Mobilya tasarımında Vietnamlı tasarımcı Quartz Khanh‘ın 1967 yılındaki ‘Şişirilebilir Uzay’ adlı koleksiyonuyla hayatımıza giren şişirilebilir mobilyalar, 80’li yıllarda IKEA’nın denemelerine rağmen genel kullanımda kendilerine yer bulamamıştı.
IKEA, ‘‘Büyük Hatalar‘ müzesinde yerini alan şişirilebilir mobilya tasarımlarından yine de vazgeçmemiş, 2000’li yılların başında bu defa şişirilebilir çocuk mobilyaları için bir denemede daha bulunmuştu. Quartz Khanh’ın sembolik koleksiyonu Paris’teki Centre Pompidou ve NewYork’daki MoMA dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki müzelerde sergilenirken, IKEA’nın gerçek kullanıma sunduğu tasarımlar pek rağbet görmemişti.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Eskiden tuhaf gelip sonradan kanıksanan pek çok şey gibi şişirilebilir eşyalar da sosyal anlamda kabul edilebilir düzeye yaklaştı. Pandemiyle gelen açık hava hasretinin üzerine dünya genelinde yükselen enflasyon ve artan yaşam maliyetleri de eklenince, pek çok insan için şişirilebilir yatak, yastık gibi ürünler sıradanlaştı.
“Gerçekten pahalı bir çift ayakkabı için para biriktiren insanların şimdi bir kilim, bir sandalye ya da güzel bir çatal bıçak takımı için para biriktirdiğini görmeye başladık.” diyor iç mekan tasarımcısı Sean Brown. Pandeminin Y kuşağı için mekansal farkındalık duygusu getirdiğine inandığını belirten Brown, bundan yola çıkarak Ego by Curves adlı yetişkinler için şişirilebilir mobilya koleksiyonu tasarladı.
Yastık, yatak, koltuk derken aslında şişirilebilir pek çok şey mümkün. Bunu bir Bigumigu haberi ile size kanıtlayabiliriz.
Görseller: Sean Brown, Instagram