İklim değişikliği; artan sıcaklıklar, kuraklık, orman yangınları, fırtınalar gibi sonuçlarla kendini belli ediyor. 2020 yılı, 2016’dan sonra gelmiş geçmiş en sıcak yıl olarak tarihe geçti. İklim değişikliğini inkar edenler bir yana; acil çözüm bekleyen bu konu ve atılması gereken adımlar hakkında pek çok farklı görüş var.
SXSW de farklı cephelerden konukları ilginç bir formatta izleyicilerle buluşturdu. The New York Times Climate Hub tarafından düzenlenen oturumda, konuyla ilgili adım atacak araçlara bugün sahip miyiz sorusu üzerinden bir münazara yapıldı. Münazara kapsamında, 3 farklı grup karşılaştı. Her tartışmada argümanı savunanlar ve buna karşı olanlar kendi fikirlerini belirtti. Daha sonrasında 4 kişilik bir jüri, sunulan fikirler konusunda kendi notlarını iletti.
Tartışmalara geçmeden önce dünya çapında imzalanan Paris Sözleşmesi‘ni hatırlayalım. Buna göre imzacı tüm ülkeler ısı artışını ortalama 1,5 derecede tutmak için gerekli adımları atacaklar. Bununla birlikte de 2050’ye doğru net sıfır emisyon değeri yakalanması hedeflenecek.
Join @nytimes at #SXSW Online as speakers debate the motion: We currently have all the tools we need to stop climate change. With @ChiefExecCCC, @EmmaHowardBoyd, @leahstokes, @RhianMariThomas, @swetac, and @hindououmar. https://t.co/rH7LPywHRT pic.twitter.com/CbuGdDMQdH
— SXSW (@sxsw) March 10, 2021
1. Tartışma: Chris Stark vs. Dr. Sweta Chakraborty
Tartışmaların ilk ayağında Birleşik Krallık İklim Değişikliği Komitesi’nden Chris Stark; net sıfır emisyona ulaşmak için gerekli araçlara ve teknolojiye şu anda sahip olduğumuzu ve bugünden adım atmamız gerektiğini anlatıyor. Halihazırda yeteri kadar bilgiye ve teknolojiye sahip olmamamız ve beklemememiz gerektiğine olan inanışın, harekete geçmenin önündeki en büyük engel olduğunu belirten Stark, net sıfır’a giden yola şimdiden çıkmamız gerektiğini söylüyor. Elektrikten ısınmaya, ulaşımdan gıda sektörüne her endüstrinin dekarbonizasyona hazır olduğunu belirtirken en önemli şeyin başlamaya karar vermek olduğunu vurguluyor. Yeni teknolojileri beklemektense var olan rüzgar enerjisi, güneş enerjisi gibi alternatiflerle ilerlemek, bu alanlara yatırım yapmak gerekliliğine işaret ederken zaman içerisinde yeni teknolojilerin doğal olarak gelişeceğini de belirtiyor.
Karşı kamptan davranış bilimci Sweta Chakraborty ise durumun acil olduğunu kabul etmekle birlikte, bugün bu araçlara sahip olduğumuzu söylemenin iyimser tabirle sorumsuzluk olduğunu söylüyor. Zira ortada çözülmesi gereken sorunlar var. 1,5 derecelik hedefe ulaşmaya çalışırken 3-4 derecelik sıcaklık artışlarıyla karşılaşabileceğimizi anlatan Chakraborty, en kötü senaryoya hazırlanmazsak bu artıştan hassas kitlelerin tehlikeli bir biçimde etkilenme riski olduğunun altını çiziyor. Bazı insanlar için çözüm üretirken bazı insanların zarar görmesi durumunu bugün ahlaki olarak nasıl kabul edebiliriz diye soruyor. Chakraborty, bugün hala disiplinler arası iş birliğine ihtiyaç duyulduğunu, konu hakkında kitlelerin bilinçlendirilmesinin şart olduğunu ve konunun küresel düzlemde bir politik aciliyet olarak görülmesi gerektiğini belirtiyor. Bu nedenle daha fazla yatırım ve araştırma yapılmasının şart olduğunu söylüyor.
