Yaratıcı bünyeler için günlük besin kaynağı
Oddviz’den Canavar Dolu Terkedilmiş Bir Ev

Oddviz’den Canavar Dolu Terkedilmiş Bir Ev

Çağrı Taşkın, Erdal İnci, Serkan Kaptan üçlüsünden oluşan Oddviz​, Canavar’ın murallarla boyadığı Bostancı‘daki terkedilmiş ve kentsel dönüşümde yok olacak bir evi fotogrametriyle dijitalleştirdi.

Mimar ve sanatçılardan oluşan üç kişilik yeni medya kolektifi Oddviz kurulalı neredeyse bir yıl olacak. Sanatçı Erdal İnci ve Serkan Kaptan ile mimar Çağrı Taşkın’dan oluşan ekip, geçtiğimiz Mart ayından beri Instagram, Vimeo, Youtube gibi mecralarda varlık gösteriyorlar. Daha önce sadece Oddviz ekibinin kurulmasından değil, Teşvikiye’deki Sofa Hotel’i 3B ortama fotogrametri yöntemiyle aktarmalarından bahsetmiştik. Şimdi de 3B modelleme, fizikseli dijitalde yeniden yaşatma gibi odaklarla video, sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik mecralarına içerik üreten Oddviz bu sefer sokak sanatçısı Canavar’la birlikte çalıştı. Canavar Bostancı’da bulunan, kentsel dönüşümden dolayı yıkılacak bir apartmandaki evi boyadı ve Oddviz ekibi de bunu fotogrametri yöntemiyle belgeleyerek katman katman 3B şekilde yeniden yarattı.

Gerçekte Yıkılan Evler Dijital Ortamda Yeniden Canlanıyor

Oddviz ekibi yıkık binadaki evin çekimlerine tam bir gün ayırmışlar. Bu bir günün 5 saatindeyse aktif olarak çekim yapmışlar. Fotogrametri yöntemiyle katman katman 3B şekilde yeniden yaratma sürecindeyse 700 fotoğraf bu işleme dahil edilmiş. Yıkık bir evde çekim yapmaksa fotogrametri sürecinde Oddviz ekibinin işlerini kolaylaştırmış. Çünkü doku zenginliği ve karmaşıklık, fotoğraflar arası uzamsal bağıntının kurulmasını kolaylaştırıyormuş. O yüzden Bostancı’daki evin fotogrametri süreci Teşkiviye’deki Sofa Hotel‘e göre ekibi daha az yormuş.

Kentsel dönüşümle birlikte bu şehrin geçmişinde olan birçok bina artık ömrünü dolduracak. Binaların yıkılmasıyla da orada yaşanan, oraya eklenen birçok hatıra artık orada olmayacak. Binaları yıkıp binalar yapıyoruz. Taş üstüne taş koymak en büyük mirasımız ve sorunumuz. O yüzden yok olmaya mahkum, herkesin bırakıp gittiği bir binada, binanın yok olacağını bile bile mural yapmak bir yandan protestovari bir duruşa sahip bir yandan da sanatın ne kadar uçucu olabileceğinin bir göstergesi. İnsan düşünüyor binlerce yıldır kim bilir ne resimler, ne gravürler yok oldu gitti farkında değiliz. Yaratmak üst üste koymaktır elbet ama öncesinde yaşanan yıkımlar da bu yaratma sürecine dahil midir? Neyseki teknoloji ilerliyor da fotogrametri gibi yöntemlerle en azından teknoloji var olduğu müddetçe yıkılacak duvarları bir şekilde koruyabiliyoruz.

Görsel: Sketchfab