Kahve sevdalısı iki kardeş Nevcihan Karaağaç, Ecehan Karaağaç ve kardeşten öteyiz dedikleri Uğur İyigün’ün hayal gibi hayali “sokakta kahve”, 88 model bir minibüsle gerçeğe dönüşmüş: Manivela Coffee Truck.
Manivela’yla geçtiğimiz hafta İstanbul Coffee Festival sırasında tanıştım. Minik, karavanvari eski model bir minibüsten kahve kokuları yükselirken, bir taraftan da fırından Fransa’dan getirttikleri halis muhlis tereyağlı kruvasanlar çıkıyordu. Minibüsün kendisini ve iç dekorasyonunu da öyle zevkli ve şık bir hale getirmişler ki, kahve kokuları yükselmese bile sırf “bu da neymiş böyle” diyerek bakmaya gidersiniz.
Kahve minibüsü konsepti, Nevcihan ve Ecehan’ın aklına 2 yıl önce New York’ta Fast Food minibüsünden kahve alırken düşmüş. 2 yıllık projelendirme ve eğitim sürecinin ardından da aralarına katılan Uğur’la birlikte, hayalleri gerçeğe dönüşmüş.
Ekip kahveyle ilgili eğitimlerini Türkiye’nin kahve konusunda en iyisi dedikleri Şerif Başaran’dan almış. Manivela’nın kahvelerinde de Başaran’ın haftalık kavurduğu çekirdekler kullanılıyor. Bunun yanında evde hazırlayıp minibüste günlük olarak pişirdikleri kurabiyeleri ve benim yiyip de tadı damağımda kalan kruvasanları var.
Üçlünün amacı; İnsanların canı yolda, sokakta işe giderken, festivalde eğlenirken, parkta yürüyüş yaparken, yani kısacası herhangi bir yerde ve zamanda şöyle güzel bir kahve istediği zaman tam da “orada” olabilmek.
Pekiii Manivela adı nereden geliyor? “Harekete geçiren kol” anlamına gelen “Manivela”, kahvenin zihni harekete geçirme etkisine gönderme yapıyormuş.
Manivela, “İyi kahve sokakta” sloganıyla hafta içleri Maslak’ta, haftasonlarıysa çeşitli festival, konser gibi etkinliklerde yerini alıyor.
Görsel; Manivela