Yaratıcı bünyeler için günlük besin kaynağı
Yabani Kahve Türlerinin %60’ı Tehlike Altında

Yabani Kahve Türlerinin %60’ı Tehlike Altında

Royal Botanic Gardens, Kew’in araştırmasına göre yabani kahve türlerinin %60'ı tehlike altında ve Coffea arabica, Uluslararası Doğa Koruma Birliği’nin hazırladığı "Tehdit Altındaki Türlerin Kırmızı Listesi"nde.

İklim değişikliği artık yalnızca haberlerde dinlediğimiz, duyarsız kalma lüksümüz olan bir gelecek senaryosu değil. İklim değişikliği tam olarak hayatımızın içinde. Vahşi yaşamda pek çok hayvan türünün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı, insanın bu gezegendeki varlığını da tehdit eden büyük bir sorun. Pek çoğumuz, özellikle de yaratıcı bünyeler için bir nevi yakıt olan kahve de ne yazık ki iklim değişikliği nedeniyle tehdit altında.

Kahve tutkunları ve kahve endüstrisi için haberler iyi değil

Dünyanın en sevilen kahvesinin yabani akrabası olan Coffea arabica, Uluslararası Doğa Koruma Birliği’nin (IUCN) Tehdit Altındaki Türlerin Kırmızı Listesi’ne girdi. İngiltere’deki Royal Botanic Gardens, Kew’den (Kraliyet Botanik Bahçeleri) bilim insanlarının yaptığı araştırmaya göre yabani kahve türlerinin yüzde 60’ının nesli tükenme riskiyle karşı karşıya. Nedenleri ise iklim değişikliği, ormansızlaşma, bitki zararlıları ve mantar patojenleri.

Kew’den bilim insanları araştırmalarını Afrika ormanlarında ve Madagaskar’da gerçekleştirmiş. Araştırmada kullanılan bilgisayar modellemesi, yüzyılın sonuna gelindiğinde şu anda Etiyopya kahve üretiminde kullanılan arazilerin iklim değişikliği nedeniyle yüzde 60 oranında azalabileceğini tahmin ediyor. Etiyopya, şu anda Afrika’nın en büyük kahve ihracatçısı ve yıllık ihracat değeri 1 milyar doları buluyor. Ayrıca Arabica kahvesinin doğum yeri de burası. Yabani Arabica kahvesi, kahve çiftçileri için hayati bir tohum stoğu.

Kahve tutkunları, milyarlarca dolarlık kahve endüstrisi ve geçim kaynağı kahve üretimine bağlı olan çiftçiler için bu oldukça kötü bir haber. Araştırmanın lideri Aaron Davis’e göre nesli tükenme tehlikesi altındaki kahve türleri arasında, geleceğin kahvelerini yetiştirmek ve geliştirmek için kullanılabilecek potansiyele sahip olanlar da bulunuyor. Hastalığa karşı dirençli ve kötüleşen iklim koşullarına dayanabilecek olanlar da bu gruba dahil. Yabani kahve kaynaklarının kullanımı ve geliştirilmesi, kahve sektörünün uzun vadeli sürdürülebilirliğinin anahtarı.

Bazı kahve türlerinin nesli çoktan tükenmiş olabilir

Kew’in araştırması, dünya çapında kahvenin tükenme riskine dair ilk IUCN Kırmızı Liste değerlendirmesi. Araştırmadaki bir başka lider Eimear Nic Lughadha’ya göre, tüm kahve türlerinin taşıdığı riski ifade eden %60’lık oran çok yüksek bir sayı. Özellikle bunu bitkiler için yüzde 22’lik küresel bir tahminle karşılaştırdığınızda oranın ne kadar yüksek olduğu görülüyor. Bu kahve türlerinin bazıları, vahşi ortamda 100 yıldan uzun süredir görülmemekte ve bazılarının nesli çoktan tükenmiş olabilir. Araştırmacılar elde edilen bu yeni verilerin kahve üretim sektörünün sürdürülebilirliğinin ne kadar öncelikli bir iş olduğunu ortaya koyduğunu düşünüyor. Böylece bu üreticilerin geleceklerini korumak için uygun önlemleri alabileceklerini umuyorlar.

Solda, Ambongo kahve çekirdeği; sağda Arabica kahve çekirdeği.

Görsel: Royal Botanic Gardens, Kew


Bigumigu Yazarı
| GENEL