Geride bırakmaya hazırlandığımız yılın en çarpıcı haberlerini inceledik ve ele aldığımız konular arasında bazılarının öne çıktığını gördük. 2017’nin Bigumigu’da öne çıkan konularını da tek tek derledik.
Bu yıl pek çok çarpıcı mural çalışması şehirlerdeki terk edilmiş binaların, önemli noktaların, barajların ve parkların duvarlarını sanat eserine dönüştürdü. Türkiye’de ve dünyada gerçekleşen festivallar kapsamında üretilen murallar, mülteci krizine ve çocuk haklarına duyarlı murallar, duvarları çeşitli tekniklerle şekillendiren murallar, X-Ray ve kelebek koleksiyonu illüzyonu yaratan işler, yalnızca çizgi kalitesiyle bile diğerlerinden ayırt edilen çalışmalar 2017 derlememizdeki yerini aldı.
Kübist ve Gerçekçi Dünyaları Buluşturan Duvar Resimleri
İspanyol sanatçı Miguel Ángel Belinchón Bujes namıdiğer Belin, kübizm ve gerçekçilik gibi birbirine zıt iki akımı birleştirerek duvar resimleri yapıyor. Sokak ve bina duvarlarına genellikle insan portrelerini resimleyen Belin, insan yüzünü oluşturan parçaları gerçekçi -hatta hiper gerçekçi- bir yaklaşımla boyuyor. Ancak her bir parça, başka bir noktadan bakan bir gözle çizilmiş ve her bir parçanın sınırı, onlara müdahale eden geometrik çizgilerle belirlenmiş. Dolayısıyla parçaların birleştiği büyük resim kübist teknikten de etkilenmiş duruyor.
Vhils’ten Patlayıcı, Asit ve Matkapla Doğan Murallar
Portekizli sokak sanatçısı Alexandre Vhils Farto’nun gezici sergisinin ikinci ayağı “Debris | Macau”, Çin’in özerk bölgelerinden Macau’da sergilendi. Eserlerinde duvarları boyamak kadar şekillendirmeyi de bir teknik olarak kullanan Vhils; açıkhava, oyma ahşap kapılar, asit dökülmüş metal plakalar, serigrafi baskılar, strafor heykeller, neon kompozisyonlar ve video yerleştirmeleri ile bu yıl sanatseverleri büyüledi.
X-Ray Sokak Sanatı
SHOK-1, insan figürlerine, dinazorlara, tek boynuzlu ata, çiçeklere, oyun karakterlerine, ellerin duvardaki gölgesine, kola kutusuna, Facebook beğeni butonuna ve hatta Wi-Fi sinyaline bile transparan X-Ray efekti ekleyerek oldukça gerçekçi duvar resimleri yapıyor. Ağırlıklı olarak da insan vücudunun belirli bölgelerine özellikle de ellere odaklandığı işler üretmiş. Eller çoğunlukla de günlük yaşamda kullandığımız işaretleri ve jestleri yaparken resmedilmiş.
Okuda San Miguel 19 Yüzyıldan Kalma Bir Kaleyi Rengarenk Kafataslarıyla Süsledi
Kullandığı canlı renkler, düşük poligon figürler ve tuvale dönüştürdüğü farklı mekanlarla dikkat çeken sokak sanatçısı Okuda San Miguel, Fransa’daki Loire Vadisi’ndeki kalenin ön cephesine süsledi. Château de La Valette kalesinin ön cephesine yapılan çalışma, Okuda San Miguel’in karakteristik mavi, sarı, kırmızı ve pembenin tonlarıyla düşük poligonlu figürlerden oluşuyor. Okuda San Miguel’in Skull Mirror Castle çalışması Paris’te düzenlenen sokak sanatları festivali Label Valette Festival‘in bir parçası olarak hayata geçirildi.
Fransa’ya Geçmek İsteyen Mültecileri Temsil Eden Dev Mural
Sokak sanatçıları Ella & Pitr, Fransa’da Piney Barajı duvarına çizdikleri Le Naufrage de Bienvenu adlı muralla küresel mülteci krizine dikkat çekiyor. Baraj duvarını tamamen kaplayan muazzam dış mekan çalışması, 47 metre yükseklikte dev bir figürden oluşuyor. Bariyer işlevi gören baraj duvarı, Afrika üzerinden gelip Akdeniz’i aşmaya çalışan mültecilerin karşılaştığı engelleri temsil ediyor gibi görünüyor. Çalışmanın tamamlanması, sanatçıların ve onlarla birlikte çalışan ekibin yaklaşık 10 gün boyunca duvara asılı biçimde çalışmasını gerektirmiş.
