Sokak sanatları 1920’lerde tren ya da otobüs kenarlarına çiziktirilen ufak resimlerle başladığından beri giderek büyüyor. Trenlerden terkedilmiş evlere, bina duvarlarından yerlere derken graffiti o kadar büyüdü ki sokakları aştı. Sokak sanatçıları ülke ülke gezip hatıra bırakmaya, mural boyamaya ve tüm dünyaya mesajlarını iletmeye başladı. Kadınların güçlenmesi, LGBTİ hakları, doğa ve ekoloji, yanlış politikacıların ülkeleri yönetmesi sadece sanatçının memleketinin duvarlarını süslemedi. Geçen sene bitmeden bir mural derlemesi yayınlamıştık. Kadıköy’de biraz gezerseniz ne kadar farklı sanatçının elinden çıkma muralların olduğunu görürsünüz. Aaron Glasson da “Magical Realism” diye adlandırılan, benim de gerçek kıran demek istediğim bir sanatçı. Gerçek kıran diyorum çünkü öyle hikayeleri öyle güzel çiziyor ve gösteriyor ki sonrasında gerçek kırılıyor ve onun çizimleriyle örülü hikaye bize daha bir gerçek geliyor.
Yeni Zelandalı Aaron Glasson çocukluğundan beri sanat peşinde koşan biri. Başlarda en iyi yaptığı şeyin sanat olduğunu fark etmemiş ve hayatını kazanmak için kendine başka yollar da çizmeyi denemiş. Sonrasındaysa “ya ben n’apıyorum” aydınlanmasının eşiğinde sanatın peşine düşmeye karar vermiş. Tabii bunda birilerinin ona “eğer tutkunu olduğun bir işin olursa hiç çalışmazsın” demesinin de etkisi varmış. Bunun üzerine Aaron düşüyor yollara, arkadaşlarıyla birlikte, önce San Francisco’ya gidiyor oradan da yer yer araba tutup yer yer otostop çekip önce Vancouver’a sonra da Alaska’ya gidiyor. Gördüğü her şeyi çiziyor. Kendini geliştirdikçe işleri büyüyor; illüstrasyondan film yapımına , yerleştirmelerden murallara düşüncelerini paylaşma yöntemleri genişliyor. Murallarının bazılarında Celeste Byers isimli başka bir sanatçıyla birlikte de çalışıyor.
Gerçek Kırılınca Ardından Ne Çıkar?
Aaron’ın işlerine baktığınızda portfolyosunun çeşitli yaratıcı işle dolu olduğunu görüyorsunuz. Ayrıca sadece sanatçı değil PangeaSeed’in yaratıcı yönetmeni. PangeaSeed sanat aktivizmini, topluluğu ve bireysel güçlenmeleri destekleyen bir kuruluş. Çevre için de sanat, eğitim ve bilim konularında yaratıcı projeler hayata geçiriyorlar.
Aaron sanatçı olan annesinden küçük yaşlarda hem ilham hem de destek almış. Hundertwasser, Frida Kahlo, Hieronymus Bosch ve Dali gibi ustalar gözünü açmış. Pedro Friedeburg, Mati Klarwein , Tadanori Yooko, Celeste Byers, Oscar Moreno ve Nick Cave gibi sanatçılar da yakın zamanlarda işlerini çıkarırken ona ilham vermiş. Aaron insanların hikayelerini dinleyip onları ölümsüz kılmayı seviyor. Kişilerin ya da kendisinin yaşantısını belgelemek onun için görünmeyeni gözlemlemek demek. Hayvan ve çiçek desenlerini çizim kompozisyonlarına eklemeyi seviyor, varoluş hakkında önemli detaylar taşıdıklarına inanıyor.
Sanatçı mesela bu işinde Celeste Byers ile birlikte çalışmış. Mural, Meksika Cancun’da bulunuyor. Doña Margarita, Mayan Ipil elbiselerinden giyip poz vermiş ve öncesinde fotoğraflardan muralın eskizi çıkartılmış. Bu apartmana Dona’nın muralının yapılmasının sebebiyse çok basit ve hayat için güzel bir detay. Dona o apartmanda yaşayan dört nesil kadının ilki. dört jenerasyon kadın bu apartmanda mutlu bir şekilde yaşıyor ve tarih bunu biliyor. Yanındaki uzun dişli kaplansa onun ailesinin köklerini temsil ediyor.
Aaron Glasson’ın işlerini sitesinden, Instagram’dan ve Facebook’tan takipleyebilirsiniz. Ayrıca Vimeo hesabından da hem yapım videolarına hem de çizdiği kişilerin öykülerine ulaşabilirsiniz. Kim bilir belki de yolu bir gün tanıdığınız birinin hikayesinden de geçer, ya da sizinkinden.
Lak’ech Ala K’in, Celeste Byers’la birlikte, Tulum – Meksika.
Kihnu Naine & the Summer Solstice, Mextonia Festival.
Embodiments of Yakshini, Colombo, Sri Lanka.
Broadway Park in Denver, Colorado
Celeste Byers ile birlikte, DIMENSIONES serisi, Moncton, Canada.
Celeste Byers ile birlikte, DIMENSIONES serisi, ABD – Meksika sınırının Tijuana tarafı.
Görsel: Aaron Glasson, Instagram
