Cenevre Otomobil Fuarı’na sayılı gün kala lansmanı internet üzerinden tüm dünyaya canlı şekilde yapılan Jaguar I-PACE bugün fuarda resmi olarak karşımızdaydı. Ancak daha da önemlisi, bu tanıtımdan sadece 1 saat önce Cenevre’nin başka bir köşesinde, Jaguar I-PACE‘in direksiyonunda Türkiye’den bu aracı kullanan ilk kişi sıfatıyla bendeniz oturuyordu.
Otomobil fuarlarında her yıl birçok yeni model tanıtılır ve en azından birkaçı farklı nedenlerden dolayı öne çıkarlar. Kendi sınıfı içinde çok iyi bir ürün olma potansiyeline sahip modeller, çok iyi satış başarıları yakalaması garanti olan modeller, inanılmaz güzellikte konseptler… Jaguar I-PACE de bu yıl Cenevre’nin en önemli modellerinden birisi ama onu öne çıkartan şey sadece kendi sınıfı içinde alacağı önemli yer değil. Jaguar, gerçekten de 2018’de görmeyi beklemediğimiz teknik özelliklere sahip bir otomobili piyasaya sürüyor.
I-PACE mevcut bir Jaguar modelinin elektrikli versiyonu değil, tamamen elektrikli bir araç olarak sıfırdan tasarlanıp geliştirilmiş bir ürün. Bu araçta Jaguar tarafından geliştirilmiş 2 adet elektrikli güç ünitesi bulunuyor. Bu elektrik motorları toplamda 400PS‘lik inanılmaz bir güç ile 696Nm gibi dehşet bir tork üretiyorlar ve dört tekerlekten çekişli I-PACE’in 0’dan 100km’ye 4,8 saniye gibi inanılmaz bir sürede çıkmasını sağlıyorlar. Daha da inanılmazı, aracın 90kWh’lik lityum-iyon pilleri 480km‘ye varan bir sürüş mesafesi sunuyor*! Yani tek şarjla -kağıt üzerinde de olsa- İstanbul’dan Ankara’ya gitmek anlamına geliyor bu**. I-PACE’in pilleri 40dk içinde %80 şarj oluyor. Sadece 15dk şarj ile 100km’lik bir mesafe elde edilebiliyor.
Bu rakamların anlamı şu: Jaguar bugün satın alınıp, bugünün şartlarına uygun şekilde konforla kullanılabilecek inanılmaz performanslı ve konforlu bir tamamen elektrikli SUV modelini piyasaya sürüyor. 1 Mart itibariyle Türkiye’de 2.000 € ön ödeme ile siparişe açılan Jaguar I-PACE, Türkiye’de 88.000 €’dan başlayacak satış fiyatlarıyla sunuluyor. Bu fiyat 5sn altında 0-100km/h hızlanmaya sahip lüks bir SUV için Türkiye şartlarında bile rekabetçi denilebilecek bir fiyat. Karşılaştırma için 2.0 litre motorlu 200PS civarında güce sahip premium SUV fiyatlarına bir bakın derim.
Gelelim sürüş izlenimlerine: Öncelikle söylemeliyim ki 480km’lik şarj menzilinin bir anlamı da çok ağır pil demek. Jaguar I-PACE 5 kişilik, 656 litre bagajı olan pek de küçük sayılamayacak boyutlarda bir SUV. Buna yüksek menzilli ağır pilleri de ekleyince aracın 2,2 ton gibi bir toplam ağırlığa ulaşması şaşırtıcı değil. Şaşırtıcı olan, bu kadar ağır bir aracın direksiyonda çok daha hafif ve atak hissettirmesi. Elbette 4 tekere güç gönderen iki güçlü elektrik motoru bunun ana nedeni. Elektrikli motorların maksimum tork değerlerini içten yanmalı motorlardan alıştığımız gibi gaza bastıktan -yani devir yükseldikten- bir süre sonra değil, gaza dokunduğunuz anda tekerlere aktarması da I-PACE’in kullanımını keyifli hale getiren önemli bir detay. Ancak belki bunlar kadar önemli bir başka sır vereyim size; I-PACE’in o yüksek menzil sağlayan pilleri vardı ya, işte onlar aracın altında yerleşik duruyorlar. Bu sayede I-PACE’in ağırlık merkezi çok aşağıda yer alıyor, aşağıdaki ağırlık merkezi de enfes bir yol tutuş için ilk şart. I-PACE’in ağırlık merkezinin konumunu anlatmak için bir örnek vereyim, Jaguar’ın diğer bir SUV modeli F PACE’in ağırlık merkezi I-PACE’ten 130 milimetre daha yukarıda. I-PACE’in ağırlık çözümü bununla da kalmıyor; aracın toplam ağırlığı 50:50 yani ön ve arkaya eşit olarak dağılmış durumda. Bu da yine sürüş keyfini doğrudan etkileyen önemli verilerden birisi.
Bir elektrikli SUV aracı sadece sürüş keyfi üzerinden değerlendirmek çok doğru olmaz. Bu aracı alacak kişiler için konfor da en az sürüş dinamikleri kadar önemli. I-PACE’in içinde doğal olarak bir Jaguar atmosferi sizi hemen içine alıyor. Ancak belki de elektrikli otomobillerin artık bu şekilde bir standardı olduğu varsayıldığı için olsa gerek, mevcut Jaguar modellerinden daha teknolojik bir konsol ve bilgi-eğlence sistemi bulunuyor I-PACE’te. Yani araç dışarıdan baktığınızda sizi nasıl etkiliyorsa, içeride de bu etkileyici durum aynen devam ediyor. Jaguar, I-PACE’in arayüzünü tasarlarken iki büyük dokunmatik ekran kullanmasına rağmen iri düğmeler ve şanzıman kontrolü için bir kol kullanmayı tercih etmiş. Bu yöntem bence gelecek ve bugünün iyi bir karışımı. Sadece dokunmatik ekran, geri bildirim eksikliğinden dolayı aracı kullanırken kimi kontrolleri doğru yapabilmek için henüz yeterli değil. I-PACE’te 6 tane USB şarj çıkışı bulunduğunu da ekleyeyim.
İtiraf edelim, son birkaç yılda Tesla elektrikli araçlar konusunda en yenilikçi modelleri piyasaya sunmayı başardı. Tesla özellikle teknoloji duyarlılığı yüksek olan gençlerin gönlünde önemli bir yer kapmayı başardı. Fakat bir yandan da modellerinin albenisinin eksikliği, markanın bir tarihçesinin olmayışı ve niş modellerden sonra ilk defa girdiği erişilebilir seri üretim modeli sorunsuz bir şekilde henüz üretmeyi başaramayışı Tesla’nın büyüsünün kimileri için geçici olabileceği düşüncesine kapı aralıyor. Jaguar I-PACE’le Tesla’ya ilk defa geleneksel bir marka tarafından gerçek bir rakip çıkartmayı başarmış olabilir. Bu model elektrikli araçların gelişiminde çok önemli bir aşamayı temsil ediyor ve sanırım birkaç yıl sonra I-PACE’ten önce ve I-PACE’ten sonra diye iki dönemi konuşuyor olacağız otomotivde.
*: Avrupa WLTP döngüsü standartlarına göre.
**: Google’a göre İstanbul-Ankara arasındaki mesafe 450km.
Fotoğraflar: Bigumigu