Embassy for the Displaced; mimarlardan, 3B tarama ve modelleme uzmanlarından, moda tasarımcılarından ve bilgisayar programcılarından oluşan ve yaratıcı teknoloji / tasarım çözümleriyle mülteci krizini belgeleyip göçmen meselelerini daha büyük bir kitleye duyurmaya çalışan kolektif bir oluşum.

Kendilerini birer “yurtsuz elçisi” olarak kabul eden gönüllü tasarımcılar; mültecilerle birlikte Türkiye’den Midilli’ye geçip, kıyıya vuran bir teknenin güverte ve kamarasını film ederek ve son dönemin utanç kaynağı AB – Türkiye göçmen planı sonrası yarı yolda sıkışıp kalan mültecilerin çaresiz bekleyişine ortak olarak yerinden edilmenin ne anlama geldiğini gözler önüne serdiler. Hatta “sınır tanımaz” bir çanta tasarımına da imza attılar.

Son projeleri ise 450.000 mültecinin ayak izlerini taşıyan Avrupa’ya tırmanışın gayriresmi çıkış kapısı haline gelen ve takımada “koridor”unun en büyük adası Midilli ile ilgili.

Daha önce otonom araçların Londra sokaklarını nasıl görsel olarak algıladığını filmleştiren ScanLAB Projects‘in desteğiyle hayat bulan Where Land Meets Sea, Midilli Dayanışma kampının ve çevresinin 3B taranmış halinin teferruatlı bir modellemesi.

Tek boyutlu bir şekilde resmedilerek, dünya kamuoyu karşısında normalleştirilmeye, duyarsızlaştırılmaya çalışılan bu korkunç krizin asla alışılabilir bir mesele olmaması gerektiğini savunan yaratıcı ekip, 3 boyutlu tarama teknolojisinin yardımıyla mülteci krizini apaçık gözler önüne sermeyi amaçlıyor.

Ayrıca Unicef Türkiye de sanal gerçeklik ile bizleri Ürdün’deki mülteci kampındaki Sidra ile tanıştırarak küresel krize ışık tutmuştu.

https://vimeo.com/158748519

Görsel; Vimeo