1851’den bu yana günlük basılan New York Times gazetesi, asırlardır dünyanın önde gelen gazetelerinden biri. Yeri çok sağlam olsa da; teknoloji ilerledikçe, doğal olarak medyayı ve gazeteciliği deneyimleme şeklimiz de değişiyor. Değişen zamanlara ayak uydurmasını ve güncel kalmasını sağlayan Ar-Ge ekibi, haber ve reklam yaratma ve deneyimleme şeklimizde devrim yaratma potansiyeline sahip teknolojilerin geliştirilmesinde büyük rol oynuyorlar. Ünlü grafiklerin, sanal gerçeklik filmlerinin ve artırılmış gerçeklikte (AR) kurgulanan hikayelerin arkasındaki bu ekip, uyguladıkları teknolojilerle nasıl “3B gazetecilik” yarattıklarını SXSW 2021’ye anlattılar.
New York Times Ar-Ge Başkanı Marc Lavallee, Reklamcılık Müdürü Seb Tomich ve konunun uzmanları Monica Drake ve Danielle Betras, işlerin bu ünlü gazetede nasıl yürüdüğünün perde arkasına ışık tuttular.
New York Times Ar-Ge odası
Lavallee, haber odasıyla yakından çalışan Ar-Ge’nin, sık sık duyduğumuz 5G, AI, ve blockchain gibi kavramlar üzerinde odaklandığını söyledi. Yeni teknolojileri denemek için sürekli yeni fırsatlar aradıklarını belirten Lavallee, bu sürecin inanılmaz bir ekip çalışması gerektiğini söylüyor. Örneğin New York Times’ın Özel Projeler Başkanı Drake, Ar-Ge’nin yakaladığı bu fırsatların, usta bir hikaye anlatıcılığıyla insanlara ulaştırılmasından ve denetlenmesinden sorumlu.
5G teknolojisi gazeteciliği nasıl etkiliyor?
Konuşmacılar özellikle 5G üzerine odaklandılar. Örneğin, son birkaç yıldır New York Times haber odası ve grafik masasında fotogrametri adı verilen, bir şeyin bir sürü fotoğrafını çekip birleştirerek 3B model yapan bu teknik kullanılıyormuş. Ancak, Lavallee’nin dediğine göre bu bant genişliği kısıtlamaları sebebiyle, yapabilecekleri şeyler kısıtlıymış. 5G teknolojisiyle belki de bütün bir şehri fotogrametri ile tekrar inşa edebileceklerini söylüyor. Bunu yaparken, pek tabii ki haber değerini de düşünmek zorundayız diyor.
New York Times’ın bir sanatçının evini bu şekilde nasıl canlandırdığını bu linkten görebilirsiniz.
5G’den önce haber odasının daha yavaş ve hantal olduğunu söylüyor New York Times ekibi. Çok fazla fotoğrafçıyla çalıştıkları için, binlerce fotoğraf akışı olduğunu belirten Tomich; 5G kullanmaya başlamalarının, bu akışı çok daha kolaylaştırdığını söylüyor. Örneğin, bu sene birkaç saat içinde 6 binden fazla fotoğraf çekebilmişler, bu da önceki yıla göre dört kat daha hızlıymış.
Bir başka örnek olarak ise 2020 seçimi sırasında ülkenin dört bir yanında 41 personel ve fotoğrafçıları olmasını verdiler. Bu kalabalık ekip arasında sağlıklı iletişim sağlamak, görselleri derlemek, hikayeleri daha hızlı yayınlamak ve okuyuculara ulaştırmak kolay bir iş değil, ancak 5G ile diğer yayıncıların önüne geçebildiklerini belirttiler.
AR ve gazetecilik
Bunların yanında artırılmış gerçeklik de haber odasında kullandıkları teknolojilerden bir tanesi. Tomich, “Artırılmış gerçeklik, gazetecilikle dünyayı daha iyi anlatmamızı sağlayan harika bir araç. Teknolojiyi ilk kez 2018 Kış Olimpiyatları sırasında kullanmaya başladık. Sporcuların nasıl performans gösterdiklerini, hareketlerin nasıl yapıldıklarını anlatmak için AR kullanmak, sadece kelimelerden ve hareketsiz görüntülerden çok daha iyi,” diyor. Örneğin, Apollo 11’in aya inişi ile aya iniş deneyimini de yeniden yaratmışlar.
Lavallee, bir başka büyük proje olan Spark AR’dan da bahsetti. Spark Facebook’un elinden çıkma, yeni bir platform. Sürükleyici görsel gazetecilik nasıl yapılabilir diye düşünerek, bir ortaklık kurmuşlar. Birlikte çıkardıkları işlerden biri, maskelerin ne kadar etkili olduğunu ve nasıl çalıştıklarını göstermekle ilgili. Molekülleri canlandırıp, koronavirüs parçacıklarının maskenin dışına nasıl hapsolduklarını göstermek, “kuru gazetecilikle” yapabileceğimiz bir şey değildi diyor Lavallee.
Ayrıca, sahne sahne, tam olarak neler olup bittiğini anlamamıza izin veren bilgisayar görüşü gibi teknolojilerle iç içeler. Bu ayrıntıları yakalayıp, hikayeleştirmek için haber odasıyla beraber çalışıyorlar.
New York Times ve diğerleri
Yönetici Strateji Direktörü Danielle Betras ise, doğru ortaklıklar ile bu ilişkilerin şirkete değer katmasından sorumlu. “New York Times’da sabit bir vizyonumuz var ve hırslıyız, ancak bazen teknolojiyi veya uzmanlık konusunda eksikliklerimiz olabiliyor. Kendi başımıza yapamayacağımız projelerde, başka şirketlerden yardım alıyoruz,” diyor Betras.
Örnek olarak da, New York Times arşivini dijitalleştirmek için Google ile birlikte çalışmalarını veriyor. Bu arşiv, içinde 6 milyondan fazla fiziksel fotoğraf bulunduran devasa bir oda. Bu fotoğrafları, dünyanın her bir yanındaki gazetecilerine erişilebilir kılmak için, dijitalleştirmeye ihtiyaçları varmış. Tabii sadece fotoğrafları değil, fotoğrafların arkasındaki fotoğrafçının kim olduğu ve ne zaman çektiği gibi bilgileri de. Google’ın meta-data teknolojileri sayesinde, birlikte çalışarak bu projeyi hayata geçirmeyi başarmışlar.
Tabii ki, New York Times’ın yakın zamanda tamamen 3B olması pek mümkün değil. Ancak Ar-Ge ekibi, yol boyunca ilham verici çalışmalar yapacaklarının garantisini veriyor.
Görsel: SXSW 2021