Yaratıcı bünyeler için günlük besin kaynağı
Yaratıcı Düşünce İçin Yarının İhtiyaçları [Cannes Lions 2014]

Yaratıcı Düşünce İçin Yarının İhtiyaçları [Cannes Lions 2014]

Mikael Ahlström yaratıcı düşüncenin gelecekteki ihtiyaçlarına nasıl hazırlanmamız gerektiğini anlatıyor.

Hyper Island, 1994’te kurulmuş ve dijital dünyayı merkezine alan, akademik değil de daha çok doğrudan sektörel odaklı projelere önem veren özel bir eğitim kurumu. Daha önce şu haberde bahsetmiştik Hyper Island’dan. Mikael Ahlström da Hyper Island’ın yönetim kurulundaki çok yönlü yeni tip yaratıcılardan biri. Mikael, panelinde bizlere güncel bir araştırma olan Tomorrow’s Most Wanted‘dan sonuçları da içeren, yakın geleceğin yaratıcı kişilerinde aranacak özellikleri anlattı.


Fotoğraf: Bigumigu

Ahlström’ün özellikle üzerinde durduğu nokta, dijital ortamdaki tüm gelişmelerin aslında teknoloji değil, insan davranışında yaratıığı değişim bağlamında izlenmesi gerektiğiydi. Geleceğin yeteneklerinin öne çıkan özellikleriniyse şu maddelerle anlattı Ahlström.

İçgörü 1: Geleceğin yetenekleri bilen değil, öğrenen kişiler.


Fotoğraf: Bigumigu

İçgörü 2: İnsan bilgisi. Asıl konu dijital değil, insan.


Fotoğraf: Bigumigu

İçgörü 3: Girişimciler. Hayal kuran yapabilenlere ihtiyaç var!


Fotoğraf: Bigumigu

İçgörü 4: Açık zihinli. Sınırları olmayan jenerasyon!


Fotoğraf: Bigumigu

İçgörü 4: Kişilik kraldır. Kişilik yetenekleri gölgede bırakıyor!


Fotoğraf: Bigumigu

İçgörü 5: Yetenekleri elinde tut.


Fotoğraf: Bigumigu

Odaklanılması gerekenler özetle: Kişisel beceriler, kendi kendine liderlik edebilme, takımlar içinde çalışabilme, öğrenileni unutabilme ve yeniden öğrenebilme, sorun çözücü, değişim gerçekleştirici, risk alabilen.


Fotoğraf: Bigumigu

Ahlström’ün dijital dönüşümü anlamayla ilgili bir örneği özellikle dikkat çekiciydi. Bir gün trafikte bir yangın göre Ahlström hemen telefonunu çıkartıp Bambuser uygulaması üzerinden canlı yayınla olayı kendi sosyal medya hesaplarından video akışı olarak paylaşmış (Bambuser’i biz de 2010 Kırmızı Ödülleri’ni canlı aktarmak için kullanmıştık). Video yayılırken ortaya çıkmış ki bu bir patlamaymış ve olay yerinden ilk yayın yapan kişi kendisi olmuş. Bu olayla aldığı ilhamla, gazetelerin mevcut yapılarıyla bu tip haberlere sosyal medya hızında yetişemeyeceklerini görmüş ve büyük bir gazetenin yönetim kuruluna bu tespitlerini aktarmış. Gazetenin tepkisi, Bambuser videosunun ne kadar kötü kalitede olduğu noktasından öteye geçememiş ve Ahlström de bu fikri Hyper Island öğrencilerine proje olarak verip, bir online haber sitesi üzerinde çalıştırmış. Sonuç olarak vatandaş gazeteciliği anlamında yepyeni bir model ortaya çıkmış: Bir olay olduğunda gazete sosyal medya ağında kayıtlı bulunan kişilerden olaya yakın olanlara görsel için para ödemeyi teklif ederek onları birer muhabir gibi çalıştırabiliyormuş.

Hyper Island’la ilgili daha fazla bilgiyi burada okuyabilirsiniz.

Haber görseli: Hyper Island