Plastik atıkların çevre için yarattığı tehdit günden güne artmaya devam ediyor. İnsanlığın en çok tükettiği şey olan su da bir yandan yaşam verirken diğer yandan plastik ambalajıyla gezegenimizi tüketiyor. Yenilebilir su şişesi Ooho ve içindeki su bittiğinde yok olan yosundan şişe Agari bu soruna çözüm arayan dikkate değer projelerdendi. İngiliz şirket CanO Water ise suyu plastik şişe yerine alüminyum kutularda paketleyerek farklı bir öneride bulunuyor.

CanO Water’a göre en yüksek geri dönüşüm oranı teneke kutularda

CanO Water, 2015’te tek kullanımlık plastik şişelere sürdürülebilir bir alternatif yaratmak amacıyla kurulmuş. Sunduğu alternatif de içme suyunu plastik şişeler yerine alüminyum tenekelerde satışa sunmak. Çünkü CanO Water’a göre içecek ambalajları arasında en yüksek geri dönüşüm oranı alüminyum kutularda olması.

CanO Water’ın kurucu ortaklarından Josh White’a göre geri dönüşüme giren bir alüminyum kutu altı hafta gibi kısa bir sürede tekrar raflara geri dönüyor. Dolayısıyla geri dönüşüm ve tekrar kullanım döngüsü oldukça hızlı. Şirket geçtiğimiz aylarda Londra Zooloji Derneği ile birlikte çalışarak, Londra Hayvanat Bahçesi’nde ve Whipsnade Hayvanat Bahçesinde satılan plastik su şişelerinin yerini alüminyum kutuların almasını sağlamış. Çevreci bir şirketin, hayvanat bahçelerine özel kampanya yapmasını anlayamıyor insan. Sonuçta hayvanat bahçeleri, doğa tutkunlarının hiç de uğramadığı ve kapanmaları için sürekli kampanya yaptığı birer hapishane. Her neyse…

Hayvanat bahçelerinde satışa sunulan özel baskı kutu sular, köpekbalığı motifleri ile süslü. Tasarımları, daha önce atık kumaşlardan yapılmış kıyafetleri piyasaya sürerek dikkat çeken sürdürülebilir moda tasarımcısı Christopher Raeburn tarafından yapılmış. CanO Water, kutularının desensiz versiyonlarını, çeşitli perakende mağazalarında ve Buckingham Sarayı da dahil olmak üzere tanınmış noktalarda da satışa sunmuş. Ayrıca pek çok otel ve restoranda da plastik şişede suların yerini almak için çalışıyor.

Açılıp kapanabilen kapaklar

CanO Water’ın içme suyu kutularının kapakları açılıp kapanabiliyor böylece suyu tek seferde bitirmek zorunda kalmıyorsunuz. Ayrıca CanO Water’ın iddiasına göre alüminyum suyu ışıktan, oksijenden ve tadını ve güvenilirliğini olumsuz etkileyebilecek diğer şeylerden koruyan sağlıklı bir çözüm.

Peki alüminyum ne kadar sağlıklı?

CanO Water’ın, “yüksek geri dönüşüm seviyesi” gibi bir veriyle yola çıkması ve plastik şişelere ivedi bir alternatif sunması, pratik ve iyi niyetli girişim gibi görünüyor. Diğer yandan teneke kutu gibi içini göremediğimiz bir ambalajdan su içmek nasıl bir deneyim olur bilemiyorum. Bundan daha önemlisi, alüminyum sağlığa etkileri açısından oldukça tartışmalı bir malzeme. Alüminyum kaplardan yiyip içmenin, alüminyum folyo kullanmanın zararları ve alüminyum içeren deodorantların meme kanseri riskini artırabileceği üzerine tartışmalar ana akım medyadan dahi kulağımıza çalınmaya başladı son yıllarda. Dolayısıyla çevre dostu yeniliklere kucak açarken diğer yandan da sorgulamayı elden bırakmamalı bence. Siz ne dersiniz?

Görsel: Facebook, CanO Water