Pazarlama dünyasında doğu ve batı kültürünü bir araya getiren, ajans kültürü üzerine bir sohbet.  

Konuklardan biri Çin’den: Lo Sheung Yan. JWT Asya Pasifik Bölge Başkanı. Aynı zamanda yaratıcı konseyde. Cannes’daki jüri başkanlığına Çin’den seçilen ilk reklamcı. Tiyatro yönü de var, müzikallere söz yazarlığı yapıyor.
Diğer konuk İngiltere’den: Contagious’tan Will Sansom. İçerik ve strateji direktörü. Danışmanlık şirketi de var. Kristal Elma’nın 3.gününde kendisini dinleyebilirsiniz: “Teaching new technology old tricks”. 

Ve Ahmet Akın sohbeti açıyor: JWT’nin 150. yılı. Ajansın kültüründen bahsedebilir misiniz biraz? 
Yan: 

Ajans kültürü kavramını biraz açmak lazım. İnsanları nasıl ödüllendirdiğiniz ve neyle eleştirdiğiniz de kavrama dahil oluyor, davranış biçimleri de. Özetle kültür: Hissettiğimiz şey. JWT çok güzel insanların çalıştığı bir ajans. 150 yıl boyunca bu topluluğu ayakta tutan bir şeyler var demek ki. Eski olduğumuz için iyi değiliz, iyi olduğumuz için eskiyiz. Her şeye öncülük etmeye çalışıyoruz, bu yüzden de hatalar karşı affedici davranıyoruz. Cesur ve mütavazi olmak bence bu kültürü ayakta tutuyor. 

Ahmet Akın: Peki kültür nasıl değişiyor?
Yan: 
90’lardan beri gelişen her şeyle birlikte kültür de evriliyor. Öncü olabilmek, bu konuda birbirini desteklemek de insanları birbirine yaklaştırıyor. 
Sansom: 
Bizse sektör parçalanırken doğduk. Geleneksel medyanın yenilenmesi gereken dönemde teknolojiyi ön plâna çıkarmak için kurulduk. Yayınlarımız da bunun için. Kültürlerle teknolojiyi bir araya getirmeye çalışıyoruz. 

Mesela kimler Contagious’ta çalışamaz?

Sansom:

Sanırım, kendini rahat hissetmeyenler. Doğal ve samimi insanlarla çalıştık hep. Yeni işler sunabilmeleri, kendilerini ifade edebilmeleri önemli. Endüstriyi ileri götüren bu. 
Yan: 
Kesinlikle, insanları birbirine yaklaştıran da bu.

Çok ajansla çalıştınız. Hangileriyle çalışmak daha zevkli oluyor?  
Sansom:
Büyük ajanslarda bürokrasi işleri yavaşlatabiliyor. Aşılamaz değil, herkes işin farklı tarafını sahiplendiğinde her şey daha kolay yürüyor. 

Peki geleneksel ve dijital kültür birbirine yaklaşıyor mu?
Sansom:
Yaklaşıyor. Tüketici odaklı düşünebilmek bunu gerektiriyor çünkü. Kitleyi yakalamak için etkileşim neredeyse oraya yöneliyoruz. 
Yan:
Aslında dijital mecraları da bir araç olarak düşünmek gerekiyor.

JWT ve Çin kültürü nasıl bağdaşıyor?
Yan:
Batı toplumlarında insanlar biraz daha bireysellikten yana. Asya daha kolektif bir kültürden geliyor. JWT Çin’de kurulmuş olsa çok daha farklı gelişebilirdi. Coğrafya, şirket kültürünü doğrudan etki ediyor.  

Şangay’daki ofiste çalışanlar JWT ile gurur duyuyormuş. Bu nasıl sağlanıyor?
Yan: 
İnsanlar bir şirketin parçası olmaktan gurur duyuyorsa o şirket herkesi sürece dahil ediyordur. Bir günde olamaz tabii, bu bir süreç. Şangay’ın kolektif kültürden gelmesi de bir artı. Birlikte başarmak ve ekip içinde herkesin değerli olmasıyla başlıyor. 

Ne yapmıyorsunuz bu kültürü korumak için? Ne yaptığınızdan daha önemli bu. 
Yan:
Şirket kültürüne uymayan davranışlarda bulunmuyoruz. Yapılması gerekiyorsa bile kültürünüzle daha uyumlu bir yolunu bulabilirsiniz. İnsanlara nasıl hissettirdiğiniz sizin kültürünüz çünkü. Bunun dışına çıkmak hayal kırıklığı yaratabilir. 
Sansom:
Hiçbir şeyi dikte etmiyoruz. Karar aşamasında, konu ne olursa olsun, herkesin fikrini önemsiyoruz. Yani tüm kararları birlikte alıyoruz.
Yan:
Şirket sadece yönetime ait değil, herkesin fikrine değer vermek durumundasınız.
Contagious ekibi bir örnek. Hem cool, hem samimiler. Samimiyet iyi işlere kapı açıyor. 

Fiziksel koşullara gelelim. Ofis tasarımı, kültürü nasıl etkiliyor?
Yan:
Bir ofisi değil, insanların birbiriyle etkileşimini tasarlıyorsunuz aslında.
Mesela MIT binasının açık ofis olarak kurgulanması. Bu sayede başka disiplinlerden insanlar birlikte çalışmaya başlamış ve tüm o teknolojik yenilikler de böyle çıkmış.

Son olarak Türk kültürü hakkında ne düşünüyorsunuz?

Yan:
Türk kültürü çok uç. Süslemeler, kostümler, her şey sofistike. Çok da sertsiniz. Hamamda adam mı keseliyorlar, domuz mu öldürüyorlar belli değil. [Gülüşmeler:)] 

Bu yorumla panel sonlanıyor, olaysız dağılıyoruz.