Büyük kara parçalarını besleyen, onların yaşamla dolmasını sağlayan nehirler ve dereler aynı zamanda bu toprakları birbirinden de ayırıyor. Küçük, basit doğal sınırlar yaratıyor. Bir bütünün iki yakası haline getiriyor ortasından geçen yaşamla birlikte. Öyle bir sınır ki iki taraf arasında bir fark yok. İki taraf da yeşil, iki taraf da aynı. Sınır olmasını sağlayan şey bakan gözlerin kattığı anlam. Orada yaşayan hayvanlar için nehirler bir sınır mıdır? Yoksa pasaport, vize gibi prosedürleri düşünmeden yüzüp karşıya geçmek olağan bir durum mudur?
Ormanda dolaşmak ve nehrin dinginliğini izlemek dışarıdan gelenler için mistik bir atmosfer yaratıyor. Oraya bakmak oranın büyülü, kadim, engin bir hissi olduğunu görmek insana bir dinginlik de veriyor. Ancak orada yaşayanların normali bu sıfatlar oluyor. Dışarıdakilerin öykünerek baktığı gerçeklik, onların normali. Dışarının kaçtığı, göçtüğü topraklar, yerlinin normali.
Paris merkezli film yapımcısı Hugo Manhes, TRAJECTOIRES başlıklı videosunda ışığın ve hareketin kozmik deneyimini aktarıyor. İki adet yarış tipi FPV drone’a işaret fişeklerinde kullanılan meşaleleri bağlayarak bir yolculuğa çıkıyor. Linky Larson‘un imzasını taşıyan müzik ile görsellerin birleşmesiyle bir dinginlik kaplıyor ortamı. Bu iki işaret fişeğinin birer taşıt değil de peri gibi bir masal kahramanı olduğunu düşünürseniz videoya başka bir bağlam kazanıyor. Kimsesiz, bomboş bir evrende dolaşıyorlar.
Fişekler ağaçlara kimi zaman yakından uçtuğu için Hugo Manhes ve paydaşları çekimleri Fransa’da yoğun yağmurların gerçekleştiği günlerden hemen sonra gerçekleştirmiş. Ve bu sayede nem arttığı için kuru yaprakların olmasının önüne geçilmiş. TRAJECTOIRES sunduğu duyurucu renk paletiyle ve iki ışığı izlerken odaklanan gözlerde bıraktığı hisle keyifli bir üç dakika vadediyor.
Görsel: Vimeo