Türkiye’de 3,2 milyondan fazla KOBİ olduğunu biliyor muydunuz? Peki ülke istihdamının %78’inin 250’den az çalışanı olan bu KOBİler tarafından sağlandığını? Bunca işletmenin markalaşabilmesi, pazarlama faaliyetlerini doğru bir şekilde gerçekleştirebilmesi için kurulan bir girişimi anlatacağım bu haberde: Markobi.
Markobi, uzun yıllar pazarlama yöneticisi olarak görev yapan Hakan Bayülgen’in yeni lanse ettiği girişimi. Hakan’la yüz yüze görüştüğümüzde de detaylı şekilde dinleme fırsatı bulduğum projeyi ben çok değerli bulduğum için Bigumigu’ya özellikle taşımak istedim.
KOBİ’nin pazarlama derdi ajans çalıştırmanın maliyetiyle başlar. Fakat aslında daha da önemlisi, ajansı yönetecek eleman olmamasıdır çoğu KOBİ’de. Halbuki birçok işletmenin, çok basit bazı fikirlerle, birazcık eli yüzü düzgün tasarımlarla çok daha kurumsal markalara dönüşebilmesi mümkün.
Markobi, bu pazarlama desteğini KOBİlere sağlayabilmek için bir araç geliştirmiş. Markobimetre denilen ve işletme sahipleriyle yüz yüze yapılan bir mülakatla doldurulan, 70’den fazla sorunun bulunduğu bir anket dolduruluyor. Bu anketin sonucu, arka tarafta üzerinde uzun saatler çalışılarak oluşturulmuş bir algoritmaya göre işletmeye belirli kriterler atıyor ve pazarlama ihtiyaçlarını görsel olarak ifade ediyor.
Böylece markanın mevcut durumunun analizi, işletme sahibine net bir şekilde ifade edilebiliyor ve hedefler de bu veri sonucu çıkan marka ve yönetim yeterlilik çarkına göre belirlenebiliyor.İşletmeler, Markobi’den tasarım, uygulama, hatta marka tescili gibi çok çeşitli çözümler için hizmet alabiliyor.
Hakan Bayülgen
Yüksek sayıdaki küçük ve orta ölçekli işletmeye paket hizmet verme fikri teoride çok iyi, ancak pratikte oldukça zor bir iş. Markobi bu zor problemi çözebilirse, markalaşan KOBİlerin artması, ülkemizdeki tüm girişim evreni ve yarattığımız markalar adına değerli olacaktır.
(KOBİ istatistikleri buradan)