Otonom araçların trafikte insan sürücülerden çok daha iyi olmaları ve insan kaynaklı kaza faktörlerini ortadan kaldırmaları umut ediliyor. Peki ama bu hatasızlık durumuna nasıl erişecekler? Şüphesiz ki bu, oldukça zaman alacak bir süreç. Otonom sürüşün geliştirilmesi, yetkililer tarafından çok sayıda güvenlik endişesinin yoğun olarak incelenmesini gerektiriyor. Bu nedenle, pilot aşamasındaki birçok kendi kendine sürüş sistemi çok yavaş ilerliyor.
Waabi, bu süreci hızlandırmak için kurulmuş bir girişim. Amacı, endüstrinin hızıyla ilgili yaşanan hayal kırıklığını ortadan kaldırmak. Firmanın kendi sanal simülatörü olan Waabi World, esasen yapay zeka için geliştirilmiş yapay zekalı bir sürüş okulu.
Kamera görüntüleri ve LiDAR verileri aracılığıyla gerçek dünyanın “dijital ikizlerini” yaratan Waabi World, yapay zeka sürücülerini gerçek yollarda gerçek arabaları sürmek yerine simülasyonun içinde eğitiyor. Dolayısıyla bu okuldaki eğitimler, otomobiller olmadan yapılıyor. Yapay zeka ancak son ince ayar testini geçtiğinde yola çıkabiliyor.
Otonom sürüş sistemleri nasıl öğreniyor?
Waabi World, gerçek dünyadaki nesnelerin ve arka planların geometrisini, görünümünü ve malzeme özelliklerini; LiDAR ve kamera görüntüleri gibi verilerden yeniden yapılandırmak için yapay zekayı kullanıyor. Böylece, yaşadığımız dünyanın çeşitliliğini, ölçeğini ve gerçekçiliğini kullanarak bu dünyanın dijital ikizlerini otomatik olarak oluşturuyor. Yapay zeka sürücülerinin her zaman aktif olarak öğrenmesini sağlıyor ve işleri hızlandırıyor. Waabi’nin kurucusu Raquel Urtasun, “Kendi kendine giden araçlar, yolda test edilirken hiçbir şey öğrenmiyorlar” diyor. Urtasun bu simulasyonları yaratmanın çok pahalı olduğunun da altını çiziyor. Çoğu sistem, sürücüleri eğitmek amacıyla karmaşık senaryolar oluşturmaya ve bunun için de fazla miktarda gerçek dünya verisine ihtiyaç duyuyor. Bu da ilerlemeyi yavaşlatan faktörlerden biri. Üstelik bu simulatörlerin çoğu insan tarafından tasarlanan modeller. Bu anlamda Waabi World, üstünlüğü, hızı ve pratikliği ile fark yaratıyor.
“Öğrenme devam etmeseydi, yapay zeka aynı senaryoyu 30 dakika sonra gördüğünde, yine aynı şekilde davranırdı. İnsanlar böyle davranmaz. Waabi World’de, bir senaryoyu her deneyimlediğimizde, bir dahaki sefere senaryoyu daha iyi ele almak için Waabi Driver’a geri bildirimde bulunabiliyoruz. Ne kadar çok deneyim üretirseniz o kadar çok öğreniyor.”
Waabi World’deki senaryolarla, yapay zeka sürücüleri kafa karıştırıcı durumlara karşı daha hızlı eğitilebiliyor ve becerilerini daha hızlı geliştirebiliyor. Öte yandan otonom araçlardaki yapay zekanın kaza anında nasıl davranacağına ilişkin etik ve felsefi tartışmalar da hala devam ediyor. Örneğin otonomi uzmanları “5 kişinin hayatını kurtarmak için 1 kişinin ölmesi mübah mıdır?” gibi soruların cevaplarını arıyor. Bu tartışmanın detaylarını “The Trolley Problem”i (vagon ikilemi/vagon açmazı) konu alan şu haberde görebilirsiniz. Yine MIT çatısı altından çıkan Moral Machine, sürücüsüz araçların trafikte almak zorunda olduğu ölümcül kararlar hakkında bir test hazırlayarak bu konuya dahil olmuştu. Otonom araçlarla yayaların iletişimini güçlendirmek için Jaguar Land Rover’ın yaptığı şu deneye göz atmak isteyebilirsiniz.
Görsel: YouTube