İnsanlık bilimde, teknolojide ve tıpta çok ilerlemiş olabilir. Ancak dünyada hala açlık denen bir şey var olduğu sürece gelişmişlik ne ifade edebilir ki? Muhtemelen hala çok ilkel bir dönemdeyiz. Elimizdeki kaynakları aç gözlü bir şekilde tüketiyoruz ve dünyanın şu an için gıdaya erişebilen kısmı dahi gelecekte gıda krizi nedeniyle tehdit altında. Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP) de Global Cinema Advertising Association SAWA ve Sir John Hegarty iş birliğiyle sunduğu Feed Our Future filmiyle açlığa dikkat çekiyor. Bunun da ötesinde, mobil uygulama Share The Meal’i öne çıkararak herkesi harekete geçirmeyi hedefliyor.
Feed Our Future, tüm dünyayı mobil uygulama Share The Meal’i indirmeye davet ediyor
Sir John Hegarty’nin kurucularından olduğu The Garage Soho tarafından hazırlanan “Feed Our Future” isimli reklam filmi ilk kez Cannes Lions’ta, Global Cinema Advertising Association SAWA iş birliğiyle gösterilmiş. 60 saniyelik sinema reklamı, ünlü yönetmen Lynne Ramsay tarafından yönetilmiş ve prodüktör de ödüllü şirket Somesuch & Co.
Eylül ayında 25’i aşkın ülkede gösterime giren film, WFP’nin mobil uygulaması Share the Meal (yemeğini paylaş) kullanıcılarının artması için küresel bir harekete geçme çağrısında bulunuyor. Bu arada Share The Meal’in, 2016 yılında SXSW Interactive Innovation Awards’da New Economy kategorisinde ödül aldığını da burada hatırlatmış olayım. Share The Meal ile 50 sent bağışlayarak bir çocuğun bir günlük gıda ihtiyacını karşılayabiliyorsunuz.
Feed Our Future, çocuklar açlıktan öldüğü zaman tüm dünyanın kaybettiği potansiyeli ele alıyor. WFP Pazarlama Direktörü Corinne Woods Kongo seyahati sırasında gördüklerinden yola çıkmış. Woods orada yetersiz beslenme nedeniyle 6 yaşında gibi görünen 12 yaşında olan bir çocukla tanışmış. Çocuğun büyüdüğünde futbolcu olmak istediğini öğrenen Woods, deneyimini “O çocuk bir futbolcu olamayacak. Yanındaki arkadaşı da doktor olamayacak. Potansiyeli kaybediyoruz” şeklinde açıklıyor.
Sir John Hegarty’ye göre Feed our Future’u hazırlarken yaşadıkları en büyük meydan okuma, açlıktan ölmek üzere olan çocukların görüntülerine başvurmadan izleyiciye seslenmenin bir yolunu bulmak olmuş. İzleyiciye, bir çocuk öldüğünde, hepimizin kaybettiğini hatırlatarak empati yaratmayı hedeflemişler.
Cannes Lions ‘Hack for Good’da, izleyicilerin ShareTheMeal Messenger botunu taramasına veya arama yapmasına olanak tanıyan bir Facebook Messenger entegrasyonu da yapılmış. Bu entegrasyonla Feed Our Future filminin kahramanı Miriam ve hikayesi hakkında da kullanıcıların daha fazla bilgiye ulaşması sağlanmıştı.
Neden bazı insanların kaderi diğerlerinin bağış yapmasına bağlı?
Feed Our Future ve Share The Meal açlığa karşı mücadelesiyle dikkate değer birer çalışma olabilir. Lakin insanın aklına ister istemez yine o sorular üşüşüyor. Hatta işin içinde Birleşmiş Milletler olunca biraz da inancını kaybediyor. Sonuçta açlık ve eşitisizlik gökten zembille inmedi ve bunun sorumlusu olan birileri var. Dünyanın bir kısmı bolluk içindeyken diğer kısmında böylesi bir yoksulluk yaşanmasının nedeni nedir? Bağışlarla kaç insanın ne sıklıkta ve ne kadar süreyle doyabileceği belirsizken neden hiçbir kurum sorunun asıl kaynağına inmek üzere adımlar atmıyor? Öyle ya sorun kökünden çözülse yoksullar, yalnızca yemek değil tıpkı onun kadar hayati olan sağlık, eğitim gibi başka ihtiyaçlarına kavuşacak ve eşit bir şekilde yaşayabileceğiz. Yoksulluğa göz yumup sonra da diğer eliyle bağış yapmak samimi bir hareket mi? Eşit yaşamak varken neden bazı insanların yaşamı diğerlerinin bağışlarına olmalı? Siz ne dersiniz?
Künye:
Ajans: The Garage Soho
Yaratıcı Yönetmen: Sir John Hegarty
Yaratıcı Proje Direktörü ve Ajans Yapımcısı: Moira Rizopoulos
Yaratıcı Proje Müdürü: Opal Turner
Strateji Başkanı: Nick Kendall
Prodüksüyon Şirketi: Somesuch
Yönetmen: Lynne Ramsay
Prodüktör: Tom Gardner
Prodüksiyon Müdürü: Elly Camisa
Sanat Yönetmeni: Ashley Dando
Editor: Adam Biskupsi
Ses Tasarımı: Pail Davis
Kostüm: Sarah Blenkinsop
Görsel: YouTube
