SXSW Interactive'in bu yıl ilk gününde onca oturum arasından benim seçtiğim, bu yıl ilki yapılacak olan Formula 1 Austin Grand Prix'sinin CMO'sunun konuşmasıydı.
Konuşma -isminden de anlaşılacağı gibi- biraz F1'e giriş seviyesinde bilgi verme amacıyla hazırlanmıştı (F101). Fakat salonda benim gibi pek çok F1 hayranı vardı ve Goeff Moore'u konuşma sonunda epey sıkıştırdık. Hatta benim bir sorumu Austin GP Twitter'dan tebrik etti:
@settar Did you just ask the question about the track design? Good question. #Formula1 #SXSW #F1
— Austin Grand Prix (@AustinGrandPrix) March 9, 2012
Sorum şuydu: "Austin pisti (Circuit of the Americas) için sürekli farklı şeyler geliştirme iddiasındasınız, hatta pistin tasarımının da farklılığını vurguluyorsunuz, o zaman Herman Tilke ile çalışmanız bir problem yaratmıyor mu, zira kendisi modern F1 pistlerinin hepsinin tasarımcısı ve çok farklı işler çıkartmasını beklemek mantıklı değil?"
Goeff soruma Austin pistinin kendine özgü topografik yapısının onu tüm pistlerden ayıracağını düşündüğünü söyleyerek yanıt verdi. Bu arada pistin en önemli noktalarından biri, başlangıç rampası sonundaki sert sola-aşağıya dönüş virajı. İlginç olacak izlemesi. Sunum sonunda Goeff'le kısa bir sohbet yaptık, kendisine İstanbul yarışlarından ve Austin'in ne kadar şanslı olduğundan da bahsettim.
Öğleden sonraki ikinci oturum, Toyota'nın Saatchi & Saatchi ile birlikte gerçekleştirdiği The Prius X Parlee Bike adında bir bisiklet ile ilgiliydi. Bob Zeinstra, Bob Parlee, Chris Adams, John Watson, Patrick Miller'ın katıldığı oturum sohbet havasında geçti. www.toyotapriusprojects.com projesi kapsamında Parlee bisiklet takımı kurucusu ile birlikte geliştirilen bisiklet, hem karbon gövde yapısı ile çok ilginçti, hem de zihin kontrolüyle vites değiştirebilmesiyle çığır açıcıydı. Bu bisikleti "Toyota Prius bir otomobil olmasaydı ne olurdu?" sorusundan yola çıkarak geliştiren takım salonda bir de demo yaptı.
Bu oturumda sorular Twitter'dan alındı. Yanıtladıkları 5 sorudan 2'si bana aitti 🙂 İlk sorum projenin mobilitede kendi çığırını açıp Prius'un ötesine geçme ihtimaliyle ilgiliydi ve biraz genel bir yanıt aldı. İkinci sorumsa, beyin dalgasıyla vites büyütmek için illa İngilizce "up" diye mi düşünmek gerek şeklindeydi ve bu soru salonu da konuşmacıları da güldürdü 🙂 Yanıt: hayır, kararlı bir odaklanma ile dalga gönderiyor beyin, dille ilgisi yok.
Günün son oturumu "Why Happiness is the New Currency" oldukça ilginç geçti, onu ayrıca bir haberde yazacağım.
Haber görselinde gördüğünüz yemek kamyonu da günün sürprizlerinden biriydi; Mashable bu araçtan yiyecek dağıttı gün boyunca 🙂
ve kaleme aldığı tüm oturumları okumak için tık tık.