Üç parçalıdan bin parçalıya, rubik küpünden Afrikalı yerlilerin yapbozuna kadar birçok yapboz çeşidi hayatımızın bir yerinde karşımıza çıkıyor. Yapboz, küçük yaşlarda oynanmaya başladığında düşünmeyi ve çözüm üretmeyi hızlandıran önemli bir oyun. İlk yapboz, 1760 yılında haritacı ve coğrafyacı John Spilsbury tarafından yapılmış.
Nervous System’in tanıtacağımız yapbozu da belki coğrafyacılar tarafından tasarlanmadı ama coğrafyadan ilham aldı. Tasarım stüdyosu Nervous System farklı yapbozlarıyla dikkat çeken bir ekip. Yapbozlardan evvel de MoMA’ya 3 sene önce yaptıkları dört boyutlu elbise ile adlarından söz ettirmişlerdir. Geçen sene, Infinite Galaxy Puzzle adında her parçası birbirine uyan sonsuz bir galaksi yapbozu tasarlamışlardı. Bu seneyse ilginç yapbozlarına ikincisini ekliyorlar. Bu sefer tasarladıkları yapbozda gezegenimizden ilham almışlar. Geode adındaki yapboz, renkli akit taşlarından modellenmiş.
Algoritma imzalı yapbozlar
Geode yapbozlar tasarımları gereği hiç basmakalıp değiller. Nervous System, her bir yapbozun kendine has olduğunu söylüyor. Şekil, parça gibi tasarımsal ögeler bilgisayarda birleştiriliyor. Bilgisayar bu süreci bir algoritma yardımıyla hafızasındaki olasılıkları inceleyerek yapıyor. Sonucunda da, bir taş kesidini andıran, yüzlerce, birbirinden farklı yapbozlar oluşuyor.
Geode, tasarım olarak bir akik taşının kesitini almışız gibi görünmesinin dışında konsept olarak da bundan besleniyor. Akik taşının formunu volkanik taşların birbirlerine gaz balonları bırakıp kristalleşmeyi sağlaması ve kristalleşme sürecinde taşın içerisinde renk renk katmanlar oluşması oyunun konseptini de oluşturuyor. Bilgisayar üretimi Geode yapbozların ilk olarak şeklinin nasıl olacağı tasarlanıyor. Renk ise Nervous System ekibinin seyahatlerinde çektiği fotoğrafları referans alıyor.
Yapboz seviyorsanız, Nervous System’i takibe almanızı öneririz. Çünkü her yapbozları yapılmaya değer ve dedikleri gibi eşsiz.
Görsel: Nervous System