Günlük yaşamdaki objeleri etkileşimli yüzeylere dönüştüren teknolojilerde sürekli bir yenilikle karşılaşıyoruz son yıllarda. Bunun en etkileyici örneklerinden biri, Bristol Üniversitesi araştırmacılarının geliştirdiği 3B baskı nesnelere püskürtüldüğünde yüzeye dokunmatik ekran ekleyen ProtoSpray adlı bir spreydi. Bu defa ise sıradan kağıtları etkileşimli yüzeylere dönüştüren bir baskı teknolojisi geliştirildi.
Sıradan bir kağıt veya karton ne su geçirmezdir, ne interaktiftir ne de enerji toplayabilir ancak Purdue Üniversitesi’nde (ABD) geliştirilen yenilikçi baskı teknolojisi sayesinde kağıtlar bu saydıklarımızın hepsini yapabiliyor. Araştırmacılar geliştirdikleri bu teknolojiyi, kağıdı müzik çalara dönüştürerek ve bir de kablosuz veri aktarımı yapabilen bir tuş takımı yaparak tanıtmışlar.
Videodaki kağıt tabanlı müzik çalar, ses seviyesini ayarlamak için dokunma ve sürükleme hareketlerine yanıt verebiliyor. Sesi kapatmak ve sonraki şarkıya atlamak için kağıda basılmış düğmeler kullanılabiliyor.
Kullanıcının hareketlerinden kendi enerjisini üretiyor
Purdue’nin Endüstri Mühendisliği Bölümü’nde yardımcı doçent olarak görev yapan Ramses Martinez kendi kendine enerji sağlayan kağıt tabanlı elektronik cihazların yapımına imkan sağlayarak bir ilke imza attıklarını belirtiyor. Kağıdı yüksek oranda florlanmış moleküllerle kaplayarak arayüzü su, yağ ve toz geçirmez hale getirmişler. Bu omnipfobik kaplama, mürekkebin bir katmandan diğerine bulaşmasına neden olmadan birden çok devre katmanını kağıda yazdırmalarına imkan tanımış. Ayrıca bu omnipfobik kaplama sayesinde dikey basınç sensörlerini de kağıda entegre edebilmişler.
Böylece kağıt yalnızca çeşitli uygulamalar için etkileşimli bir yüzey haline gelmekle kalmıyor aynı zamanda, kullanıcının eylemlerinden – örneğin kullanıcının cihaza basınç uygularken yarattığı sürtünme yoluyla – enerji toplayabiliyor.
Araştırma ekibi, baskı işleminin cihaz başına 25 Cent’ten (0,25 ABD Doları) daha düşük maliyetle gerçekleşebileceğini ve sürecin tipik baskı süreçleriyle uyumlu olduğunu belirtmiş. Dolayısıyla kitlesel kullanıma kolayca açılabilecek bir teknoloji olduğunun altını çiziyorlar. Peki bu teknolojinin genel kullanıma açılması hayatımızda neleri değiştirir? Örneğin karton ambalaj gibi şeyleri akıllı paketlemeye dönüştürmek için kolayca uyarlanabilir. Bu sayede tüketici gıda ambalajıyla etkileşim kurabilir ve gıdanın bozulup bozulmadığını öğrenebilir. Başka bir örnek de satın alınan ürünün teslimat süreciyle ilgili. Tüketici kapıya gelen ürünün kendisine ait olduğunu parmaklarını kutunun üzerine sürükleyerek doğrulayabilir. Yine pek çok basit insan-makine arayüzü için bu teknoloji kullanılabilecek.
Görsel: Purdue Üniversitesi