildikten sonra, EEG aracılığıyla beynin uyku kalıplarını analiz ediyor ve kullanıcının daha hızlı bir şekilde uykuya geçerek daha kaliteli bir şekilde derin uyku çekmesini sağlıyor. Uyandıktan sonra, Dreem’i şarja taktığınızda otomatik olarak uyku verilerinizi buluta yüklüyor ve kendi mobil uygulamasında kişiselleştirilmiş bir uyku raporu sunuyor. Ayrıca gizliliği korumak amacıyla verileriniz sistematik olarak anonimleştiriliyor.
Görsel: Dreem, Yanko Design