Kirsten Camara imzalı “Analog Memory Desk”, gün içinde aklımızda tutmamız gereken her türlü küçük detayı, kapı numarasını, fikri, adresi, köşedeki tostçunun numarasını, yani ertesi güne çoktan unutacağımız, sadece o an önemli olan envai çeşit bilgiyi not ediyor ve bütün bu ıncık cıncık bilgileri devasa bir rulo halinde saklıyor.
Ahşap masanın altında yer alan 1km’lik kağıt rulosu, masanın üstünü sararak ilerliyor ve siz kağıdı doldurup, kolu çevirdikçe diğer tarafta yazılı kağıtlar ayrı bir rulo halinde birikmeye başlıyor. Kolu ters çevirip 5 gün önce aklınıza gelip de çiziktirdiğiniz notunuzu bulmak mümkün.
Rulo tamamen dolup da açıp baktığınızda çoğunu hatırlamadığınız yüzlerce not, adres, o an için çok önemli olup da şuan hiçbir şey ifade etmeyen yapılacaklar listesi, bir sürü fikir –çoğu toto kaldırılıp da yapılmamış- , sevgilinizle içilecek ilk kahve için not ettiğiniz buluşma saati, geçen yaz gittiğiniz tatilin uçuş numarası karşınıza çıkacak ve bu nostaljik kağıt rulosu evinizde kendinize ait bir “contemporary art” (modern sanat)olarak yerini alacak.
Gazeteyi hala iPad’den değil, büfeden alıp okuma alışkanlığı devam edenlerdenseniz, buradaki analog ruhun taşıdığı duygu ve romantizm sizi de benim gibi yakalamıştır. Dijital veri saklama daha kullanışlı ve pratik olsa da, notlarınızı yazılırkenki duygusuyla saklayan bu seksi masanın, en kötü ihtimalle reklam ajanslarında “ilginç tasarımlı dekoratif obje” kontenjanından başköşeyi kapacağı kesin.