Nike, hareketi yeniden tanımlayan devrim niteliğinde bir teknolojiyi tanıttı. “Project Amplify” adı verilen bu sistem, dünyanın ilk güç destekli ayakkabı sistemi olarak koşu ve yürüyüşü, fiziksel kısıtlamalar veya yorgunluk nedeniyle zorlanan milyonlarca kişi için daha ulaşılabilir hale getirmeyi amaçlıyor. Elektrikli bisikletler şehir içi ulaşımı nasıl dönüştürdüyse, Nike de bu projeyle koşu deneyimini dönüştürmeyi hedefliyor.
Nike, Project Amplify ile yalnızca elit sporculara odaklanmak yerine, yaklaşık 6–7 dakikada 1 km koşan amatör sporcuları hedefliyor. Şirket, Project Amplify’i bir performans artırıcıdan çok bir “katılım aracı” olarak konumlandırıyor. Yani amaç, insanlara daha fazla hareket etme özgürlüğü sunmak; örneğin bebek arabasıyla koşuya çıkan bir ebeveyn ya da yokuş antrenmanına yeni başlayan bir koşucu için fiziksel engelleri ortadan kaldırmak. Nike’ın kurucu felsefesi olan “Eğer bir bedenin varsa, bir sporcusun” anlayışı, bu kez teknolojiyle desteklenerek yeniden yorumlanıyor.
Kullanıcı tarafından “ikinci bir baldır kası” gibi hissediliyor
Project Amplify, dört temel bileşenden oluşan giyilebilir bir dış iskelet şeklinde tasarlanmış: hafif bir motor, tahrik kayışı, şarj edilebilir bir batarya manşeti ve karbon fiber tabanlı bir koşu ayakkabısı. Bu ayakkabı, hem güç desteği açıkken hem de kapalıyken kullanılabiliyor. Nike Sport Research Lab’de geliştirilen hareket algoritmaları sayesinde sistem, alt bacak ve ayak bileği hareketlerini doğal bir biçimde destekliyor. Test kullanıcıları bu hissi “ikinci bir baldır kası” ya da “bedenin bir uzantısı” olarak tanımlıyor.
Nike’nin hedefi, hareketi değiştirmek değil, artırmak. Yokuşlu parkurları düz bir zemin gibi hissettiren bu teknoloji, algılanan eforu azaltarak 12 dakikalık mili 10 dakikaya indirmeyi mümkün kılıyor. Karbon fiber ayakkabı, motor sistemi devre dışı bırakıldığında da yüksek performans sağlıyor; böylece kullanıcıların teknolojiye bağımlı hale gelmesi önleniyor.
Proje kapsamında 400’den fazla sporcu, toplamda 2,4 milyon adım (yaklaşık 12.000 tur) boyunca sistemi test etti. Nike, dokuz farklı donanım versiyonu geliştirerek bu kusursuz entegrasyonu sağladı. Nike’ın “Create The Future, Emerging Sport and Innovation” departmanının başkan yardımcısı Michael Donaghu, teknolojiyi “hayatınıza hareket katan bir sistem” olarak tanımlıyor. Donaghu’ya göre bu sistem, kullanıcıların yeni rotalar keşfetmesini, açık havada daha uzun süre kalmasını ve egzersizi sürdürülebilir hale getirmesini sağlıyor.
Nike: Sistem, önümüzdeki yıllarda geniş kitlelere sunulacak
Project Amplify’in en dikkat çekici yönü, rekabet yerine kapsayıcılığı merkezine alan tasarım yaklaşımı. Nike, elit koşucuların saniyeleri kazanmak için kullandığı teknolojiler yerine, sıradan sporcuların daha uzun süre yorulmadan hareket edebilmesini hedefliyor. Bu da hareketi daha eğlenceli, daha az göz korkutucu hale getiriyor.
Nike, bu felsefeyi yalnızca bu projede değil, aynı zamanda bu ay tanıtacağı diğer üç inovasyonla da destekliyor: Therma-FIT Air Milano Jacket’te yer alan Air kumaş teknolojisi, Aero-FIT performans ekipmanlarındaki gelişmiş soğutma sistemleri ve odaklanmayı artıran nörobilim temelli ayakkabı tasarımları.
Halen performans testlerinde olan Project Amplify, robotik teknolojiler alanında uzman Dephy firmasıyla ortak geliştirilmekte. Nike, sistemin önümüzdeki yıllarda geniş kitlelere sunulacağını duyurdu.
Project Amplify, teknoloji destekli hareketin yeni bir çağını başlatıyor. Nike, bu yeniliğin gelecekte fiziksel aktiviteye katılımı demokratikleştireceğine inanıyor.
Görsel: Nike
Elektrikli Motoruyla Kullanıcıyı Destekleyen Dış İskelet – Pantolon
