Mimar ve illüstratör Federico Babina, bu iki alanı harmanladığı işleriyle ve üretkenliğiyle dikkat çekiyor. İtalyan çizer, her projesi için kendine bir tema belirleyerek bu doğrultuda üçüncü bir alanı işin içine sokuyor. Daha önce Kama Sutra temasıyla yarattığı ARCHISUTRA serisi, masalları işlediği ARCHITALE, usta ressamları konu aldığı ARCHIST Classic ve dünya genelinde 21 ikon şehri çizdiği IKONICITY serisiyle kalplerimizi fethetmişti. Bu defa ise mimariye duyduğu aşkı şiirli illüstrasyonlarla ve bunlardan oluşan filmle ARCHIPOEM adlı projesinde dile getiriyor.
“Mimari, bir duygular labirentidir”
ARCHIPOEM adeta mimariye bir güzelleme niteliğinde. Çizer, mimarinin ne olduğunu metaforlar üzerinden anlatıyor, anatomisini çiziyor ve övgüler sıralıyor. Animasyon süresinde defter sayfalarında yer alan metinlerde aşağıdaki gibi ifadeler yer alıyor:
“Mimari bir duygu labirentidir, duyguların kendilerini bulacağı ve kaybolacağı; ileriye veya geriye gidecekleri. Gezinirken 5 duyuyu kullanacağın, çıkışı ve girişi tekrar bulacağın. Onun şekilleri arasında kaybolmak hoştur.”
“İyi bir mimari tasarımın ağırlığı yoktur ve uçabilir; çeliği kanatlara, çimentoyu bulutlara dönüştürebilir. Mimari, yapının uçabilmesi için boşlukların havayla dolduğu bir tür denge oyunudur.”
“Malzemeleri kokla, sessizliği dinle, yüzeyi okşa, gölgelerin çizdiklerini gözlemle, renklerin tadını çıkar.”
Görsel: Federico Babina
Manşet görseli düzenlenmiştir.