Boyaları Dökülene Kadar Kadıköy’ü Süsleyecek Yeni Duvar Resimleri
Kadıköy’ün yerli ve yabancı sokak sanatçılarının tuvali haline getiren Mural İstanbul festivali bu yıl yapılan 5 yeni eserle tamamlandı. 2012’den beri devam eden Mural İstanbul‘un bu yılki konukları; Eskişehir’den The Writer Material, İspanya’dan Treze, İstanbul’da Mr. Hure, Ukrayna’dan Alex Maksiovve Avustralya’dan Fintan Magee idi. Her bir sanatçı kendilerine ayıralan duvarı kendi çizgileriyle süsleyerek seneler boyunca anacağımız eserler bıraktı. Duvarların fotoğrafını Mehmet Naci Demirkol çekerken etkinlik afişini ise Erman Yılmaz tasarladı.
Şehrin Soğuk Duvarlarını Çocuksu Bir Evrene Dönüştüren Murallar
Millo lakaplı İtalyan sokak sanatçısı Francesco Camillo Giorgino, dünyanın dört bir yanında dev boyutlarda duvar resimleri yaratıyor. Sanatçı son dönemde özellikle Ukrayna’da bir çocuk ceza infaz kurumu binası duvarına yaptığı duvar resmiyle dikkat çekti. Sanatçı, siyah beyaz kompozisyonlarda vurgulamak istediği alanları ise renklendirerek öne çıkarıyor.
Germiyan Köyü’nü Çizimleriyle Renklendiren Nuran Erden, Kadıköy’de Bir Parkı Süsledi
2012’den beri düzenlediği Mural İstanbul festivaliyle de her yaz Kadıköy’ün gri duvarlarını yerli ve yabancı sokak sanatçılarıyla birlikte renklendiriyor. Ancak bu kez, Kadıköy Belediyesi sokak sanatına yaklaşımının ne kadar kucaklayıcı ve sevgi dolu olduğunu gösterdi. Türkiye’nin ilk slow food köyü olan İzmir’in Çeşme ilçesindeki Germiyan Köyü’nde yaşayan Nuran Erden’i Kadıköy’e Kuşluk Parkı’nı süslemek için davet etti.
Akışkan Murallar
Pantónio, dünyanın çeşitli yerlerinde akışkan formdaki hayvan figürlerinden oluşan murallar yaratıyor. Pantónio son dönemdeki duvar resimlerinde; tavşanların, balık ve kuş sürülerinin oluşturduğu kompozisyonlara yer veriyor. Sanatçı figürler için Portekiz’in Tagus nehrinde bulunan canlılardan ilham almış.
Sembolik Motiflerle Ruha Kavuşan Murallar
Keya Tama, ünlü sokak sanatçısı Faith 47’nin oğlu olması dolayısıyla erkenden mural sanatıyla tanışmış. 13 yaşından bu yana duvar resimleri yapıyor ve dünya çapındaki sergilerde yer alıyor. Aynı zamanda babası da tanınmış dövme sanatçısı Tyler B. Murphy. Ancak Tama gerçekçi bir üslubu benimsemiş olan annesinden de babasından da çok farklı, kendine özgü bir çizgiye sahip.
Binanın Hasarlı Noktalarıyla Uyumlu Kuru Kafa Muralı
Suitswon takma ismiyle tanınan graffiti sanatçısı Greg Suits, geçtiğimiz ay New York’un Greenpoint bölgesinde bir kuru kafa muralına imza attı. Harabe görünümündeki binada yer alan dev delikler kuru kafa için dev göz çukurlarına dönüştü.
Mantra Geçtiği Şehirlerde Kelebek Etkisi Yaratıyor
Fransız sokak sanatçısı Mantra 2008’den beri şehirleri boyuyor. Mantra, Avrupa’nın en “avangard” grafiti sanatçılarından biri. Uzun yıllar boyunca tekniğini geliştiren Mantra, her seviyede ve her ölçekte sanat eserini büyük ve detaylı resmedebiliyor. Sanatçı, tablolarında ve sokak tuvallerinde; kelebekler, baykuşlar, örümcekler, kuşlar gibi çocukluk kahramanlarına bolca alan bırakıyor.
Görsel: Facebook/Pantónio