Ekran süresinin artması, içerik bombardımanı ve yapay zekâ üretimi içeriklerin çoğalmasıyla birlikte dijital yorgunluk kaçınılmaz hale geldi. Polaroid’in yeni kampanyası bu sorunu çözmeyi vadetmiyor; tam tersine, durup bir nefes almayı ve gerçek dünyayla yeniden bağ kurmayı hatırlatıyor. “The Camera for an Analog Life” isimli kampanya, Polaroid Flip modeli için hazırlanmış.
New York genelinde billboard’larla ve sokaklara asılan Polaroid fotoğraflarla yürütülen kampanya, kısa ve el yazısı tarzında yazılmış mesajlarla dijital dünyaya bir ara verme çağrısı yapıyor. Bu mesajlardan bazıları şöyle:
“Gerçek hikâyeler. Hikâyeler ve Reels değil.” (Real stories. Not stories and reels.)
“Yapay zekâ ayaklarının altında hissedebileceğin gerçek kumu üretemez.” (AI can’t generate sand between your toes.)
“Hiç kimse ölüm döşeğinde ‘Keşke telefonda daha fazla vakit geçirseydim’ demez.” (No one on their death bed ever said: I wish I’d spent more time on my phone.)
Kampanya, sadeliğiyle ve doğrudan mesajlarıyla dikkat çekiyor. İnsanların sürekli çevrim içi olmaktan yorulduğu, kayıt altına alınmayan, paylaşılmayan ve optimize edilmeyen anlara özlem duyduğu bir dönemde, bu mesajlar birçok kişide karşılık buluyor.
Aşağı bakarken neleri kaçırıyoruz?
Polaroid’in marka ve kreatif direktörü Patricia Varella, kampanyanın çıkış noktasını şöyle özetliyor: “Bizler analog varlıklarız; duyularımızla bağlantı kurmak üzere yaratıldık. Ancak dijital algoritmaların içinde kayboldukça empati yetimizi ve gerçek bağları yitiriyoruz. Polaroid fotoğraflarında sihirli bir şey var. Tüm kusurlarımızla, kırışıklıklarımızla insanlığımızı yakalıyor ve hayatın en güzel anlarının gerçek, fiziksel dünyada yaşandığını hatırlatıyor.”
Polaroid bu kampanyayla teknolojiyi reddetmek yerine, insanların dijital dünyaya gömülmeden önce hayatın dokusunu hissetmelerini istiyor. Marka, dijital dünyaya karşı olmadığını, hatta teknolojinin sunduğu yaratıcı imkânlara değer verdiğini belirtiyor. Ancak bu kampanya, her şeyin çevrim içi yaşanmak zorunda olmadığını hatırlatıyor. Bazı anlar, sadece yaşandıklarında daha değerli.
Kampanya, teknolojinin ya da yapay zekâ karşıtı olmaktan çok, insanların zihinlerinde zaten var olan bir soruyu yüksek sesle dile getiriyor: “Aşağı bakarken neleri kaçırıyoruz?”
Görsel: Polaroid