James Cameron ve Lady Gaga’nın da yer aldığı “En Yaratıcı 50 İnsan (2010)” listesinde yer alması dışında Grey New York Ajans ve Yaratıcı Grup Başkanı Tor Myhren hakkında belki de diğer bildikleriniz de kendisiyle festival öncesi yapılan şu röportajdan ibaretti. Seminerde ise röportajda bahsettikleri dışında ajans başkanı olarak bu kültürü ne şekilde oluşturduğuna ve sonuçlarına odaklandı.
İlk olarak Grey’in 5-10 yıla kadar “kreatiflerin ölmeye geldiği ajans” şeklinde nitelenmesine 60’lara selam ederek değindi. Arada da bugünlerdeçoğu ajansın düştüğü hatanın da “sonsuza kadar bizi konuşacaklar” zihniyetiyle gitmeleri olduğunu söyledi.
Myhren zamanın ve besleyip-büyütmenin yaratıcılığın en önemli iki unsurunun olduğunun farkında ve aynı şekilde reklam sektörü dışında çoğu işin de bu unsurları sağlayamadığının da. Yine de bu yaratıcı bir kültür geliştirmeye engel değil. Myhren şirket kültürünün yaratıcı işe öncülük yaptığına inanıyor.
Şirket politikası, seviye farkları gibi kalıplardan takılmayarak ve doğrudan fikirler üzerine konuşmayı teşvik ederek ise kendi kültürlerinin temellerini oluşturuyor. Üstelik bu söylenenler kreatif departmanıyla sınırlı değil, tüm ajans çalışanları için geçerli. Kültürlerindeki bir önemli detay ise her perşembe saat 9-12 arası hiçbir çalışanın toplantısının olmaması. Myhren bnun başta müşteri hizmetlerindekiler için zor olduğunu; ama kuralın hala herkes için geçerli olduğunu dile getirdi. Bu saat dilimi tamamen yaratıcılığa ayrılıyor.
Alışılmadık bir diğer kültür unsuru da büyük riskler alan çalışanlara başarısızlık ödülüyle ödüllendirmeleri ve Myhren bu uygulamalarından da gurur duyuyor. Hatta bu uygulamaları Wall Street Journal‘a da konu olmuş. Yalnız tam bu noktada bir tavsiyede bulunmadan da edemiyor; hızlıca başarısız ol.Tam bu noktada da Cannes’da uçurdukları yazım hatalı pankartlarından bahseden Myhren, bunun 3 gün içinde internetteki yarattığı etki sonucu Grey’i marka olarak ne kadar sağlamlaştırdığını anlattı.
Yaratıcı kültür oluşturmada önemli olan bir diğer nokta da “Boomer”,”Gen X”, “Millennials” şeklinde kişileri kuşaklarla ayırmak yerine onları birleştirmek. Fikrin yaşayan bir organizma olduğunu düşününce bir araya gelince ortaya çıkan iş birlikleri ve iyimserliğin yüksek olması da şaşırtıcı olmuyor. Grey New York bu durumu ofisin fiziksel ortamında da yaşatmak için elinden geleni yapıyor. Masalar arasında bölmeler yok, herkes bir arada oturuyor. Yalnız iş birliği halinde olmak her ne kadar güzel olsa da kişinin tamamiyle iş birlikçi olmaması da bazen bir o kadar yararlı. Myhren Kişinin biraz durup fikriyle baş başa kalmasının sonradan o fikri daha da büyüteceğini dile getirdi. Belki de söylediği en önemli söz de hiçbir ajans çalışanının kendisi için “kreatif değilim” dememesi gerektiğiydi.
Yaratıcılık söz konusu olduğunda popüler kültürün işlere nüfus etmesinin öneminden de bahsederken Directv işlerine değindi. Şu ana kadar 9 videosu olan Directv için şu sıralar 4 video daha çekiliyormuş. Son bir tavsiye de en iyi işleri en büyük müşterilere bırakma konusunda geldi.
Son olarak da sektörün yaratıcılıkla kötülükleri değiştirebilme imkanının her zaman olabileceğine işaret etti.
İlgili