Yaratıcı bünyeler için günlük besin kaynağı
Parmağımı Şıklattığımda Artık Bir Mültecisin

Parmağımı Şıklattığımda Artık Bir Mültecisin

Uluslararası Af Örgütü'nden TBWA\Neboko Amsterdam'la birlikte bizleri düşüncelere iten bir kampanya: Mülteci aslında bir parmak şıklatmaya bakıyor; ister hipnoz olsun bu, ister bir savaşın kararı.

Hipnoz ne kadar kuvvetli bir alan. Zihni ve gördüğümüz dünyayı, hissettiklerimizi sorgulatıyor insana. Sorgulatıyor derken hipnoz altındakilerden bahsetmiyorum, dışarıdan izleyenlerden bahsediyorum. Hipnoz adı Yunan mitolojisindeki uyku tanrısının adından geliyormuş bu arada. İlk başlarda hipnoz insanlara büyücülük ya da sihirbazlığın bir dalı olarak görünse de 19. yüzyıl sonlarından itibaren hipnoz reddedilmeyi bırakıp bilim tarafından kucaklanıyor ve bilim alanındaki yerini de alıyormuş. Wikipedia’nın yalancısıyız. Ne kadar enteresan bir şey hipnoz. Zihnin sana söylenenleri hayal edip sana gerçekmiş gibi sunuyor ama sen bunu hiç farkında olmuyorsun. Rüyada ilkbaharın kokusunu anımsamaktan daha farklı olsa gerek. Daha önce Samsung’un hipnozla izlediğiniz diziyi unutturan kampanyası UnSpoil Me‘yi sizlere anlatmıştık, şimdi anlatacağımız şey ise gerçekten sarsıcı.

Amnesty yani Uluslararası Af Örgütü de hipnozu çok güzel bir şekilde yeni kampanyasında kullanıyor. TBWA\Neboko Amsterdam’la birlikte hazırlanan yeni kampanya Through the eyes of a refugee hipnoz altındaki kişilere bir mültecinin yolculuğunu deneyimletiyor. İzlemek dahi tüyleri diken diken ediyorken bunu gerçekten yaşamak bu dünyanın en acı şeylerinden olabilir. Özellikle mülteci kelimesinin bazı insanları sinirlendirdiği, duyduklarında sanki ayıp bir şey söyleniyor gibi tepki verdikleri bir dünyada yaşadığımız için her şeyin daha zorlaştığını düşünürsek. Bazıları bu kelime ve kavramı duymazdan ya da görmezden dahi gelebiliyor. Mültecilere karşı antipati hisseden birçok kişi de bu cehaletten etkileniyor. Mültecileri sadece orada ve burada duydukları küçümseyici yorumlarla tanıyor neredeyse bir kısım insan da. İşte savaşla yersiz yurtsuz kalan insanlar bir de bu tavırlarla uğraşmak zorunda kalıyorlar.

Hepimiz Suriyeli, 29 Yaşında, Genç Bir Kadınız ve Mülteci Marwa’yız

Ajans da bu içgörülerden yola çıkarak beş kişi seçti ve bir mültecinin yaşadıklarını, hipnoterapist eşliğinde, hipnoz altında deneyimlemesine izin verdi. Ve deneyimlerini kameraya çekip hipnoz seansı sonrası katılımcılara izletti. Çünkü bazı durumlar vardır “hayal bile etmesi çok zor, düşünemiyorum neler hissettiğini” dediğimiz. İşte mülteci olmak da onlardan biri, bu yüzden hayal etmektense hipnoz altında yaşamaları onların aslında empati kurmalarını da sağlayacak bir yöntem oldu.

Uluslararası Af Örgütü Sorumlu Yöneticisi Eduard Nazarski de insanların kaçmaya zorlandıkları durumları gerçekten yaşamalarının anlayışa sebep olabileceğine ve bir köprü kurabileceğine inanıyor. Bu şekilde kurulacak empatinin mülteciler hakkında konuşma biçimimizi kökünden değiştirebileceğini de düşünüyor.

Sonuçta birbirimizi anladığımızda da geriye kalan tek bir şey oluyor gerçekten, o da birbirimize sarılmak. İzlerken insanın tüylerini diken diken eden bir proje gerçekten. Birbirimizi anladığımızda, herhalde, Nazım Hikmet’in de dediği gibi, bir ağaç gibi hür ve özgür, bir orman gibi kardeşçesine yaşayacağız.

Künye:

Reklamveren: Amnesty International  [Jan Willem Dol & Emile Affolter]
Ajans: TBWA\Neboko
Yetkili Yaratıcı Yönetici: Darre van Dijk
Yaratıcı Yönetmen: Bas Engels
Sanat Yönetmeni: Darre van Dijk
Reklam Yazarı: Bas Engels
Yapımcı: Peter Burger
Hesap Yöneticileri: Thomas van der Helm & Manon Patty
Sosyal Medya: Roderick Prince
Hipnoterapist: Jos Claus
PR Ajansı: Hill+Knowlton Strategies
Yapım Şirketi: Hazazah Film & Photography
Yönetmen: Victor Vroegindewij
Yapımcı: Lex Szanto
Görüntü Yönetmeni: Gabor Deak
Kurgucular: MRTN Martin Heijgelaar & Jorien Voogt
Renk Ayarlama: Barry Clarke
Online: Gregoire Verwijen
Ses: Rens Pluim
Ses Tasarımı: Darius Dante

Görsel: Youtube