2. Tartışma: Emma Howard Boyd vs. Hindou Oumaru Ibrahim
Münazaranın ikinci ayağında İngiltere Çevre Ajansı Başkanı Emma Howard Boyd, herkesin bireysel olarak bir iklim acil durumu talep etmesi gerektiğini ve çevresini bu gözle sorgulaması gerektiğini söylüyor. Sordukları sorulara aldıkları yanıt “yeterli teknolojimiz yok” ise bu yanıtın yeterli kabul edilemeyeceğini belirtiyor. Greta Thunberg’in de bahsettiği katedral düşünce sistemi ile harekete geçip, tavanı nasıl inşa edeceğimizi düşünmeden ilk taşları bugünden koymaya başlamamız gerektiğini anlatıyor. İklim değişikliğini kontrol etmenin Koronavirüsü kontrol etmekten bile daha zor olacağını söyleyen Boyd, ağaç dikmek gibi adımların bile önemli olduğunu, işe başlamak için gerekli araçlara şu anda sahip olduğumuzu savunuyor.
Boyd’un karşısındaki isimse Çad yerli halkları için çalışan çevre aktivisti Hindou Oumaru Ibrahim. Ibrahim’e göre bugün hala bu konuları tartışıyorsak bu henüz harekete geçecek yeterli donanıma sahip olmadığımızı gösteriyor. Bugün dünyanın pek çok yerinde insanların elektrik ve temiz suya erişimi olmadığını hatırlatan Ibrahim, iklim değişikliği konuşmalarının belli insanlar arasında yapıldığını, ancak bundan en mağdur kitlelerin tartışmaya dahil edilmediğini vurguluyor. Bu nedenle kapsayıcılık çağrısı yapıyor ve yeni bir anlatı için daha güçlü araçlar geliştirmemiz gerektiğini söylüyor.
3. Tartışma: Dr. Leah Stokes vs. Rhian-Mari Thomas
Akademisyen ve yazar Leah Stokes, geleceğe dair umut görüyor. Gençler arasında ve politik arena değişim rüzgarlarının esmeye başladığını ve insanlar artık bu konu hakkında bilinçlenmeye başladığını söylüyor. Temiz elektriğe geçerek emisyonları %70 oranında azaltabileceğimizi belirten Stokes, rüzgar harekete geçilmesinden yanayken devletlerin belli standartlar getirmeleri gerekliliğine dikkat çekiyor. Bunun yanı sıra teknolojinin dünyanın her yanına adil bir şekilde dağıtılmasının önemine de değiniyor. Tüm bunların ilerlemeyi getireceğini, yeni inovasyonların önünü açacağını belirten Stokes; bugün tek gerekenin devlet desteği olduğunu söylerken harekete geçmek için zamanın şimdi olduğunu vurguluyor.
Net sıfıra yönelik çalışmalar yapan ve bu doğrultuda finansman sağlamak için dünya çapında kurumları buluşturan Green Finance Institute CEO’su Rhian-Mari Thomas ise daha umutsuz. İklim değişikliğini durdurmanın trilyonlarca dolarlık yatırımlar gerektiğini söyleyen Thomas, bunun üçte ikisinin gelişmekte olan ülkeler gitmesi gerektiğini de belirtiyor. Fon olmadan şu an bu yolun mümkün olmadığını anlatan Thomas, halihazırda var olan ve iklim değişikliği alanına kaydırılabilecek kapital konusunda kapsamlı çalışmalar yapılması gerektiğini anlatıyor.
Tartışmanın Ana Noktaları
Münazaranın geneline bakarsak belli noktalar öne çıkıyor. Özetleyecek olursak, argümanı savunanlar iklim değişikliği konusunda toplumun uyandığını, devlet desteği ile bugün sahip olduğumuz araçlarla yola çıkılabileceğini söylerken karşı takım; teknolojinin dünyanın her yerine dağıtılmasının zorluğuna ve olası risklere ve finansal engellere dikkat çekiyor.
Jürinin de katkısıyla zenginleşen tartışmada herkesin buluştuğu ortak payda, bu şekliyle devam edersek 1,5 değil, 3 derecelik bir artış yolunda olduğumuz ve bu yolun doğru bir yol olmadığı. Zira bu yolun devamında kıtlık, kuraklık, meteorolojik felaketler gibi akut krizler var. Dolayısıyla bir an önce durumun aciliyetinin kavranması gerektiği ve sahip olduğumuz teknolojilerin yanında yeni çözümlere yatırım yapılarak, uluslararası özel sektör ve devlet kurumlarını bir araya getiren bir iş birliği yapılmasının, fonlama konusuna çözüm bulunmasının gerekliliği ortaya çıkıyor.
Görsel: SXSW