Apple; bu yılki Worldwide Developers Conference (WWDC17) açılışında uygulamaların birden yok olduğu bir kıyamet senaryosuyla ziyaretçileri karşıladı. Dün başlayan konferansın 3 dakikaya varan açılış videosu, yanlışlıkla uygulamaların fişinin çekilmesini ve dünyanın birbirine girmesini anlatıyor.
Film; işe yani başlayan bir Apple çalışanının yer olmadığı için sunucu odasına oturtulması ve kazayla App Store sunucularının fişini çekmesiyle başlıyor. Bu kazadan sonra tüm uygulamalar Apple cihazlardan yok oluyor ve çılgınlık başlıyor. Dünya deliye dönüyor, neredeyse bir kıyamet yaşanıyor, her yer kaos, dünyanın sonu gelmiş gibi… Buralara komik detaylar serpiştirilmiş, hepsini ilk izleyişte yakalamak mümkün değil ama bazıları göze çarpıyor tabii.
Örneğin, bir aile evlerine girmeye çalışanlardan “Burası Airbnb” diye bağırarak korunmaya çalışıyor. Instagram’sız kalmış genç kadın çıktı aldığı selfie’lerini çaresiz bir şekilde yoldan geçenlere göstermeye çalışıyor. Google Maps olmayınca otomobiller kayboluyor, hatta kaza yapıyor. Biri megafonla tek başına yediği pizzayı anlatıyor. Bir çift yüz değiştirmek için estetik geçirmek zorunda kalıyor. Uygulamalar olmayınca o uygulamalara bağlı yaşayanların gerçek hayatta yaptığı şeyler parodiyle verilmiş.
Tabii bir de her kıyamet senaryosunun olmazsa olmazı, yasadışı işlerin döndüğü, açıkta bulunmayan ürünlerin bulunduğu bir karaborsa var. Orada Tinder, Farmville veya Candy Crush gibi uygulamaların dijital değil; gerçek hayat versiyonlarına ulaşılabiliyor. Yani evet, Candy Crush’ta gerçekten çekiçle şeker ezen bir adam var.
Sonunda film; yazılımcı ve geliştiricilere diyor ki: “Aman ha! Uygulamaya yapmaya devam, dünya size bağlı!” Saçma ve komik bence. Konuya da güzel bağlıyor. Ben o yüzden sevdim işi. Ama sevmeyenler de olmuş. Kimileri Pepsi-Kendall Jenner fiyaskosuyla kıyaslayarak “Yani dünya barışı şimdi de Pepsi’den sonra Apple’a mı bağlı” gibi bence oldukça düz bir okuma yapmış. Kimileri de dünyada her gün bir patlama, bir terör olayı olurken bu tarz bir filmin zamanlamasını doğru bulmamış. Ben katılmıyorum, bu bir parodi ve abarta abarta dalgasını geçiyor belli janrlar ve konseptlerle. Üstelik de uygulama bağımlılığımızı da güzel anlatıyor. Eskiden bu soruyu cep telefonu için sorardık ama sahi, uygulamalar yokken ne yapıyorduk biz? Ne kolay alışıyoruz değil mi her şeye?
Görsel: YouTube